İşadamı Enis Şengül, Alaçatı’da farklı bir mekana imza attı. Kurduğu Mum kompleksinde Mum Otel, Mum Cafe&Bar ve Silence of the Bees mağazası yer alıyor
Gerçi şimdi elektrikler kesilince otomatik olarak devreye giren lambalar var ama mum hayatımız boyunca evlerin demirbaşıydı. Mum tarihin ilk icatlarından biri. Mısır’da bulunan beş bin yıllık şamdanlar bunun bir kanıtı.
Şimdilerde daha çok süs eşyası konumunda. Doğum günü pastalarının üzerinde, şık yemek masalarında, yumuşak bir ambians yaratılmak istenen her yerde muma rastlıyoruz. Mumlar insan ruhunu derinden etkileyen ve huzur veren objeler aynı zamanda. Meditasyon sırasında rahatlamak ve gevşemek için kullananlar da var, ruhsal aydınlanma ve başarı sembolü olarak kullananlar da. Enis Şengül’ün hayatında önemli yer tutuyor mumlar.
Özel tasarımlar
İzmirli işadamı Enis Şengül, çocukluğundan beri ticaret hayatının içinde. Lise sonrası değişik sektörlerde iş yapmış ve sonunda sevdiği işe kavuşmuş. Yeni doğan oğlu Deniz Ran’ın uğuruna inanıyor bu konuda. Alaçatı’da bulunan Mum Otel ve Mum Cafe&Bar’a bir mağazanın içinden geçerek giriliyor. 140 yıllık bir taş ev Mum Otel. 5 odası var. ”Silence of the Bees” mağazasında kişiye özel tasarımlar satışta. Mevsim gereği bikini ve mayo, yazlık kıyafet ağırlıkta. Bahçedeki kaliteli bar için mağaza önemli bir filtre oluyor. Mum Cafe&Bar’ın barmeni efsane barmen Tansu Can Benzeş. Özellikle kokteyllerde bir numara. Bara özel bir ‘sangria’ var ki mutlaka tatmalısınız. Lounge müzik eşliğinde dünya peynirlerinden oluşan tabakları da sunuyor. Barın üzerindeki yazı da ilginç: ”Burası hem kafe hem bar mı? Peynir alcan mı?”
Yaz sonu barın üzerini kapatıp 12 ay hizmet verecek duruma getirecek Enis. Pazarları mangal partileri gibi çok değişik konseptler de düşünüyor.
Enis, yatırım planlıyanlara Alaçatı’ya gelin diyor. Yalnız işletmecilerin sezonun 12 aya çıkması için çaba sarfetmesini de istiyor. İyi bir müzik dinleyicisi. Çok sert olmamak kaydıyla rock ve Türkçe rock tercihi. En büyük keyif aldığı coverlar. Karşıyaka sevdalısı,özellikle basketbol maçlarını kaçırmıyor. Fırsat buldukça surf yapıyor. İddialı bir aşçı. Şiir ve kitap tutkunu. Nazım Hikmet’in bütün şiirlerini ezbere okuyabiliyor. Doğa ve hayvan dostu. Karınca bile öldürmeyen tiplerden. 3 kedi ve 3 köpek besliyor. Köpeklerden Dogo’nun yeri bir başka. Golden cinsi ve aralarında büyük bir aşk var.
Neden “Silence of the Bees?” İzmir’deki tasarım ofisimizde çalışan dinamik kadromuz inanılmaz tasarımlar çıkarıyorlar. Bir kaynama var ve ofise bu nedenle biz kovan dedik. İçerdeki büyük ses dışarıya çıkmıyor. Mamülümüz de bal gibi oluyor” dedi.
Alaçatı’yı herkes gibi çok seviyorum
Mumlara düşkünlük çok...
Evet. İzmir Bostanlı’daki evimde misafir ağırlamayı çok severim. Evin geniş bir bahçesi var. Yemekleri de ben yaparım. Evin her tarafına, bahçenin çeşitli yerlerine mumlar yerleştirir, yakarım. 100 e yakın. Bir sürü de şamdanım var, değişik değişik. Ambians çok güzel oluyor.
Mumun insan ruhunu iyileştiren bir özelliği de var...
Tarihi çok eskiye uzanan mum ışığının adeta büyülü bir gücü olduğuna inanıyorum. İnsanda romantik duygular uyandırdığı gibi, tüm dinlerde ruhani bir yeri de var. Ayin ve adakların vazgeçilmez malzemesi. Tarihi bu kadar eski olup günümüzde de popülaritesini yitirmeyen ve çok yaygın olarak kullanılan başka bir şey bilmiyorum.
Alaçatı’daki ev de mi bu şekilde?
Tabii ki. Zaten artık yaz kış burada kalacağız. Anne baba beş senedir Alaçatı’da yaşıyordu. Babam tekstil mağazalarını devrettikten sonra yerleşti buraya. Haftada bir gelirdik onları görmeye, artık hep birlikte yaşayacağız. Babam çok disiplinli biri. Sabah 5’te kalkar, koşusunu yapar. Ben de ondan öğrendim bu disiplinli hayatı.
Bir günün nasıl geçiyor?
Çok az uykuya alışkınım, 3-4 saat uyuyorum. Sabah kahvaltısı mutlaka yaparım. Vaktim varsa harika omletler hazırlarım kendime. Hemen hemen hergün İzmir’e gidiyorum. Ofisteki işler... Akşam üzeri Mum saatleri başlıyor. Sabancı’nın taktiğini uygular, her şeyi not alırım. Özel yapacağım işi bile yazıyorum. Ayda bir defter bitiriyor ve defterleri saklıyorum. Ailemle vakit geçirmeyi de çok severim. Hele Deniz Ran! İnanılmaz bir şey. Hep söylerlerdi, mutlaka çocuk sahibi ol diye, doğruymuş...
Alaçatı’dan söz edelim biraz...
Alaçatı’yı herkes gibi çok seviyorum. Merkezde bir kuru kalabalık ve müşteri kalitesinin düşmesi söz konusu. Kaliteli müşteri şimdiden Hacı Memiş ve Port taraflarına kaçmaya başladı bile. Herşeye karşın Alaçatı daha da iyi olacak. Aslında olması gerektiği yere yaklaşmadı bile. Golf sahaları, sörf uçuracak Alaçatı’yı. Benim bir projem var burası için.
Nasıl bir proje?
Hayvan barınaklarında hep sıkıntı oluyor. Belediye ile görüşerek genişçe bir arazi isteyeceğiz. Veterinerlerin çalıştığı tertemiz geniş alanlarda sokak hayvanları güzel bir yaşam sürecekler. Piknik, konser alanları olacak. Çocuklar da hayvanlarla içli dışlı olacaklar. Amaç kedi ve köpeği sokaktan kurtarmak. Sadece başkanın değil, siz dahil ilgili herkesin kapısını çalacağım.
KİMDİR
Enis Şengül, 1978 İzmir doğumlu. Karşıyaka Lisesi mezunu. Babasının yanında ticarete başladı. Daha sonra kafe işletti, mimarlık/ dekorasyon ofisi yönetti. Tasarım işleri yapan Şengül, bir çok marka geliştirdi. Mağaza, cafe bar ve otelden oluşan Mum Kompleksinin sahibi. Evli ve bir oğlu var.