Marmara Belediyeler Birliği Başkanı Tahir Büyükakın, deniz uçağıyla günlük yaptıkları uçuşlarla Marmara Denizi’ni takip ettiklerini söyledi. Büyükakın, “Denize atık bırakan gemilere büyük cezalar yazılıyor. Marmara Denizi’nde ekosistemin sürdürülebilir olması en büyük önceliğimiz” dedi.
Marmara Belediyeler Birliği Başkanı ve Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, Marmara Denizi’nin korunması ve olası bir Marmara depremine karşı aldıkları tedbirleri Milliyet’e değerlendirdi. Kocaeli’de arıtılmadan bir damla suyu bile İzmit Körfezi’ne bırakmadıklarını belirten Büyükakın, Marmara Denizi’ni deniz uçağıyla havadan takip ettiklerini söyledi. Büyükakın, şöyle konuştu:
‘Ortak hareket şart’
Marmara Belediyeler Birliği, Marmara’ya kıyısı olan şehirlerin, il belediyelerinin, büyükşehir belediyelerinin, belde belediyelerinin ortak hareket etmesi ve Marmara Denizi’nin bütün olarak korunması gerektiği amacıyla kuruldu. Yani bu açıdan baktığınızda çevre odaklı birliğimizin misyonu Marmara Denizi’ni korumak. Kocaeli’de denizi koruyacak tüm tedbirleri almanıza rağmen, İstanbul’da veya Yalova’da tedbir alınmadıysa Marmara Denizi’ni korumanız mümkün olamaz. Dolayısıyla Marmara Denizi’ne kıyısı olan bütün şehirleri Marmara Denizi’ni korumak manasında ortak hareket ettirecek inisiyatif almanız lazım. Birliğimizin kuruluş felsefesi aslında bu.
‘Kararlar havza bazlı alınmalı’
Marmara Belediyeler Birliği’nin varlık sebebi; Marmara Denizi’nin çevresel açıdan sürdürülebilir hale gelebilecek şekilde koruma altına alınmasıdır. Belediyelerin de bu konuda iş birliği yapması şart. 1975’te kurulan birliğimizin misyonunu sadece Marmara Denizi’ni korumakla sınırlı tutmak da doğru değil. Bunun yanında belediyelerin ortak işleri de var. Örneğin toplu taşıma aksları, yollar, imar kararları, itfaiye teşkilatı, bunların birbirleriyle koordinasyonu gibi alanlarda da bölgesel anlamda iş birliği yapılmasına gerek var. Bazen bir belediyenin 14 metre olarak devam ettirdiği bir yol öbür belediyenin sınırına geldiğinde 7 metre olarak devam ediyor. Veya bir belediyenin imar planında bir bölgede sanayi konuluyor ama diğer belediyenin hemen ona sınır olan kısmına konut planlaması yapmış oluyor. Oysa sanayiyle konutun yan yana olmaması gerekir. Bu iki belediyenin birbirinden bağımsız çalışması, birbirinden haberdar olmaması bütüncül baktığımızda bir uyumsuzluk ortaya çıkartır. Üniter yapılarda bölgesel düzenlemeleri yapacak çözüm araçları birliklerdir. Marmara Belediyeler Birliği de Marmara’da havza bazlı kararlar alınması gerektiğinde, bir arada hareket etmeyi ve koordinasyonu sağlayacak yapıdır.
‘Atık su arıtma oranı yüzde 100’
Kocaeli’de arıtılmadan bir damla suyu bile İzmit Körfezi’ne dolayısıyla Marmara Denizi’ne bırakmıyoruz. Kocaeli’de atık su arıtma oranımız yüzde 100. Ama İstanbul’da arıtmayla ilgili eksik çalışma yaparsanız ve evsel atıklar ortak havzamız olan Marmara Denizi’ne deşarj edilirse benim Kocaeli’de yaptığımın hiçbir anlamı kalmaz. Öte yandan iç akıntılarla İzmit Körfez’in en uç kısmı yoğun bir kirliliğe maruz kalır. Bir bütün olarak baktığımızda birlikler, havza olarak yönetilmesi gereken alanda sistemin en önemli araçlarıdır. Böyle düşündüğümüz zaman birçok alt başlık çıkar. Bunlardan bir tanesi birincil misyonumuz olan Marmara Denizi’nin korunması ve çevresel sürdürülebilirliğin sağlanmasıdır. Marmara Denizi’nin kirletilmemesi, korunması ve sürdürülebilir olması konusunda beraber aksiyon almalıyız.
‘Büyük cezalar yazılıyor’
Kocaeli’de uzun süredir deniz uçağımızla havadan denetimler yapıyoruz. İzmit Körfezi’ne giren gemiler, bazen denetim olmadığını düşünüp sintine atıklarını denize bırakabiliyor. Kocaeli sınırları içinde bunu yaptıklarında çok büyük cezalar yazılıyor bu gemilere. Ama Kocaeli’de bu cezanın yazıldığını bilen gemiler, örneğin Yalova’da atıklarını bırakıyor. Yine bizim uçağımız denetim sırasında özellikle İstanbul Adalar bölgesinde maalesef denize çöplerin boşaltıldığını fotoğrafladı, bunları belgeledik. Bu konuda Marmara Belediyeler Birliği’nin encümen toplantısında karar aldık ve Çevre Bakanlığımıza bu konuda bir proje götürdük.
MARMARA İÇİN ORTAK STRATEJİ BELGESİ
Sanayinin kendi içerisinde bir ilişkiler ağı vardır. Kümelenme açısından bakarsanız mesela Bilecik’i Marmara havzası dışında düşünemezsiniz. Bolu ve Düzce’yi bu havza dışında düşünemezsiniz. Kendi içinde birbiriyle bağlantılı olan illerin, tarımsal olarak, sanayi olarak, hizmet sektörü olarak tamamının ortak bir akılla, üst akılla dizayn edilmesi lazım. Çünkü tek tek uygulamalar bütüne vardığında problem olabilir. Tek tek imar, yol, atık, arıtma tesisi kararları totalde birbiriyle uyumlu olmadıktan sonra kaynakların israf edilmesi anlamına gelir. Oysa ortak bir strateji belgeniz olursa, bütün belediyeler için yol gösterici bir kılavuz olur. O zaman biz kaynaklarımızı daha doğru kullanmış oluruz. Yatırımlarımızı daha doğru yapmış oluruz. Mekânsal gelişim planları ve strateji belgeleri; bir çerçeve sunma açısından havzaya yardımcı olan belgelerdir. Marmara havzasının bir mekânsal gelişim strateji belgesi yoktu. Marmara Belediyeler Birliği olarak son genel kurulumuzda bu kararı aldık ve çalışmayı başlattık. İstanbul Teknik Üniversitesi’ndeki akademisyenlerimizle bu çalışmalar yürüyor. Çok yakın bir zamanda Marmara’nın tamamı için mekânsal bir gelişim strateji belgemiz olacak.
‘TAMAMI DENETLENMELİ’
Kocaeli’deki bu uçuşların Marmara’nın tamamında yapılması konusunda bir ortak inisiyatif almamız gerektiğini söyledik. Çevre Bakanlığı ile Marmara Belediyeler Birliği’nin yapacağı ortak projeyle Marmara Denizi’nin tamamında çevresel denetimlerin yapılması gerekiyor. Gerek gemilerden gelebilecek kirliliğin, gerekse sahildeki işletme veya sanayi tesislerinin oluşturduğu riskler açısından havadan denetim yapılması son derece kritik. Çevre ve Şehircilik Bakanımız Sayın Murat Kurum ile bu konuyu konuştuk. 2012 yılında Bakanlığımız bu konuda bir inisiyatif alacak. Her gün deniz uçağıyla yaptığımız denetimler özellikle yaz aylarında orman yangınlarının tespit edilmesi ve itfaiyeye hızla haber verilmesi açısından da değer taşıyor. Bizim uçağımız Marmara’da düzenli uçuşlara devam ediyor. Marmara Denizi’nde ekosistemin sürdürülebilir olması en büyük önceliğimiz.
‘PANDEMİDE GÜÇLÜ BELEDİYELER ÖN PLANA ÇIKTI’
Yaşadığımız pandemi süreci bize aslında belediyelerin rolünü bir kez daha hatırlattı. Pandemi süreçlerinde belediyeler çok daha hızlı hareket etme imkanına sahip oldukları için, çok önemli görevleri yerine getirebileceklerini gösterdi. İnsanların evine gıda maddesi götürülmesinden vatandaşların bir yerden bir yere nakledilmesine, gıda maddelerinin temin edilmesinden sağlık ihtiyaçlarının giderilmesine, sağlık çalışanları ve sağlık kuruluşların desteklenmesine kadar belediyelerin geniş bir destek alanı bulunuyor. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi olarak İl Sağlık Müdürlüğüne 4 adet PCR cihazı aldık. Filyasyon ekiplerinin düzenli çalışması için yazılım programı oluşturduk. Temizlik personeli ihtiyacını karşıladık. Bu bir koordinasyon ve yardımlaşmadır. Bu manada pandemide, afetlerde, salgınlarda belediyelerin birbiriyle eş güdüm halinde olması gerekiyor.
‘DEPREMDE BELEDİYELER BİRLİKTE HAREKET ETMELİ’
1999’da yaşadığımız Gölcük Depremi ve hemen peşinden gelen Düzce depremiyle son günlerde yaşadığımız depremler bize net olarak bir şey öğretti. Depreme maruz kalan şehirde ya da yerleşim birimindeki insanlar kendi kendilerini rehabilite edemez. Depremde birbirine yardım edecek illerin belirlenmesi çalışmaları tamamlandı. Türkiye’deki bütün illerin afet planlamaları var. Bu afet planlamaları çerçevesinde nerede deprem olursa kim oraya yardıma gidecek, ne götürecek, ne yapacak bunlar belli. Birliklerin birbirleriyle eşgüdümlü çalışmasında böyle bir faydası da var. Marmara Belediyeler Birliği olarak şimdi belediyelerin afet eylem planlarıyla ilgili farkındalıklarını artırmak, hazırlıklı olmalarını sağlamak için bir çalışma yürütüyoruz. Onu da inşallah 2021 yılında yapacağımız uygulamalarla daha ayakları yere basan bir hale getireceğiz. Ayrıca son genel kurulda aldığımız kararla bütün Marmara’nın mekânsal gelişim stratejisinin çerçeve bilgisini hazırlamaya başladık. İstanbul Teknik Üniversitesi’nden hocalarımızla birlikte bir çalışma hazırladık. O çalışma doğrultusunda ulaşım, su yönetimi, çevre yönetimi, nüfus yönetimi, mekânların nasıl kullanılacağı, nerelerin yerleşim ve nerenin sanayi alanı olacağı, sanayinin kümelerinin nerede olacağı, sadece Marmara illeriyle değil çevredeki paydaşlar itibariyle de belirlenecek.
‘Afet TIR’ı hazırlıyoruz’
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi olarak, İzmir depreminin ardından ekiplerimizi acil mobilize ettik. İzmir’de çadırlar kurup, insanların ihtiyaçlarını karşılayacak hizmet alanı oluşturduk. Çok önemli bir boşluğu doldurduk. Bu gelişmelerin ardından ekip arkadaşlarıma özel bir afet TIR’ı yapılması talimatını verdim. Şu anda onun süreçlerini yürütüyor arkadaşlar. Bir afet olduğunda TIR’ı Kocaeli’den hemen afet alanına göndereceğiz. Orası ayaklı bir aşevi olacak. Aynı anda 2 bin kişiye yemek verebilecek. Yine afet anında hijyen ve barınma malzemelerini afetzedelere dağıtabilecek kapasitede mobil araçların hazırlığını yapıyoruz. Bununla ilgili TIR’lar alındı, içleri dizayn ediliyor.
TUANA’YA, YILBAŞI GECESİ SÜRPRİZİ
Sivas’ta Ziya Gökalp Ortaokulu 6’ncı sınıf öğrencisi olan Tuana Cenikli, pandemi kısıtlamaları nedeni ile okullar uzaktan eğitime geçince bir süre babasının telefonundan dersleri takip etti. Ancak düzenli olarak dersleri takip edemeyen öğrencisi için okulun İngilizce öğretmeni Birsen Yancı Doğan devreye girdi. Milliyet Gazetesi okurlarından Doğan, sınıftaki diğer arkadaşlarının tümünde olduğu halde Tuana’nın tabletinin bulunmadığını ve bazı derslerine giremediğini, Sivas Belediyesi’nin ihtiyaç sahibi öğrenciler için bir tablet kampanyası olduğunu ifade ederek bu ihtiyaç sahibi öğrencisinin de kampanyadan faydalanabilmesi için duyarlılık gösterip yılbaşı akşamı tarafımıza ulaştı. Biz de öğretmenimizin bu yardım çağrısını hızlı bir şekilde Sivas Belediye Başkanı Hilmi Bilgin’e ilettik. Bunun üzerine konuyla hemen ilgilenen Başkan Bilgin, öğrenciye 1 yıllık internet paketi de içinde bulunan tablet bilgisayar gönderilmesi talimatını verdi. öğrencinin Akdeğirmen Mahallesi’nde bulunan evine giden Başkan Yardımcısı Necmettin Yılmaz, ziyaret ettiği Tuana Cenikli’ye tablet bilgisayarı hediye ederek derslerinde başarılar diledi. İleride hemşire veya doktor olmak istediğini söyleyen Cenikli, hediyeden dolayı mutlu olduğunu belirterek, “Hilmi Başkanıma buradan çok teşekkür ediyorum. Yeni yılı kutlu olsun” dedi. Duyarlılığından dolayı öncelikle Birsen Öğretmenize ve öğretmenimizin bu çağrısına ses veren Sivas Belediye Başkanı Hilmi Bilgin’e Teşekkür ederiz. Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk’ün de dediği gibi; ‘’Dünyanın her tarafında öğretmenler insan topluluğunun en özverili ve saygıdeğer unsurlarıdır.’’
SEN SOR, BAŞKAN CEVAPLASIN!
Sevgili okurlar! Yaşadığınız şehirde, sokağınızda, cadde ve kaldırımlarda gördüğünüz aksaklıkları ve belediye hizmetlerinde karşılaştığınız sorunları, sorumlulara duyurmak, şikâyetlerinizi onlara iletmek ve çözüm bulunmasını istiyorsanız, bize iletin. 0530 954 59 59 numaralı telefonumu günün her saatinde arayabilir, whatsapp’tan veya eren.aka@milliyet.com.tr elektronik posta adresine şikayetinizi fotoğraflarıyla birlikte iletebilirsiniz...
Özay Şendir
Öğretmenlik ve sosyal statü
24 Kasım 2024
Didem Özel Tümer
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’dan ABD’ye YPG mesajı: Sineye çekmeyeceğiz
24 Kasım 2024
Abbas Güçlü
Öğretmenler neden mutsuz?
24 Kasım 2024
Zeynep Aktaş
Her şey faizlere kilitlendi
24 Kasım 2024
Ali Eyüboğlu
Aşkın Nur Yengi: ‘‘Rekabet derdimiz yoktu’’
24 Kasım 2024