TURİZM yatırımları, sanata ve gençlere sağladığı katkılarla tanınır Naile Göçen Çukurova.
Asıl mesleği turizmcilik olan Çukurova, önce 25 yıllık hayali Kuşadası Marina karşısındaki Tabakhane bölgesini hayata geçirdi.
Harika bir görünüme kavuşturdu eski taş yapıları.
Birçok mekan kazandırdı ilçesine.
Kafeleriyle, müzikholüyle ve butik mağazalarıyla göz kamaştıran bir dünya yarattı.
Ama hayali bununla kalmadı Çukurova’nın.
Başladı, ardı ardına gençlere burs yaratmak için etkinlikler gerçekleştirmeye.
Yürüyüşler düzenledi, çocuklara sporu sevdirdi.
Hatta bir ara Galatasaray’ın eski ünlü futbolcusu Ümit Karan’la anlaştı.
Çocuklara futbol öğretilmesini sağladı.
Boş durmadı Çukurova, Tabakhaneden yarattığı Kuşadası Old Town’da sürekli resim ve seramik sergileri açtı.
Uluslararası etkinlikler yaptı.
Geçtiğimiz günlerde de yine Old Town’da Mehmet Nuri Göçen Kültür, Sanat ve Eğitim Vakfı ile Kuşadası Belediyesi’nin işbirliğinde, “Mehmet Nuri Göçen Seramik Çalıştayı” düzenledi.
Dereceye girenleri ödüllendirmeyi de unutmadı.
Bu arada Çukurova, Kuşadası Old Town’daki mekanlarından birini konfeksiyon mağazasına dönüştürdü.
Kadın ve erkek giyim eşyalarının yanısıra birçok ürünü satışa sundu.
Elde edilen geliri de yine çocukların bursuna aktardı.
Yani Çukurova, hayatını sanata ve çocuklarımızın geleceğine adamış bir işkadını.
Tabii, Çukurova’yı bu çalışmalarında eşi Recep Çukurova da yalnız bırakmıyor, sürekli yanında bulunup destek veriyor.
‘Şeytan’ dünyaya açıldı
İNGİLTERE, futbolun beşiği ülke olarak tanınır.
İlk modern futbol oyununun 1800’lü yılların başında bu ülkede oynandığı bilinir.
Hatta ilk futbol kulübü yine 1855 yılında İngiltere’de kurulan Sheffield United’dir.
Futbol ülkesi İngiltere, bizim İzmirimizin güzide kulübü Altınordu’yu mercek altına aldı.
The Guardian gazetesi, futbolda Türkiye’nin altyapı merkezi olarak Altınordu’yu işaret etti.
Gazeteye röportaj veren Kulüp Başkanı Seyit Mehmet Özkan, dünden bugüne yaptıkları çalışmaları kapsamlı anlattı, bu dünyanın önde gelen gazetesine.
Altınordu, ülkemiz kulüplerinin de yakın markajı altına alındı.
Birçoğu İzmir’e gelip tesisleri gezdi, yapılan işleri yerinde inceledi, fikir sahibi oldu.
Yani Özkan, ülke takımlarımıza yol gösterici bir görevi üstlenmiş bulunuyor.
Hem Özkan hem kulüp yöneticileri hem de futbolcular iyi örnek oluyor ülkemize.
İnşallah önümüzdeki yıl Göztepe’nin ardından Altınordu’yu da Süper Lig’de görürüz.
Yolun açık olsun “Şeytan.”
Metropolis ve diğer antik kentler
ÜLKEMİZİN tarihi zenginliklerini saya saya bitiremeyiz.
Bunlardan biri de Torbalı’daki Metropolis Antik Kent. Geçtiğimiz günlerde İzmir Devlet Opera ve Balesi sanatçıları, türkülerle tarihi kenti yankılandırdı. Birbirinden güzel eserlerle, yaklaşık 2 bin kişiye müzik ziyafeti sundu. Ancak tarihi bölgelerimizi ayağa kaldırmak için hem Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın hem de özel sektörün katkılarını artırması lazım. Çünkü bu eşsiz mekanlar, ülkemiz turizmi açısından büyük önem taşıyor. Hatta hükümet bu konuda özel sektör temsilcileriyle ortak bir toplantı yaparak, katkı konusunu ele almalı diye düşünüyorum.
Gelecek vaat eden bir işadamı
Adı Can Yavaş.
1984 doğumlu, yani henüz 33 yaşında.
İzmir Atatürk Lisesi’ni bitirdi, ardından Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Temel ve Endüstriyel Mikrobiyoloji bölümünden mezun oldu.
Dokuz Eylül Üniversitesi’nde İngilizce İşletme Bölümü’nde yüksek lisans yaptı, şu anda da tez aşamasında.
2005 yılında Amerikada Work and Travel programına katıldı.
Yurtdışında bulunduğu sürede mesleği olan biyologluk ve akademisyenlik hayalinden vazgeçti ve ticaret yapmaya karar verdi.
Yine yurtdışında birkaç firmada çalışıp tecrübe edindi.
Yurda döndükten sonra babası işadamı Cengiz Yavaş, kendi ofisini verdi.
Genç ve başarılı işadamı, 2008’den bugüne şirketi tam beş kat büyüttü.
Bugün dekoratif boya, inşaat taahhüt, gıda perakende ve yalıtım gibi sektörlerde toplam beş şirketle hizmet veriyor.
Sivil toplum kuruluşlarıyla da ilişkisini koparmayan Yavaş, dokuz yıldır İzmir Sanayici ve İşadamları Derneği üyesi.
TÜGİAD Ege Şubesi kurulduktan sonra üye olan, iki ve üçüncü dönemde başkanvekilliği görevini üstlenen Yavaş, geçtiğimiz günlerde derneğin Ege Şube Başkanlığı görevine getirildi.
33 yaşında olmasına rağmen, edindiği bilgi ve tecrübelerle gelecek vaat eden Yavaş’ın, ileride çok daha iyi görevlerde bulunacağından hiç şüphem yok.
Meslektaşlarını yalnız bırakmıyor
İzmir Gazeteciler Cemiyeti’nin sosyal sorumluluk projeleri dikkat çekiyor.
Son olarak geçtiğimiz günlerde yaşamını yitiren gazeteci kardeşim İsmail Ragıp Geçmen’in adı, Karşıyaka Belediyesi ile yapılan görüşme sonunda, Yamanlar’daki Mesire Alanı içinde oluşturulan paintball sahası, tırmanma duvarı ve yürüyüş parkurlarının yer aldığı Macera Alanı’na verildi.
Birçok meslektaşımın adının ölümsüzleşmesi için örnek tavır sergileyen ve çaba gösteren Cemiyet Başkanı Misket Dikmen’e teşekkür etmeden geçemeyeceğim.
Dikmen, sadece sosyal sorumluluk projeleri değil, gazetecilerin her türlü sıkıntısına çare bulmak için de büyük çaba harcıyor.
Bu örnek davranışıyla da herkesin takdirini kazanıyor.