Babalarını erken yaşta kaybedince, Şenay Düdek annesi ve kardeşlerinin gözünde aile reisi olmuş. O yüzden hayatında ailesinin yeri bambaşka...
Çeşit çeşit şapkası var. Hepsi de fötr dediğimiz cinsten. Birini bana hediye etti. Sülalesi Burdur’un önemli ailelerinden. “7 Düdükler” diye anılıyorlar. Bakır işi ile uğraşan bir sülale. Ailenin ilk çocuğu. Anne Girit kökenli. Hamileliğinde ilk sinyaller erkek doğacağı şeklinde. Babası kız olmasından hiç rahatsız olmuyor. Daha sonraki tüm çocuklarının kız olmasından hayıflanmadığı gibi.
İlkokul 1. sınıfa giderken okuldan dönüşte altını ıslatıyor. Aile niye diye sorguladığında arkadaşlarının “düdük, düdük” diye dalga geçmeleri nedeniyle kızlarının psikolojisinin bozulduğunu öğreniyor. Ve hemen Baba mahkeme kararıyla soyadını “Düdek” olarak değiştiriyor.
İlk röportaj
Şenay Düdek, İzmir Kız Lisesi’nde okuduğu yıllarda başlıyor sıcak insan ilişkilerine. Okul gazetesini çıkaran o. Şiiri, edebiyatı kuvvetli.
İlk röportajını Atalay Noyaner’in yardımlarıyla Akasyalar’ın assolisti Aysel İpar ile yapıyor. Okul kantininde Ajda Pekkan şarkıları söyleyip taklitler yapan Sezen Aksu ile aynı dönemde. İlk kadın magazin programı da Şenay Düdek imzalı; TRT de.
İzmir basınında deneyim kazandıktan sonra “Ya Allah, bismillah” deyip İstanbul’a gidiyor. 1981’de Erol Simavi’nin davetiyle. Banker Bako’nun Süper Gazete’sine transferinde ev, araba ve yüksek maaş o dönem köşe yazılarına konu olmuş.
Bankerlerin sonu malum. Bu kez menejerliğe başlıyor. Onlarca sanatçı sayesinde bir yerlere geliyor. Sevtap Parman’ından Fulden Uras’a kadar.
Sonra Doğan Grubu ile tekrar yazılı ve görsel basına dönüş. ”Dobra Dobra” programı bir televizyon klasiği haline gelir.
”Bir Dilek Tut” yarışmasında dekor üzerine yıkılıp ölümlerden dönünce karar veriyor bu işlerden elini eteğini çekmeye. Ve gerisin geriye İzmir. Nejat Seçen ve Ertuğrul Özkök’ün ısrarlarına dayanamayıp bu kez Hürriyet’in bölgesel ekinde yazmaya başlıyor. Kitaplar çıkarıyor. Para kazanmak amaçlı değil sadece gençlere magazin dünyasının sahte ışıltılı dünyasını ve ödeyecekleri bedeli göstermek için. Defalarca baskılar yapan kitaplarından elde ettiği gelirleri hayır işlerinde kullanıyor. Şimdilerde de Köy Kütüphaneleri zinciri kuruyor.Şenay ailesine çok düşkün. Babayı genç yaşta kaybettikten sonra annesi, 3 kızkardeşi, 2 enişte ve 6 yeğeni için ailenin reisi o.
İki kez hacca gitmiş
Dini duyguları gençliğinden beri çok kuvvetli. 5 vakit namazında. 2 kez hacca gitmiş. Tüm duaları çatır çatır ezbere okur. Bir camide çok rahatlıkla teravih namazı kıldırabilir. Ama en iyi şarabın ne olduğunu, Amsterdam’daki en iyi kulüpleri, Berlin’deki en iyi şovları, New York’taki alışveriş merkezlerini de ondan iyi bilen yok.
Böyle renkli bir hayatın içinde Şenay’ın steril yaşantısını görenler başka bir boyutta yaşadığını düşünürler. Gençken cirit atma başta olmak üzere atletizm yapan Şenay’ın spor vazgeçilmezi. Haftanın her günü Hilton’un spor salonunda rastlıyabilirsiniz. Kah aletlerde, kah pilates yaparken.
Ailesine düşkün ama tek başına yaşamayı seviyor. Gün boyu dolaşır sağda solda. Türk Sanat Müziği başta, her tür müzikten hoşlanıyor. Şapkanın dışında bir takıntısı da saat. Çeşit çeşit, marka marka. Şimdilerde liseden bir arkadaşının öyküsünden yola çıkarak yazdığı romanını bitirmekle meşgul. Bu çarpıcı roman yayınlandıktan sonra sinema filmi olacak.
Kitap en iyi arkadaş
* 1 milyon doları elinin tersiyle ittin, doğduğun kente dönüp bir yandan mesleğini sürdürdün, bir yandan da sosyal projeler.
Stüdyodaki o kaza olmasaydı İzmir’e dönmem biraz zordu. O dekorun yıkılması ve 2 metreden yere çakılmam hayatımdaki kırılma noktası. 22 saat ameliyatım sürdü. Vücudumda 17 tane platin var. Omuriliğin zedelenmesine milim kalmış, felç de olabilirdim. Anladım ki her şey para, şan ve şöhret değil. Bundan sonraki hayatımı daha sakin, daha hijyen geçireceğim deyip sevdiğim şehre geri döndüm. Kitaplarımın geliriyle kütüphaneler zinciri oluşturuyorum.
Kitap bağışı bekliyoruz
* Market, fastfood yerine kitaplıklar. Herkes gider Mersin’e, Şenay gider tersine...
Köy Çocukları Kütüphaneleri Oluşturma, Kültür Sanat ve Dayanışma Derneği Başkanı ve akrabam olan Mesut Tim ile gerçekleştiriyoruz bu projeyi. ‘Her Yaşta Herkes Kitap Okumalı’ konsepti ile. İlkini geçtiğimiz haftalar içinde Alaniçi Köyü’nde Menemen Belediye Başkanı Tahir Şahin ile birlikte açtık. Yılda en az 2-3 kütüphane açmak istiyorum. Sırada Seferihisar’ın bir köyü var. Biliyorsun her kötülüğün başı cehalet ve okumamak. Zaten okumayı seven bir millet değiliz. Kitaplardan daha iyi bir yol arkadaşı yok. Tüm duyarlı insanlarımızı bu projeye destek vermeye davet ediyorum. İstediğimiz para, pul değil kitap. Bağışlar www.ataturkcocuklarikutuphanesi. org sitesinden ya da 0 533 0309100-0 232 4847272 telefonlardan yapılabilir.
* Yılların magazincisi olarak bugünü değerlendirir misin?
Magazincilik kötüye gidiyor. Şöyle bir baktığın zaman eski sanatçılar yok. Mesela Türkan Şoray’ın karşısında elim ayağım titrerdi. Menajerliğini yaptığım ve sıkıfıkı olduğum Hülya Avşar’a “Hülya hanım” derim. Okul arkadaşım Sezen Aksu’ya ”Sezen Hanım” derim. Cem Yılmaz’a ”Ne haber Cem?” dersen cevabını da alırsın. Yeni jenerasyon böyle, saygı yok. Yeni yetişen şarkıcıların da suçu var.
* Genelde gördüğün yerleri, yediklerini, içtiklerini yazıyorsun.
Hayata dair yazıyorum. 35 senelik mesleki yaşantımda bir Allahın kulu desin ki Şenay yedi, içti, gitti diye. Elimdeki romanı tamamladıktan sonra gördüğüm yerleri yazacağım. Çoğu kimsenin gidemediği yerleri.
* Sırada yurt dışı olarak hangi seyahat var?
Kısmetse Porto Riko’ya gideceğim. El Yunque yağmur ormanı başta olmak üzere doğal güzellikleri görüp yazacağım.
KİMDİR
Düdek, İzmir doğumlu. Kocatepe İlkokulu, Eşrefpaşa Orta Okulu, İzmir Kız Lisesi ve Yakındoğu Gazetecilik Yüksek Okulu mezunu. İzmir Kız Lisesi’nde okuduğu yıllarda mesleğe spor yazılarıyla Demokrat İzmir Gazetesi’nde başladı. Ekspres, Merhaba, Süper Gazete, Hafta Sonu, Kelebek, Posta gazetelerinde ve Kanal D, Fox ve Star TV’de çalıştı. 35 senelik meslek hayatının yaklaşık 25 yılına yakın kısmı Simavi ve Doğan Grubu’na ait gazetelerde geçti. “Yaşanmış Şehir Hikayeleri”, ”Yüreğim Hala Biten Aşkımıza Ağlıyor” ve “Gölge Hayatlar” kitaplarının yazarı Düdek, halen Hürriyet Ege’de Dobra Dobra köşesini hazırlamaktadır.