Ortak olarak girdiği Termodinamik şirketini tümüyle alan Güran, ciroyu 42, çalışma alanını ise 8 kat büyütmüş
Termodinamik, 400 çalışanı 16 bin m2 üzerine kurulu modern tesisleri ile ülkemizin ısıtma ve soğutma üzerine önemli firmalarından biri. İklimlendirmede öncü olan firma, katı ve sıvı yakıtlı, doğal gazlı merkezi sistem kazanları, elle yüklemeli ve otomatik sürücülü katı yakıtlı kat kaloriferleri, şömine ve kuzine tipli kat kaloriferleri, konvansiyonel, yoğunlaşmalı ve elektrikli/radyofrekanslı uzaktan kumandalı kombiler, hermetik doğalgazlı şofben, klima ve panel radyatör gibi ürün çeşitleriyle hizmet veriyor.
Termodinamik 1992’de 4.sanayi sitesinde 11 ortak tarafından kurulmuş. Kurucu ortakların hiçbirisi şimdilerde şirkette değil. 2000 yılında Amerika’dan kesin dönüş yapan ve şirkete ortak olan Mehmet Güran tüm hisseleri toplayıp Termodinamik ve kardeş kuruluşu Akımsan’ın tek patronu olmuş. Şirketler topluluğu koşar adımlarla yürüyor. Geçen yıl Tüketici Akademisi Avrupa Birliği Kalite Ödülü almaları bunun sadece küçük bir göstergesi. Ciddi ArGe çalışmalarının sonucunu alıyorlar. 14 mühendis 1 milyon euro civarında maliyetle yenilenen laboratuvarda kafa patlatıyorlar yeni yeni ürünler için.
Yüzde 100 yerli üretim yoğunlaşmalı kombileri ülkemizde sadece Termodinamik üretiyor ve Rusya, Polonya, Bulgaristan, İran gibi yeni pazarlara ihraç ediyor. Doğal gazın yaygın kullanılması ile birlikte Mehmet Güran’ın hedefi 40/60 dengesine ulaşmak. Yüzde 40 dış, yüzde 60 iç pazar. Ve sektöründe Türkiye’nin ilk 5 firması arasına girmek..
“Türkiye genç bir ülke. Avrupa sanayi devrimini 1700-1800’lerde yaptı. Biz 200 yıl geriden geiyoruz. Açığı kapatmak için daha çok koşmamız lazım” diyor Güran...
Kurumsallaşma üzerine ciddi ağırlık veriliyor şirkette.. Milli Eğitim Bakanlığı ile imzalanan protokol çerçevesinde ısıtma, soğutma, iklimlendirme ve tesisat teknolojisi alanlarında okullara teçhizat, cihaz, ekipman göndererek eğitime destek olunuyor.
Her hafta genel bir toplantı var. Sadece müdürlerin değil takım liderlerinin de katıldığı. İnteraktif bir toplantı. Meslek içi eğitimler üst düzeyde. ”Sadece makineleri değil insanı da geliştirmemiz lazım”a inanılmış. En pahalı makineyi kursan, düğmesine basmasını bilmiyorsan neye yarar değil mi?
Bu kadar yoğun iş yaşamında seyahatlar de hiç bitmiyor. Tercihi uçak. Gideceği yer üç saatten uzaksa atlıyor uçağa. Araba kullanmak hele bu trafikte akıl karı değil. 3 evladı böyle giderse kapıyı çaldığında “kim bu adam?” diyecekler. “Ama önce işini seveceksin. 8-18 değil günün her anında. Beyninin arka tarafında hep bir şeyler dönecek işinle ilgili. İş aşı, aş aşkı getirir” diyor Mehmet Güran. Çocuklarının şirketlerin başına geçmesi konusunda “layıklarsa ve bu işi seviyorlarsa neden olmasın” düşüncesinde.
Kıyafetlerini kendi seçiyor
Genellikle kendini geliştirecek kitaplar okuyor. Okuduğu kitap izlediği film ona bir şeyler kazandırmazsa bir anlamı yok. Müziğin her türünü seviyor. Favori sanatçısı Funda Arar. Kıyafetlerini genelde kendisi seçiyor. Ve öyle mağaza mağaza gezmeden. 1 saat içinde sürüsüyle şey alabilir.
Vücut diline inanıyor. Takılan bir kravatın rengiyle bile mesaj verilebildiğini bilenlerden. Akdeniz mutfağından yana ama bol bol seyahat ettiği için ne denk gelirse onu yiyor. 6 ayda bir check-up’tan geçiyor. Şartlar uygunsa ailecek tatil 3-4 günle sınırlı.
Uzun yıllar yaşadıkları Amerika’ya da gidiyorlar sık sık. Hoca eşliğinde sabahın beş buçukta haftada en az 4 gün spor yapıyor. Temiz siyaset herkesin hayali. üran ”İlerleyen zamanlarda olursa olur” düşüncesinde.
Ey İzmir; markalarına sahip çık!
* Ekonomik anlamda 2011 nasıl geçti?
2011 yılı için makro anlamda hiç kimse kötü geçti diyemez. Sanayiciler olarak ciddi işler yaptık. Cirolar kat ve kat arttı ama eski kazançlar yok. Eski karlar badem oldu. 2012’de yine büyüyeceğiz. Ancak tasarrufa gideceğiz. Kafamıza göre fiyatları artıramıyacağız. Şimdi malı alırken de, işlerken de, satarken de kazanmak gerekiyor. Konu üçünün kombinasyonuna geldi. Avrupa’ya mal satamayınca Türk firmaları iç pazara döndüler, piyasada ciddi bir daralma ve rekabet yaşanmaya başladı. 2012 daha çetin ve çekişmeli olacak.
* Bizi teğet geçtiği söylenen krizin de etkisi var tabii.
Avrupa’ya gidince krizi net hissediyorsunuz. Özellikle güneyde kimse çalışmak istemiyor, sistem hantallaşmış. Avrupalılar krizdeki ülkelere PİGS (Portekiz, İtalya, Yunanistan, İspanya) adını takmışlar. İsveç, Norveç gibi kuzeydeki ülkeler “domuzlar bizi de batıracaklar” diyor. Krize sürekli pansuman yapılıyor, dibe vurmaya müsaade edilmiyor. Amerika sisteme para pompalıyor. İtalya’nın borcunun büyük bölümünün Fransız bankaları’na olduğu öğrenilince bu ülke ekonomisi de zorlanmaya başladı. Akdeniz’in sıcak ikliminin de etkisi olduğunu düşünüyorum. Aynı rahatlık İzmir’de de var. Bir Konya’ya gidiyorsun, bir Gaziantep’e gidiyorsun insanlar daha hırslı, daha çalışkan.. İzmirli “Ne zaman Çeşme’ye gideceğiz?”in hesabında.. Sanayicinin rotası Çeşme değil, yurt dışı olması lazım. Türkiye’deki ilk bin şirketin yüzde 80’i Avrupa’ya ihracat yapıyor.Başka pazarlar bulmamız gerekir. Afrika’ya,Arap ülkelerine yöneleceğiz. İstikameti doğuya çevireceğiz.
* İzmir yeteri kadar firmalarına da sahip çıkmıyor.
Sanayici olarak İzmir’den destek görmek istiyoruz. Çalışmalarımızın çoğu orta ve doğu Anadolu’da. Oralarda olsun, Azerbaycan gibi ülkelerde olsun ”kardeşim, canım“ diye karşılanıyoruz. ”Made in Turkey”i görünce ayağınızı yerden kesiyorlar. İzmir sahiplenmiyor yatırımcısına. ”Ey İzmir markalarına sahip çık” diyorum.
* Bu nedenle mi Manisa’ya kaçış?
2000 yılında şirkete ortak olduğumda 3 bin m2 alan ve toplamda 2 milyon TL cirosu vardı. Şimdi 25 bin m2 alandayız ve yılda 85 milyon TL ciromuz var. Büyüyoruz. O nedenle Manisa’da 70 bin m2 bir alana gidiyoruz. İzmir’e bir küskünlük değil. Manisa organizesi harika. Benzer nedenlerle çok yatırım kaçırdı İzmir. Ve kendi ayağına kurşun sıkmaya da devam ediyor. Sadece bizler değil yabancı firmalar da yatırım yapacaktı, yer yok. Sanayiye yönelik araziler oluşturulamıyor.
* 29 mayıs önemli bir tarih senin için..
Bir 29 Mayıs günü şirkette bütün hisseleri almıştım. Yaşamımda bir milat. Uluslararası kalite ödülünü de bir 29 Mayıs günü aldık. Bu yıl aynı tarihte temeli atacağız. Ve kısmetse 2013’ün 29 Mayıs’ında Manisa’daki tesislerimizi hizmete açacağız.
KİMDİR?
15 Mayıs 1969’da doğan Mehmet Güran, ortaöğrenimini Karabağlar Cumhuriyet Lisesi’nde; lise eğitimimi 1988 yılında Buca Lisesi’nde tamamladı. 1991 yılında ise 9 Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakültesi Makine Teknolojisi Bölümü’nden 3.’lük derecesi ile mezun oldu. Eylül 1991’de kazanmış olduğu burs ile Amerika’ya giden Güran, Buena Vista University, Storm Lake, IOWA Üniversitesi’nde işletme bölümünde eğitimine devam etti ve bu bölümden 1996 yılında yüksek onur derecesi ile mezun oldu. Evli ve 3 çocuk babası olan Güran, şu anda Termodinamik Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı yürütmekle birlikte Türk Amerikan İş Adamları Derneği, Türk-Çin Sanayici İşadamları Derneği, İzmir İtalyan Ticaret Odası, Ege Bölgesi Sanayi Odası, Kemalpaşa Organize Sanayi Bölgesi, Ege Soğutma Sanayicileri ve İş Adamları Derneği, Kazan ve Basınçlı Kaplar Sanayicileri Derneği ve İzmir İş Adamları Derneği üyesi.
Melih Aşık
BİLİM VE SANAT
24 Aralık 2024
Cem Kılıç
Emekli olmak isteyen eksiği nasıl tamamlar?
24 Aralık 2024
Ali Eyüboğlu
Her kuşağın sevdiği sanatçı
24 Aralık 2024
Çağdaş Ertuna
Tacizi anlatan filmde başrole taciz skandalı
24 Aralık 2024
R.Hakan Kırkoğlu
2025 size ne getirecek? Aslan | Yeni hedeflere yol alıyorsunuz
24 Aralık 2024