Tüm dünyayı ve ülkemizi kabusa çeviren koronovirüs tehlikesi devam ediyor.
Başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere, tüm bakanlar, siyasi parti liderleri, belediye başkanları ve uzman hekimler her gün televizyonlardan gazetelerden, internet sitelerinden vatandaşlara, “Zorunlu olmadıkça sokağa çıkmayın, evde oturun” diye uyarsa da maalesef bazılarımız ve özellikle yaşlılarımız hiç tınmıyor.
Yine bildiğini okuyor.
Parklarda, bahçelerde, deniz kenarlarında banklara oturup yakın temasta sohbeti sürdürüyor.
***
Neden vurdumduymaz bir milletiz, bunu anlamak mümkün değil.
Tehlikenin kapıda olduğunu neden kavramıyoruz.
Neden hala bildiğimiz alışkanlıklarımızı sürdürüyoruz, vazgeçmiyoruz.
Sokağa çıkma yasağı mı ilan edilmeli, belli saatlerin dışında.
Fransa, İtalya ve diğer ülkeler gibi mi olmalıyız...
***
Eve hapsolmak mı istiyoruz.
Allah aşkına şu uyarıları ciddiye alın artık.
Üç-dört hafta zorunlu olmadıkça dışarı çıkmayın.
Evlatlarınızla, torunlarınızla sohbet edin, oyun oynayın.
Fırsat bu fırsat, geçmişte yaşadığınız unutamadığınız anılarınızı bir masal gibi anlatın.
***
Tabii, uyarıları ciddiye almayanlardan daha fazlası kuralları aynen uyguluyor.
Mesela İzmir’de toplu taşıma araçlarını kullanım sayısı yüzde 51.3’e düşmüş. Bazı belediyelerimiz, sokaklardaki bankları ve sandalyeleri zincirlemiş. Bazıları da 65 yaş üstü ücretsiz seyahatleri kaldırmış.
Tüm belediyelerin bu serbestlikleri belli bir süre askıya almasını istiyorum.
Başka türlü iflah olmayız vesselam!