Yunanistan’ın İzmir Başkonsolusu Argyro Papoulia, VFS Global Gateway Management Türkiye Müdürü Sertan Aslantürk ve Çeşme Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Osman Köfüncü ile geçtiğimiz cuma akşamı Alaçatı Port’ta buluştuk. Gecede, iki ülke ilişkilerinin daha da ileriye götürülmesini ele aldık, yapılacak çalışmalardan bahsettik, önerileri tartıştık.
Çeşme’den Sakız’a gidecekler için başlattıkları vize işleminin il genelinde büyük ilgi gördüğünü belirten Köfüncü, “Esnaf odası olarak ülkede bir ilki başardık. Bize bu konuda her türlü desteği veren Argyro Papoulia’ya teşekkür ediyorum. İlişkilerimizi daha da pekiştireceğiz. Hem biz hem de Yunanlılar kazançlı çıkacak” dedi.
Köfüncü, turizmi 12 aya yaymak için çaba gösterdiğini söyledi, sadece yaz mevsiminde değil, bahar aylarında da çeşitli etkinlikler düşündüklerini belirtti.
Konuyla ilgili çalışmaların sürdüğünü, açıklamayı ileri bir tarihte yapacağını ifade etti.
Bu yaz sezonun olumlu geçtiğini kaydeden Köfüncü, “İnşallah önümüzdeki yıl da aynı kalabalığı yakalarız. Bizler her zaman esnafımızın yanındayız. Her türlü sorunlarını çözmek için çalışıyoruz” ifadesini kullandı.
Köfüncü gerçekten kendini Çeşme’ye adamış bir başkan.
Selanik kökenl
Türkiye’nin en eski fuarı İzmir’de, 7 Eylül’de 87’nci kez kapılarını açacak.
Açılış öncesi basın toplantısı yapan Büyükşehir Başkanı Aziz Kocaoğlu, fuar tarihinin misyon zenginliğini şu sözlerle ifade etti:
“Cephede birbiriyle savaşan ülkeler İzmir Fuarı’nda buluşuyor. Bu yılki etkinlik, yaşanan ekonomik krize ilaç gibi gelecek.”
Kocaoğlu yaptığı kısa konuşmanın ardından, “Sorusu olan var mı?” diye seslendi.
Kısa bir sessizliğin ardından bir gazeteci, “İzmir hak ettiği payı alıyor mu?” dedi.
Usta siyasetçi, anında yanıtı verdi: “Burada İzmir Fuarı için buluştuk, bu sorunun ne yeri, ne de zamanı”
***
Yaşanan bu olayın ardından şu açıklama artık zorunlu oldu.
Her yıl yolunu gözlediğimiz Ramazan ve Kurban bayramları tatili, yine birçok ölümlü kazayla bitti, geride kalanların canı yandı.
Uyarılar hep havada kaldı.
Yine bildiğimizi okuduk.
Yola çıktığımızda gözümüz kör oldu.
Basıyoruz gaza... Hem de ne basmak, hiçbir şeyi umursamadan...
Kendimizi düşünmediğimiz gibi, yanımızdakileri de hiçe saydık.
Sonrası acı felaketler, ahlar vahlar ve keşkeler...
Vesselam akıllanmıyoruz.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’na parti içi muhalefetin bu kadar yüklenmesi doğru mu?
Kocaoğlu ne demişti, “Değişimden yanayım.”
Sözde, “Bizim partimiz demokrasinin kalesi, isteyen istediği gibi görüşünü dile getirebilir” diyenler, Kocaoğlu’na bu söylemi karşısında ateş püskürdü.
Nerede kaldı sizin sosyal demokratlığınız?
Nerede kaldı özgür düşünceniz?
Nerede kaldı, bağımsız, hür adaletiniz?
Hepsi boş lafmış meğer.
Kocaoğlu, birçok partili gibi görüşünü açıkça söyleyen, ender başkanlardan biri.
Zeytinyağı üreticilerinin yıllardır beklediği olumlu haber, sonunda Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’den geldi. Yüzde 8’lik KDV oranının yüzde 1’e düşürülmesini isteyen Akhisar Ticaret Borsası Başkanı Alper Alhat’a, Bakan Pakdemirli, oranın düşürülmesi için ellerinden geleni yapacaklarını müjdeledi. Bu haber, tüm zeytinyağı üreticilerinin yüreğine adeta su serpti.
Tüketimin oranın geri çekilmesiyle yükseleceğini, fiyatın da ucuzlayacağı için raflarda daha çok yer alacağını belirten Alhat, “Bakanımıza sorunlarımızı ilettik. Kendisi gayet makul karşıladı. Umarım en kısa sürede taleplerimiz yerine gelir. Hem biz hem de vatandaşımız rahat eder, sağlıklı ürün kullanır” dedi. Yıllardır zeytinyağı üreticisinin belinde kambur olan KDV oranının, İzmirli Bakanımız Pakdemirli ve bürokratları tarafından kısa sürede aşağı çekilmesini bekliyorum. Sonunda hem üretici hem de tüketici kazançlı çıkacak.
Çalışkan vekillerimiz
İzmir’in milletvekillerinde en çok koşturan, gecesini gündüzüne katan kimler var diye şöyle bir bakalım.
Üç vekil öne çıkıyor. İkisi AK Partili, biri CHP’li. Ceyda Bölünmez Çankırı, Atilla Kaya ve Atila Sertel.
Kaya’yı biliyorsunuz. Meclis kapanmış, kapanmamış hiç umurunda
İzmir, geçen hafta iki başkanı konuştu.
İkisi de kentin geleceğini düşünen, daha yaşanabilir olması için çaba harcayan isimdi.
Biri Büyükşehir Başkanı Aziz Kocaoğlu, diğeri AK Parti İl Başkanı Aydın Şengül.
***
Büyükşehir Başkanı’nın Ankara’daki görüşmeler için Şengül’e çağrıda bulunması ve aynı gün olumlu yanıt gelmesi önemliydi.
Ertesi gün birlikte Başkent’in yolunu tuttular.
İzmir’in onay bekleyen projeleri için bakanlar, bakan yardımcıları ve genel müdürlerle toplantı yaptılar.
Siyasi rekabeti bir kenara bıraktılar, yaşadıkları kent için ortak hareket ettiler.
Bir yıl önce televizyonlarda DAP Yapı’nın reklamları başlamıştı.
Yani, Ziya Yılmaz’ın Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı yaptığı şirketin.
O günlerde İzmir’de bir grup gazeteciyi ağırladı ve tanıştık Yılmaz ile.
Kente olan sevgisini, hayranlığını ve yapacağı projeleri tek tek sıraladı.
Çamdibi’nde 700 konutluk inşaata başlayacaklarını ifade etti.
Ve bir süre sonra ‘topraktan satışla’ tanıtım başladı.
500’den fazla daire kısa sürede satıldı.
Bu durum, güvenin göstergesiydi.
Dünyada gündemi Türkiye kadar çabuk değişen herhalde hiçbir ülke yok.
Önce cumhurbaşkanlığı ve genel seçimler, ardından CHP’de yaşanan liderlik tartışması, arka arkaya en çok konuşulan konulardı.
Hemen arkasından ülkenin pek çok kentinde kaybolan ve akıbetleri korkunç sonla biten çocuklar, hepimizi derinden yaraladı.
Her sabah yeni bir kayıp haberi veya can dostlara yapılan işkencelerle uyanmaya başladık.
Yaşanan bu vahşetler, tüm ülkenin yüreğini parçaladı. Bir araştırma, kayıp çocuk sayısının 2008-2016 yılları arasında 100 bini aştığını ortaya çıkardı.
Bu bilgiyi, devletin Türkiye İstatistik Kurumu açıkladı. Doğrusu ağzım açık kaldı. Türkiye’de 8 yıl içinde, 16 ülkenin nüfusundan fazla çocuğun kaybolduğu bilgisine ulaştım, iyice şaşkınlığa uğradım.
İstatistiklere göre, 31 bin nüfuslu San Marino, 36 bin nüfuslu Liechtenstein ve 56 bin nüfuslu Grönland’da yaşayanlardan fazla evladımız kaybolmuş: bir kısmı bulunmuş, bir kısmı da vahşice katledilmiş. Yıl yıl rakamlara baktığımızda, daha da ürkütücü sonuçlar ortaya çıkıyor.
***