GEÇTİĞİMİZ hafta, Hüseyin Yoldaş’la Kınık Belediye Başkanı Sadık Doğruer’i ziyarete gittik.
Ancak yerinde yoktu. Bizi kent merkezindeki Sakız Adası Sosyal Tesisleri’ne yönlendirdiler.
Belediyeye beş dakika uzaklıktaki parkı gördüğümüzde çok şaşırdım.
Tek kelimeyle harikaydı. Her taraf pırıl pırıl, tertemizdi.
Başkanın köylü vatandaşlarla görüş alışverişinde bulunduğunu, ardından bizi kabul edeceğini söyledi Basın Danışmanı Cevdet Şen.
Bir süre sonra toplantı bitti, toplu fotoğraf çekildi.
Ben başkan yanımıza gelecek diye beklerken, bu kez köylü vatandaşların tek tek Doğruer’le konuştuğunu, isteklerini sıraladığını gördüm.
2011 yılında 20 milyon liralık yatırımla İzmir’de Türkiye’nin ilk kulak, burun, boğaz hastanesini hizmete açan Ekol Kulak, Burun, Boğaz Hastanesi Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Baz, aradan geçen süre içinde yatırımlarında hız kesmedi, sürekli büyüdü.
Sağlıkta olduğu gibi sanatta da katkılarını sürdüren Baz, geçtiğimiz cuma günü Ekol Sanat Galerisi’nde ünlü ressam Ahmet Oran’ın soyut eserlerinden oluşan serginin açılışını kalabalık bir davetli grubunun katılımıyla gerçekleştirdi.
Baz, buradaki konuşmasında önemli bir konuya dikkat çekti.
Avrupa genelinde; kulak, burun, boğaz uzmanlarının bir arada olduğu başka hastane olmadığını söyledi.
Hatta, “İnternetten istediğiniz araştırmayı yapın, kesinlikle bulamazsınız” diyerek ne kadar iddialı olduğunu da gösterdi.
Hem sağlıkta hem sanatta hız kesmeden yollarına devam edeceklerini belirten Baz, artık genel hastane olma zamanının çoktan geldiğini, en geç bir yıl içinde de kadın doğumu da ilave ederek, tüm branşları tamamlayacaklarını, tam teşekküllü bir hastaneyle halka hizmeti sürdüreceklerini söyledi.
Sağlıkta İzmir’e ivme kazandıran Baz’ın, bundan sonra da çalışmalarını hız kesmeden sürdüreceğinden eminim.
1984 yılında kurulan Ege-Koop, İzmir’de yaptığı konutlarla tam 150 bin kişiyi ev sahibi yaptı.
Birçok ilçede kirada sürünen vatandaşların sıkıntılarını giderdi, başlarını sokacağı evler kazandırdı.
Ege-Koop’un başarılı Başkanı Hüseyin Aslan, artık İzmir genelinde arsa bulma sıkıntısı yaşadığını belirtti, kent dışına açılma kararı verdi.
Ve ilk olarak Manisa’nın Turgutlu ilçesinde yatırım yaptı.
Geçtiğimiz günlerde de Türkiye’nin ilk akıllı binasının 150 konutluk Prestij Turgutlu projesinin temelini attı.
Rantın değil, halkın mimarı olduklarını kaydeden Aslan, “Yaptığımız konutlarda güvenin adresi olduk. Bu çok önemli” dedi.
Ege Koop’un bilgi ve deneyimini artık İzmir dışına taşımak istediklerini belirten Aslan, “Törene katılan Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Cengiz Ergün’e teşekkür ediyorum. Ege-Koop’un yeni yatırımları için bizi kente davet etti. Önümüzdeki sürede Manisa’da ortak proje gerçekleştireceğiz. Daha sonra da tüm Türkiye’ye açılma niyetindeyiz” dedi.
Başarılı bir işadamı, iyi bir aile reisi.
Yaptığı çalışmalarla sadece İzmir’de değil, tüm ülkede tanınıyor.
Özellikle de inşaat sektöründeki imzaları, göz kamaştırıyor.
Avrupa’nın beşinci ikiz kulelerini İzmir’e dikerek, kentin değerine değer katan Mesut Sancak’tan söz ediyorum.
Sadece iş hayatında değil; kültür, sanat ve spora katkılarıyla da dikkat çekiyor.
Özellikle, Karşıyaka’nın ligde kalması için büyük çaba harcıyor.
Bünyelerinde kurdukları Folkart Academy ile de, geleceğin sanatçılarının yetiştirilmesine destek oluyor.
Dokuz Eylül Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Erdal Çelik, üniversitenin bugünü ve yarınını Milliyet Ege’ye anlattı...
- Katılımcı bir yönetici profili çiziyorsunuz. Öğrencilerle aranız çok iyi. Hedefiniz nasıl bir Dokuz Eylül Üniversitesi?
Katılımcı bir üniversite olmaya önem veriyorum. ‘Çayını içmediğimiz kurum ve kuruluş kalmayacak’ dedik. İzmir Valisi başta olmak üzere kurumları ziyaret ettik. Üniversitemizi halka açık bir üniversite haline getirmek için çalışıyoruz. Öğrencilerin de eğitim süreçlerine katıldığı bir üniversite oluşturmayı hedefliyoruz. Onları yüksek motivasyonda çalıştırıp patentlerin çıkmasını hedefliyoruz. Bir öğrencinin geliştirdiği patent ile Türkiye’nin geleceğinin şekillenmesi kadar güzel bir şey daha var mı? Öğrencilerimize gitmemizin nedeni de bu. Dokuz Eylül Üniversitesi ciddi imkanlara sahip. İzmir Biyotıp ve Genom Enstitüsü ve buna benzer bölümler var. Bu bölümlerin ürettiği ürünler ve formülasyonlar var. Bunların devreye sokulmasında sağlık tarafında Biyoizmir, mühendislik tarafında Elektronik Malzeme Üretim ve Uygulama Merkezi (EMUM) var. Benzer uygulamaları sosyal bilimde ve güzel sanatlarda da yapmayı hedefliyoruz. Ticarileştirilmiş ürünler ve
İZMİR’DE, 18 Ocak Perşembe günü sabahın ilk saatlerinde hızı 103.3 kilometreye ulaşan lodos ve yağmur, kentte yaşamı felç etti.
Denizle kara birleşti.
Dalga yüksekliği dört metreye ulaştı.
Başta 1. Kordon olmak üzere, tüm kıyılar deniz suyu ile doldu.
Sahil şeridinde çöp dağları oluştu.
Birçok mağaza sular altında kaldı.
Öğleden sonra Kordon, eski haline geri döndü.
Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu, İzmir’de medya temsilcileri ve çalışanlarıyla bir araya geldi.
Kaya Termal’deki etkinliğe ilgi fazlaydı.
Gazeteci arkadaşlarımız, yıllardır yaşadıkları sorunları ilk ağza iletmek için büyük bir fırsat bulmuştu, bunu en iyi şekilde değerlendirmek istiyordu.
İzmir medyasının sıkıntılarını dinleyen, tek tek not alan, çözüm için çalışacaklarını belirten Çavuşoğlu’nun toplantısı yaklaşık iki saat sürdü, çoğumuzun yanlış bildiği bazı kararlara açıklık getirdi.
Özellikle yerel gazetelerin Basın İlan Kurumu’ndan aldığı ilanların, dijitale geçilmesinin ardından kesileceği yönündeki bilgilerin doğru olmadığını söyledi.
Basın İlan payları kesildiğinde hepsi zor duruma düşecek, belki de kepenklerini indirmek zorunda kalacaktı.
Bu açıklama, İzmir’deki yerel gazete sahiplerinin yüreğine su serpti.
İzmir’i çok sevdiğini, gazetecilerle bir arada olmaktan mutluluk duyduğunu belirten Çavuşoğlu, toplantıya katılan meslektaşlarımızı Bursa’ya davet etti.
Günlerdir merakla beklenen CHP İzmir İl Kongresi, pazar günü yapıldı.
Fuar Celal Atik Spor Salonu’nu dolduran partililerde coşku, delegelerde de heyecan vardı.
İki adayın çekiştiği kongrede, salona önce Deniz Yücel ve ekibi girdi.
Yoğun ilgiyle karşılaşan Yücel, hemen hemen herkesle tokalaştı, daha sonra da delegeler arasındaki yerini aldı.
Ardından Utku Gümrükçü ve ekibi göründü.
Ancak Gümrükçü’nün, Yücel kadar ilgi görmediğine tanık oldum.
Sonuçların sabaha karşı açıklanacağını bildiğim için, konuşmaları dinlemeden salondan ayrıldım.
Sabaha karşı sonuçları öğrendim.