Kimi yangın yeri bir daha adım atmam dedi, kimi rüzgarı ruhuma işlemiş her hali kabulümdür diye bağrına basmaya devam etti. Alaçatı tüm spekülasyonlarıyla bu yazın en çok konuşulan tatil beldesi oldu. Aslında o kadar güzel çıkılmıştıki yola bundan yıllar önce. Alaçatı kanunları vardı. Esnafın da para kazanması için oteller tam pansiyon hizmet vermiyordu. Ciğerci, kebapçı değil; o gün pazardan alınanlarla oluşturulmuş yemekler servis eden naif mekanlar vardı. Hatta ülkemiz gastronomi turizminin merkezi olması hedefleniyordu.
Hâlâ güzel ve özel
Yıllar içinde kapasitesinin üzerinde bir kalabalık ağırlamaya başladı. Daracık sokaklarında yürümek eziyet haline geldi. Her şeye rağmen Alaçatı hâlâ güzel, hâlâ özel. Gelelim sezonun dikkat çekenlerine.
Köyün en yenilerinden Walkin, keyifli bir bahçede lezzetli bir başlangıç yapıp içeride canlı müzikle devam etmek isteyenler için ideal. Mutfağın başında Gina’dan tanıdığımız şef Berkin Baykoç var. Bottarga yani balık yumurtası diple sunulan Akdeniz usulü buharda pişmiş bütün enginar menünün yıldızı. Napoli usulünde rüstik bir tarifle hazırlanan pizza ise dağ kekikli domates sos, manda sütüyle üretilmiş burrata peyniri ile hazırlanıp taze siyah yaz trüf mantarı rendelenerek servis ediliyor. Yaz-kış açık olacak mekanın menüsü çok geniş ve karmaşık değil. Fakat kullanılan malzemelerin kalitesi her tabakta hissediliyor. Erkin şef ilerleyen günlerde daha iddialı tatlarla karşımıza çıkacak gibi.
Bölge gastronomisini yüksek bir çıtaya çeken Kemal Demirasal, bu sezon açtığı Yek’i şimdiye kadarki en keyifli projesi olarak tanımlıyor. Tabaklar tadımlık değil, paylaşımlık ve doyumluk. Malzemelerin özüne yoğunlaşılan yemeklerin hepsinde Kemal şefin özel dokunuşu hissedilmekte. Güneşte kurutulmuş ahtapot, Karaburun midye, kuzu beyti, ızgara granyöz seçeneklerden bazıları.
Şef Berkin Baykoç’tan buharda pişmiş bütün enginar
İri yapraklı, sıkı ve körpe bir enginar seçin. Pişme esnasında yapraklarının açılmaması için fırın ipiyle bağlayın. 20 ml zeytinyağı, taze sarımsak, 50 gr kuru domates ve 2 gr ançüezi 5 dakika soteleyin. Üzerine 5 cl beyaz şarap ve 1 litre su ekleyip kaynama noktasına geldiğinde tuz, şeker ve Alaçatı limonunu ikiye bölüp ilave edin. Enginarı tencerenin içine bırakın, 25 dakika pişirip dinlendirin. Sos için: Bottarga’yı rendeleyin.
5 gr kapari turşusunu yıkayıp tuzunu alın ve incecik doğrayın. Arnavut biberini de küçük küpler şeklinde kesin. Tüm malzemeleri 50 gr mayonezle karıştırıp enginarınızla birlikte servis edin.
Öne çıkan mekanlar
Pug Street Kitchen: Yazın en çok konuşulan mekanlarından biri. 17.00-03.00 saatleri arasında açık olan Pug’da dünya mutfağından sokak yemekleri lokal dokunuşlarla fark yaratıyor. Deve sucuğu, krem peynir, yumurta ve eski kaşarlı örgüç boyoz, dilli çedarlı goralı waffle, kokoreçli tacos menüdeki ilginç lezzetlerden birkaçı. Pug cinsi köpeğiniz varsa yüzde 20 de indiriminiz var demek, unutmayın.
Langaza: Mübadil mutfağı konseptiyle hazırlanan birbirinden özel lezzetleri oldukça makul fiyatlarla sunan mekan bölgenin Ege mutfağına, derin araştırmaları ve yılların tecrübesini arkasına alarak sahip çıkan ender kalelerinden. Çünkü başında Ege’nin en önemli gastronomik isimlerinden biri olan Ahmet Güzelyağdöken var.
Muhtar: Ankara’nın ünlü balıkçısı Trilye’den transfer şefiyle, köyün en sakin sokaklarından birinde saklı bir bahçede hizmet veriyor. İsli yoğurtta karides mantı, isli ahtapot, balığın yanak ve yakasıyla yapılan kebap ve topik gibi özel lezzetler var. Leblebi parfe ise tatlıların yıldızı.
Fava: Şefi Ufuk Yamansavcı’nın Ege mezelerine ve mutfağına hakimiyetini mezelerde hissetmek mümkün. Sous vide tekniğiyle pişirilen levrek, balığın suyu tamamen içinde kaldığı için lokum kıvamında.
Meftun: Alaçatı Port’ta Biblos Beach’in içinde açılan Meftun çok lezzetli deniz kabukluları tabağı hazırlıyor. Her akşam değişen ve açıkta sergilenen meze çeşitlerinin tutkunları var.