İnanç ve kültür turizminin önemli merkezlerinden olan Mardin’in Midyat ilçesi, yönetmenlerin de yoğun ilgisiyle adeta doğal film platosuna dönüştü.
Mardin Midyat, hemen hemen tüm dizilerin çekimlerinin yapıldığı yer olunca yerli ve yabancı turist akınına uğradı. 12 bin yıllık tarihe sahip olan ve birçok medeniyete beşiklik eden Midyat’ı pandemiye rağmen günde binlerce turist ziyaret ediyor. İlçe adeta açık hava müzesine dönüşmüş vaziyette. Kentteki zarar görmüş tüm yapıları restorasyon yapan Midyat Belediye Başkanı Veysi Şahin tabiri caizse Midyat’ı küllerinden doğuruyor. Midyat’ı daha iyi tanıtmak adına projeler hazırlayan Midyat Belediye Başkanı Veysi Şahin, “İlçemizde turizmi canlandırmak için öncelikle yaptığımız çalışmalar tarihi mekanları restore etmek oldu. İnanç ve kültür turizmini geliştirmek için tarihi mahallelerimizde sokak geliştirmeleri, eski tarihi çarşıları onarma ve turizme yönelik projeleri başlatmak oldu. Midyat’ı adeta küllerinden yeniden doğuruyoruz” dedi.
Midyat’ta tarihi sokaklar canlanacak
Çevre ve Şehircilik Bakanlığının desteğiyle Mardin’in Midyat ilçesinde Tarihi Sokakları Canlandırma Projesi kapsamında 3 mahallede, belediye tarafından yenileme çalışmalarına başlandı. Başkan Şahin, Midyat’ta dizi ve filmlerin çekilmeye başlamasından itibaren gelen ziyaretçilerin, esnafa da katkı sağladığını dile getirirken, üç mahallede başlatılan restorasyon çalışmasıyla binlerce yıllık taş evler, hanlar onarılacak. Kaybolmaya yüz tutmuş tarihi değerlerimizi bu şekilde geleceğe taşıyıp, onları özellikle çocuklarımız ve gençlerimizle tanıştırmamız gerekiyor. Tarihi yapıları onarıp, insanlarımızın ve turizmin hizmetine sunmak istiyoruz. Bize her daim desteklerini esirgemeyen Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a ve ilgili Bakanlarımıza teşekkürlerimi sunuyorum” dedi.
ESKİŞEHİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI YILMAZ BÜYÜKERŞEN:
KENDİ İŞLERİNİN PATRONU OLSUNLAR
Ekonomik olarak zor günlerden geçen üreticilere Tarımsal Kalkınma Projeleri ile destek olan Büyükerşen, “İş bulma umuduyla kente gitmiş, asgari ücretle çalışan genç evlatlarımızın yeniden ata toprağına dönüp üretime katkı sağlamasını istiyoruz” dedi.
Alpu ve Seyitgazi Belediyeleri ile imzalanan protokol kapsamında Büyükşehir Belediyesi olarak 500 küçükbaş hayvan aldıklarını ve bu hayvanları ilçe belediyelerinin belirlediği alanlarda yetiştirmeye başladıklarını ifade eden Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, Eskişehir Modeli adını verdikleri sistem ile bu alanda da diğer yerel yönetimlere örnek olmak istediklerini belirtti.
Tarımsal Kalkınma Projeleri ile Türkiye’de birçok yerel yönetime örnek olan Eskişehir Büyükşehir Belediyesi, küçükbaş hayvan yetiştiriciliği için de harekete geçti. Büyükşehir Belediye Meclisi’nden de geçen proje kapsamında Alpu Belediyesi ve Seyitgazi Belediyesi ile protokol imzalayan Büyükşehir Belediyesi, 480 adet dişi merinos ile 20 adet merinos koçun alımını gerçekleştirdi. Eskişehir Modeli adını verdikleri sistem ile bu alanda da diğer yerel yönetimlere örnek olmak istediklerini ifade eden Başkan Büyükerşen “1925-1937 yılları arasına baktığınızda, ülkemizin tarım konusunda büyük atılımlar yaptığını görürsünüz. Bu atılımların arkasında, gerektiğinde traktöre binen, kooperatif kuran, kendi parasıyla satın aldığı, ot bitmez denilen Atatürk Orman Çiftliği’nde tarla süren bir lider vardır. Mustafa Kemal Atatürk, ülkemizde tarımın gelişmesi için Avrupa’nın en önemli akademisyenlerini ülkemize defalarca davet etmiş, Eskişehir de dâhil olmak üzere küçük ve büyükbaş hayvancılığın gelişmesi amacıyla çalışmalar yaptırmıştır. Bizim yeniden bu günleri hatırlamaya, 21. yüzyıl teknolojisini de kullanarak tarımda model ülkelerden biri olmaya ihtiyacımız var. Eğer o çalışmalar bırakılmayıp devam ettirilseydi, şu anda dünyanın farklı ülkelerinden tohum ya da hayvan alan değil, bunları satarak ekonomimize büyük katkılar sağlayan bir ülke olurduk” dedi.
“Üretim merkezleri adeta bir okul gibi çalışacak”
Büyükerşen, “İlçe belediyelerimiz ile birlikte Alpu Fevziye ve Seyitgazi Taşlık Mahallelerimizde başlattığımız küçükbaş hayvancılığı destekleme projemiz ile büyükbaş hayvancılıktan sonra küçükbaş hayvancılığın üretimini de desteklemeye başladık. Kurduğumuz ve kuracağımız tesisler, sadece bir üretim merkezi olmayacak, aynı zamanda çiftçimizin her daim hizmetinde, adeta bir okul gibi çalışacak. Buralarda genç üreticilere eğitimler vereceğiz. Kendi personel ve araçlarımızla kamu kaynaklarını daha etkin ve tasarruflu kullanarak üreticiye destek olacağız. Bu tesislerde sayısı artacak küçükbaş hayvanları, sözleşmeli tarıma dayalı bir şekilde köylümüze destek olarak, hem canlı hayvan desteği hem de yem ve tohum desteği sağlayacağız. Hayvancılık ile ilgili yaptığım araştırmalarda çok üzücü sonuçlar gördüm. Örneğin, ülkemizde her yıl bir milyon buzağı, dört milyon kuzu kaybediyoruz. Uzmanlar, ‘çiftçimize doğru tentürdiyot kullanmayı öğretebilsek bu ölümleri oldukça azaltabileceğimizi’ belirtiyor. Avrupa ülkelerinde kuzu ölümlüleri yüzde 5’i geçmezken, ülkemizde bu oran maalesef yüzde 25. Bu ölümlerin yarısının dahi önüne geçsek yurt dışından hayvan ithal etmeye gerek kalmayacak. İthalata dayalı olmayan, doğru politikalarla kısa bir sürede tarımı ülkemizin yeniden Cumhuriyet’in ilk yıllarında olduğu gibi Avrupa’nın yükselen yıldızı olacağına inancım tam, yeter ki isteyelim! Eskişehirli çiftçimiz, maalesef ıslah edilmiş meranın faydalarını bilmiyor. Islah edilmiş meralar küçükbaş hayvancılıkta 2,5 kat, büyükbaş hayvancılıkta ise 1,5 kat ek verim sağlıyor.
“Yeniden köylüyü bu milletin efendisi yapmak istiyoruz”
Hayvan ithalatından öte çobanların bile artık ithal olduğunu belirten Büyükerşen, “Biz kökleri köyde olan ama iş bulma umuduyla kente gitmiş asgari ücrete çalışan genç evlatlarımız yeniden ata topraklarına dönsün, bu ülkede üretime katkı sağlasınlar istiyoruz. Bu işi nasıl yapacağını bilmeyen evlatlarımıza hayvan, fide, fidan desteklerimizle, kendi işlerinin patronları olsunlar istiyoruz. Gururla ‘Çobanım’, ‘Çiftçiyim’ diyebilen gençlerdir bu ülkenin umudu. Atatürk’ün ‘Köylü milletin efendisidir!” sözünden yola çıkarak, yeniden köylüyü bu milletin efendisi yapmak istiyoruz. Çünkü kurtuluşumuz doğru tarım politikalarıyla gerçekleşecek tarımsal kalkınmadan geçiyor” dedi.
Kartal’ın parkları yenileniyor
Sahip olduğu 178 park ile İstanbul’un en yeşil ilçelerinden biri olan Kartal’da, parklar yenilerek vatandaşın kullanımına sunuluyor.
“Yeşil Odaklı Kartal” hedefiyle çalışmalarına devam eden Kartal Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğü, kent genelinde gerçekleştirdiği çalışmalara hız kesmeden devam ediyor. Bir yandan yeni parkların hizmete sunulması için yoğun bir mesai harcayan ekipler, diğer yandan var olan parkları yenileyerek güzelleştirmeye devam ediyor.
Ekipler ilçe genelinde devam eden yenileme çalışmaları kapsamında bu kez kauçuk ve çim serimi ile parkları modern, sağlıklı, güvenli ve daha yeşil bir görünüme kavuşturuyor. izolasyon sürecinde özellikle çocukların zamanının büyük çoğunluğunu geçirdiği parklardaki oyun alanlarında yaralanmaları önlemek ve hijyen açısından önem ihtiva etmesi sebebi ile kauçuk serimine başlayan ekipler, aynı anda 4-5 farklı parkta yoğun bir mesai harcıyor.
Bu kapsamda 2019 yılında 20 parkta bulunan kauçuk zeminlere ek olarak 27 parkta kauçuk zemin serimi yapıldı. Yapılan planlamalar ve vatandaşlardan gelen talepler doğrultusunda 2021 yılında ise toplamda 30 parkın hijyen ve yaralanmalar açısından daha güvenli olan kauçuk ve EPDM kauçuk adlı malzeme ile kaplanması hedefleniyor.
BELEDİYEDEN YANIT VAR!
Teşekkürler Sarıyer Belediyesi
Sarıyer, Ferahevler Mahallesi, Suşehrililer Sokak’ta yaşamakta olan okurlarımız, yaklaşık üç yıldır devam eden inşaatın molozlarından ve sokağa akan kirlilikten şikâyet etmişti. Biz de gazetemizin 5 Şubat 2021 Cuma günkü nüshasında da “Bizi bu çileden kurtarın!” başlıklı haberimizle okurumuzun sesini yetkililere duyurmaya çalışmıştık. Haberimiz üzerine harekete geçen Sarıyer Belediyesi, sokağı kirleten inşaat firmasını uyarıp molozları kaldırttırdı. Asfalt içinde planlama yaptığını açıkladı. Teşekkürler Sarıyer Belediyesi.
‘Parkın bakımı kiracıya ait’
İstanbul Merter’de yaşamakta olan okurumuz Öğüt Çayırlıoğlu, Merter’de Şelale Parkı’nın kirliliğinden şikayetçiydi. Biz de gazetemizin 12 Şubat 2021 Cuma günkü nüshasında “Çöp parkı!” başlıklı haberimizle konuyu duyurmuştuk. Haberimiz üzerine İstanbul Büyükşehir Belediye’sinden açıklama geldi: “ Haberinize konu olan Şelale Parkın, geçmişte olduğu gibi bugün de İstanbul Büyükşehir Belediyesi tasarrufunda bulunduğunu belirtmek isteriz. İBB, 2016 yılında, park içinde bulunan işletmeyle kira sözleşmesi imzalamıştır. Sözleşmede, parkın bakımının kiracıya ait olduğu açıkça belirtilmektedir. Zaman zaman kiracının yükümlülüklerini yerine getirmediği görülmektedir. Şikayetlerin farkındayız. Ancak sözleşmeyle ilgili bazı hükümler nedeniyle değerlendirme süreci devam etmektedir.Bütün olumsuzlukların giderilmesi konusunda kiracıyla anında iletişime geçilip, gereği yapılmaktadır. Bu tip aksamaların uzun sürmemesi içi her türlü önlem alınacak, gereken işlemler yapılacaktır.”
SEN SOR, BAŞKAN CEVAPLASIN!
Sevgili okurlar! Yaşadığınız şehirde, sokağınızda, cadde ve kaldırımlarda gördüğünüz aksaklıkları ve belediye hizmetlerinde karşılaştığınız sorunları, sorumlulara duyurmak, şikâyetlerinizi onlara iletmek ve çözüm bulunmasını istiyorsanız, bize iletin. 0530 954 59 59 numaralı telefonumu günün her saatinde arayabilir, whatsapp’tan veya eren.aka@milliyet.com.tr elektronik posta adresine şikayetinizi fotoğraflarıyla birlikte iletebilirsiniz...