Erkan Öncel

Bursaspor oyunun başından itibaren Galatasaraylı oyunculardan baskı görmedi. Hem oyunu kurmakta zorlanmadılar, hem de tempoyu istedikleri gibi ayarladılar.
Oyunda sete dönmeyi, yön değiştirmeyi çok iyi yaptıkları gibi araya dikine attıkları toplarla da Galatasaray savunmasını zorladılar.
Ertuğrul Sağlam’ın kurgusu son model tekstil makinesi gibi tıkır tıkır işledi. Özellikle Volkan, toplu topsuz yaptığı hücumlarla etkili oldu. Bu oyuncunun getirdiği topla da Ergiç’le bulunan gol, aslında bunun göstergesiydi. Bursaspor’da Sercan’ın Galatasaray savunmasını tehdit eden koşuları sonuç almasa da, etkiliydi.
Alışılagelmiş sisteminden taviz vermeyen, sabırlı oyun anlayışını dikkat ve disiplinle birleştiren Bursaspor, hem savunmada Ömer Erdoğan’ın önderliğinde hatasız, orta alanda ise filozof Ergiç’in şefliğinde mükemmele yakın yardımlaşma ve dayanışma göstererek rakibini durdurdu.

Herkeste bir korku var
Galatasaray’a bakıyorum da, akordu yapılmamış bir enstrüman gibiydi. Duran toplar dışında, etkisi yok denecek kadar azdı. Oyunun genelinde top onlarda, ama üretim yapacak inisiyatif alacak oyuncuyu ara ki bulasın!
Örneğin, hücum hattı sağda Arda, solda Kewell, ortada Baros maçın

Bursaspor geçen yıldan oluşan beraber haraket edebilme özelliğini bu yıla taşıdığı gibi Ertuğrul Sağlam’ın sisteminin de takıma yeni 3 oyuncu katılmasına rağmen aynı şekilde işlediğini gördük. İşte bu takım olma olgusunun getirdiği avantaj Bursaspor’un en büyük kozu olarak gözüküyor. Takımdaşlık ruhu gelişmiş, saha içi iletişimleri mükemmele yakın işleyen Timsahlar birbirleriyle o kadar uyumlular ki, bazen gözleriyle bile anlaşabiliyorlar.
Gelelim bu haftaya; Ali Sami Yen‘deki Galatasaray-Bursaspor randevusu haftanın maçı olmaya aday. Yeterki dış etkenler (sıcak ve nemli hava) oyunculara izin versin. Bu maça Galatasaray’ın, UEFA Avrupa Ligi’ndeki Karpaty Lviv karşılaşmasından çıkacak sonucun da etki yapacağını düşünüyorum.
Her şeye rağmen Galatasaray’ın, Ali Sami Yen’de bir geleneği var. Önde oynamayı seven, rakibin birinci bölgesine baskı uygulayan bu anlayış Bursaspor takımını üzer. Ama Galatasaray’ın şunu da unutmaması gerekir ki, oyunu riske edeceği anlarda Bursaspor takımının kazandığı topları ani ve çabuk şekilde hücuma dö-nüştürme becerisi çok yüksek. Artı bir avantajı da rakip kaleye en hızlı gidecek oyunculara sahip (Sercan- Volkan- Ozan). Ayrıca Bursaspor’un kanat

Merhaba sevgili Milliyet okurları. Eski bir futbolcu ve aynı zamanda uzun yıllar köşe yazarlığı yapan biri olarak Milliyet çatısı altında olmanın heyecanını ve mutluluğunu yaşıyorum. Bundan böyle haftanın belirli günlerinde şampiyon Bursaspor'un maç yorumları ve serbest yazılarla sizlerle olacağım.
Maça gelince... İki renktaşın mücadelesinde Bursaspor takımının aşırı kontrollü oynaması, Konyaspor'un da savunma ağırlıklı bir oyun anlayışını tercih etmesi, maçın ilk çeyreğinde ortaya keyifsiz bir mücadele çıkmasına sebep oldu.
Bursaspor'da Turgay sakatlanıp çıkınca, Sercan Yıldırım oyuna girdi. İşte bu dakikadan itibaren Bursaspor daha hızlı ve dikine oynarak kanatları kullanınca oyun bir anda tek kale maça döndü.
Süratin futboldaki lider ismi Sercan attığı golle aslında bir anlamda Ertuğrul hocayı da rahatlatıyordu.

Konya başladığı gibi
Konyaspor yediği golden sonra belki biraz hareketlenir diye bekledim. Ama çok ilginç. Onlar da bu skora razı oldular ve maçı başladığı gibi bitirdiler. Sonuçta geçen yılın şampiyonu takım olmanın avantajını kullanarak lige galibiyetle başladı.
Konyaspor tamamına yakını yenilenen kadrosuyla maç ritmini yakalamada zorlandığı gibi, uyumsuz bir