Samimi niyet.
İç’ten niyet.
İçten gelip hiç işlenmeden dökülüveren niyet.
Net, saf, duru ve yalansız şekliyle...
Her türlü ilişkide aranan erdemdir.
Her kişiye ayrı ayrı yaratılmaz.
Unutulmuştu.
İsmi, cismi akla gelmiyordu.
Ege Bölgesi Sanayi Odası Başkanvekili İbrahim Gökçüoğlu, “İZair ortağı arkadaşlarımız sağlığını kaybetti” dedi...
Bir şirketin yok oluşundan öte, lafı İTO Başkanı Ekrem Demirtaş’a çaktı.
Üslubuyla da noktaladı:
“Bazı arkadaşlar şirket kurarken bilgi sahibi olsun ki, batmasın...”
* * *
CHP Denizli Milletvekili Adnan Keskin.
70 yaşında yıldızı yeniden parladı.
Geçmişte de parlaktı, cilaladı.
“Yenilenmeli, gençleşmeli, eski isimler görülmemeli, yıpranan yüzler sergilenmemeli” nutuklarına rağmen...
Birikimi, örgütçülüğüyle ön seçime girdi, milletvekili oldu.
Kurultayda en yüksek oyu aldı, yıllar sonra partinin en önemli koltuğuna oturdu.
* * *
Hafta sonu Milliyet Ege’de...
“İki belediye arasında mekik dokuyor” başlıklı haber dikkatimizi çekti.
Bir siyasetçi /bürokrat, Konak-Büyükşehir belediyeleri arasında dolaşmış.
Son durak daha önce müdür olarak ayrıldığı Konak Belediyesi’ne başkan yardımcısı olmuş.
Bu dönemde kadro kapmak meseledir.
Yıllarını bürokrasiye harcamışların rüyalarını süsler.
Londra’nın en işlek noktası.
Leicester Meydanı.
Bıyığı terlememiş genç yerde sızmış.
Polise haber verilir.
Alkollü genç, karga-tulumba kaldırılır.
Karakola götürülür.
Aşağıdaki Başbakanlık genelgesini iyi okuyun.
16 Haziran 2012 tarih...
28 bin 325 sayılı Resmi Gazetede yayınlandı.
* * *
Genelge 2012/25
Kamu kurum ve kuruluşları (Belediyeler ve il özel idareleri hariç) ile sermayesinin yüzde ellisinden fazlası kamu kurum ve kuruluşlarına ait şirketlerin kendi mülkiyetlerinde veya tasarruflarında bulunan taşınmazlarla ilgili olarak; kamu kurum ve kuruluşları, vakıf, dernek veya bunların şirketlerine, gerçek veya tüzel kişilere satış, kira, irtifak, takas, tahsis, devir vb. her türlü tasarrufa yönelik işlemleri için Başbakanlıktan izin alınacaktır.
Bilgilerini ve gereğini rica ederim.
Açın gazete sayfalarını...
Mutlaka birini görürsünüz.
Biri, çadırın önünde pankartını gösteriyor, “Her akşam şu kadar kişiyi doyuruyoruz” diyor.
Diğeri, üzerinde ismini yazdırdığı tek hurma, iki zeytin süslemeli kutuları dağıtıyor.
Öteki, garibanın evine yardım götürüp bağdaş kurduğu iftar sofrasında politik mütevazılık sergiliyor.
Bir başka biri, kaynayan kazanın önünde elinde kepçe yemek verdiği çoluk, çocuğun gururunu düşünmeden poz veriyor.
Birazı milletin vekili, çoğunluğu belediye başkanı.
Yıl 2004.
Arayış içindeyiz.
Çeşme’nin zenginliği termal suyu değerlendirmek, ilçeye katma değer kazandırmak için kafamızda bir tasarı.
Orta ölçekli kuyulardan birine yakın bölge kiralanıp, içinde zayıflama, güzellik ve sağlık birimlerinin yer alacağı merkez kurulması amacındayız.
Öyle koca binalar kurmaya da gerek yok.
Termal su, bitki örtüsü ve basit yapılarla bütünleşen bir merkez.