Erkan Sevinç

Erkan Sevinç

drerkansevinc@gmail.com

Tüm Yazıları

İzmirli ressam Şefkat İşleğen’in yeni eserleri Alaçatı Kırmızı Ardıç Kuşu’nda sergileniyor. İşleğen, resmin her insanda uyandırdığı farklı duyguları “göz dinler” diye açıklıyor

Gözün “dinlediği” resimlerin ressamı

Alaçatı’da bugünlerde ilginç bir sergi var. ”Göz Dinler” adını taşıyan resim sergisinde uluslararası üne sahip İzmirli sanatçımız Şefkat İşleğen’in 28 abstract eseri sergileniyor.
Neden göz dinler? Çünkü göz bir resme baktığı zaman resim dengeleri, renkleri dinliyor. Resim müzik gibi... Göz dinlerken resimler arasında dolaşıyor. Durakları bulursanız o resim sizin oluyor Görmesini bilen göz, durakları da biliyor. Yalnızca varolan yolların duraklarını işaretlemek ve gözün duraklarda konaklamasına yardımcı oluyor ressam. Gözünüzü kullandığınızda sezgileriniz yardımıyla da resimlerde başkalarının göremediğini siz görebiliyorsunuz. Herkes bir başka dinliyor resimleri. Bazıları renkler arasında gizlenmiş bir kuş görüyor, bazıları da ağaç.
”Göz dinler, Rodin’in sevgilisi Camille Claudel’in kardeşi Paul Claudel‘in bir şiirinin adı. Kendimle bağdaştırarak o temayı köprü kurdum. Resimleri yaparken o kitabı okuyordum. Kafesler var resimlerimde. O kafesler sizin çırpınıp çıkmaya çalıştığınız noktalar. Göz dinlediğinde kafesler kopar” diyor sanatçı.

Önemli bir etkinlik
Şefkat İşleğen, orta ve lisede hiç resim dersi görmemiş. Müzik bölümünde ve korodaymış. Üniversite sınavında matematiği kazanınca mutlu olmamış, bir daha sınava girmiş. Bu kez hem resim, hem müziği kazanmış. Resmi seçmiş. Aslında küçüklüğünden beri evde kara kalemle portreler çiziktirirmiş. 4 teknikle üretiyor eserlerini. Klasik linol baskı, kendi geliştirdiği tuvale akrilik üstüne tek baskı, monoprint ve akrilik yağlı boya teknikleriyle...

24 yıl öğretmenlikten sonra evinin alt katını atölye haline getirmiş ve birçok öğrenci yetiştirmiş. Gerek yurt içi, gerekse yurt dışı birçok etkinlik nedeniyle artık ders verecek zamanı kalmamış durumda. Pekin’den Los Angeles’a tüm dünyada ülkemizin gurur kaynağı, gönüllü elçisi. Katıldığı sergileri, aldığı ödülleri saymak mümkün değil.

Çok önemli bir etkinliğe hazırlanıyor bugünlerde. Eylül ayında Karşıyaka Belediyesi’nin katkılarıyla bir resim çalıştayı düzenliyor. 14 yabancı ressam davetli çalıştaya. Bunlar arasında fakülte dekanları var, bölüm başkanları var. Tüm sanatçılar ikişer resimleriyle gelecekler.

Müziğe hala önem veriyor
Eşi spor hekimi olmasına rağmen sporla arası yok. İki erişkin kızı var. Biri psikolojik danışman, diğeri Amerika’da öğretim üyesi. Resim dışında profesyonel uğraşları çok. Müzik hala önemli onun için. Koroda ince seslerde. Yunus Emre’ler falan söylüyor. Yüksek sesle dinliyor müziği. Sesi sonuna kadar açıyor. Tiyatrocu aynı zamanda... 5 oyunda rol almış. 2 kısa filmde de başrol oynamış. “Uzaklardan bir yerde“ savaşa ve sosyal olaylara değinen bir kısa film ve Adana Altın Koza’da dikkati çeken yapıtlardan. Televizyon programı yapmış 5 yıl. Türkiye’de kendi branşlarının önde gelen 245 ünlüsünü konuk etmiş Renkahenk programına. Teoman’dan Rutkay Aziz’e, Tuluyhan Uğurlu’dan Gülriz Sururi’ye kadar...

Televizyonda yarışma programlarının sıkı takipçisi. Kim 500 milyara katılmak istiyor, üç kez başvurmuş. TRT de yıllar önce yayınlanan “Doğru mu yanlış mı” yarışmasının kazananlarından. Seyahat bol tabii ki. Önümüzdeki günlerde Bakü’ye gidecek. Kültür ateşesi gençlik festivaline çağırmış. Alışveriş genelde yurtdışından. Aksesuar olarak gümüş diyor başka bir şey demiyor.

Haberin Devamı

KİMDİR
Şefkat İşleğen, İzmir’de doğdu. 1978 yılında İzmir Buca Eğitim Fakültesi Grafik Ana Sanat Dalı’ndan mezun olduktan sonra Eskişehir Anadolu Üniversitesi’nde lisans yaptı. 24 yıl öğretim üyeliği sonrası emekli oldu. 3 yıl Kanal Ege Televizyonu’nda Renkahenk programının yapımcılığı ve sunuculuğunu üstlenen İşleğen yurt içi ve yurt dışında birçok sergi açtı. 2010 yılında Fransa’da aldığı “En iyi yabancı sanatçı” ödülü gibi bir çok ödülü var. Evli ve 2 çocuk sahibi olan sanatçı Uluslararası Plastik Sanatçılar Derneği üyesidir.

Haberin Devamı

Resim yapmak sorun çözmekle eşdeğer

Haberin Devamı

Resim yaşam biçimi senin için...
Evet, resim yapmak bir düşünme, yaratma etkinliği, bir yaşam biçimi... Yaratarak, düşünerek, üreterek yaşamak, kendimi ve çevremi daha anlamlı kılmanın yollarından biri. Yaratılan objeler öncelikle anlatmak istediklerimi dile getirmeliler. Resim yapmayı, öncelikle düşünsel bir etkinlik ve dile getirmek istediklerimin bir tasviri olarak yorumluyorum. Resim yapmayı kendi iç dünyamla ilgili bir dışavurumculuk eylemi olarak görüyorum. Bir anlamda resim sorun yaratmak ve onlara çözüm bulabilmektir benim için.


Ne zaman yaparsın resimlerini?
Resim her zaman yapıyorum. Araba kullanırken... Yemek yaparken. Resime başladığınız anda resim bitmiştir. Beyninizde kuruyorsunuz, kuruyorsunuz, ön hazırlığını yapıyorsunuz. Picasso’nun bir sözü var. ”Resim hiçbir zaman bitmez.” Çok doğru bir laf.Ben de resimlerime baktığım zaman bunu da koysaydım, şunu da koysaydım derim hep. Canlı bir şey resim bence. Aurası var. Resimle yaşıyorsunuz. Önce kendim için yapıyorum. Benim beğendiğimle aynı şeyi paylaşıyorsa bir insan onun oluyor resmim. Ondan sonra o bireyin yaşantısını görüyor. Kavgalarını, mutluluklarını.

Sadece görmeyecek, dinleyecek de.
Aynen, göz dinler. Göz resimde gerçekten çizgileri renkleri hatta dokuyu dinler. Renkler her zaman her resimde aynı dilden konuşmazlar. Çünkü bir resim kendi içinde gerçekleştiği oranda son sözünü söylemiş demektir. Onu gören ve onu dinleyen en yetkin göz ancak bu son sözü duyabilir.

Resmin iyisini, güzelini ayırt etmede bir kriter var mı?
Çirkin resim yok. Yanlış resim var. Her resimde bir doğru vardır. Resmin doğrusu olmasaydı Güzel Sanatlar Fakülteleri olmazdı.