Asıl adı, Ebu Nasr Muhammed Bin Tarhan Bin Uzlug.
Türkistan’da Farab’da doğmuş.
“Farabi” olarak kısa isimlendirilmiş.
873-950 yılları arasında yaşayan Türk filozofu, hekimi.
İlimleri sınıflandırdı.
Fizik, matematik, metafizik.
Yarın yine hafta sonu.
Çeşme’de aynı çile, aynı işkence.
Geceyi parçalayan, dağı taşı inleten azgın müzik.
Model otoların gücünü sergileyen motor sesleri, öttürülen frenleri.
Vahşi rekabetteki İşletmelerin zaman kavramı tanımaması, devletin amiri, memurunun sessiz kalması.
Hepsinin adı; “Turizm”
Dedesinin udundan ilk sesleri tanıdı.
Yürümeye başladı.
Tavan arasında dayısının kırık melodikasını buldu.
Üfledi, nağmeler yarattı.
Babası org aldı, şarkıları mırıldandı.
Bıyığı terlemeden düğünlere gitti, mahalle arkadaşlarıyla milleti coşturdu.
Müzik sevdası yüzünden liseyi terk etti.
Yapılacak iş yasal değilse onaylanmaz.
Yetkili mührün üstü imzalanmaz.
İnşaat, ruhsat, ihale, ithalat, ihracat her neyse ortada kalır.
Kaçak yapı, işyeri varsa yetki sahiplerinin kararıyla mühürlenir.
Bir süre çalışmaktan men edilir.
Önceki günkü “Mühür” yazımıza elektronik posta yağdı.
Atanırsan devlet verir.
Seçilirsen millet teslim eder.
Kutsaldır, namustur, haysiyettir.
Devletin adına.
Kişiliğin namına.
Yerinde, zamanında, hak-hukuka bağlı kullanılmalıdır.
Havalar malum sıcak.
Her kavşakta, her trafik ışığı altında bir su satıcısı.
Manav, tüpçü, kasap hatta berber dahi su satıyor.
Fiyatı yeri ve zamanına göre farklı.
Piyasa arz-talep ayağına dengesini kurmuş.
Peki, su nereden geliyor?
Bilim adamının bakışı farklı.
Soruna hâkim, çözüme yatkınlar.
Bir araya gelip, “Ortak aklı” yaratıyorlar.
Heyecan, şevk veriyorlar.
Aynı meslekten olmayanlarla ekip olmayı başarıyorlar.
Ve...
Ortaya güzellik çıkarıyorlar.
2/b kanunu.
Orman köylülerinin kalkınmasını desteklemek...
Orman dışı yerleri değerlendirmek...
Vatandaşla devlet arasındaki davaları bitirmek...
Mülkiyet sorunlarını çözmek, hak sahibine tapu vermek...
Tabii ki hazine kasasına para koymak için çıkarıldı.
Nisan ayında yürürlüğe girdi.