Prof. Dr. Cengiz KUDAY - Yazdığımız zaman ömrümüzü aştığımızı; ölümlü insan ömrünü yendiğimi hissediyorum diyor birçok kıymetli köşe yazarımız.
Yazmak, doğruları yazabilmek çok güzel ve o oranda bilgili ve o konularda birikimli olabilmek ( bu da zamanla; kötü veya iyi tecrübelerle oluyor).
Geçenler de bir TV dizisinde yaşlı gazeteci rolünde Al Pacino genç meslektaşına şöyle diyordu: “Gazeteci olunmaz, gazeteci doğulur.” Bu sanatla ilgili her alanda doğrudur. Benim mesleğim beyin cerrahisi; biliyorum ki beyinde ayrı ayrı merkezler vardır. Müzik, resim yapma, matematik, güzel yazı yazabilme vb. ne kadar uğraşırsanız uğraşın müzik merkezi gelişmemiş bir beyinde Mozart’ı bile hoca tutsanız müzik öğretemezsiniz. Biz buna Amusi (müzik körlüğü) deriz.
Diğer sanat dalları içinde bu geçerlidir. Yazı yazmak bir sanattır. Herkes yazı yazar ama yazar olmak farklıdır.
Tolstoy’un bir sözü vardır. Bu söz sonradan İsmet İnönü’ye mal edilmiştir. “Namusluların da en az namussuzlar kadar cesur olmaları gerekir.” Fakat acı bir hakikat da vardır. “Kül cehli cesurdur.” Bütün cahiller cesurdur.
Köşe yazarları bana göre çok zor ve mesuliyeti bir görevi üstlenmişler. Bu kişilere imrenirim.
Her gün bir konu bulabilmek bunu okuyucularına hakikatlerine uygun aktarabilmek. Fakat bir konuyu aktarırken o konu bir kitaba ait ise o kitabı okumaları ve anlamaları, sarf edilmiş bir söz ise o sözün arkasında ne var diye araştırmaları ve olaylara dar açıdan değil geniş açıdan bakmaları gerekir diye düşünürüm.
Hele bahsettiği kişi sözün sahibi saygın bir kuruluş içinde ise o kişi için konuşurken; yazarken çok dikkatli olmak gerekir. O kişiyi küçültecek veya güç duruma düşürecek sözler sizi yüceltmez.
Keşke vefanın İstanbul’da bozasıyla meşhur bir semt olduğunu başka bir anlamı olmadığını bilseydik. Hayat o zaman daha yaşanır olurdur.
Vefa: Sürekli sevgi demektir. İnsanı insan yapan duyguların başında yer alır. Yapılan iyiliği, bir yakınlığı, arkadaşlığı, ardını unutmamak; vefa budur.
Efsaneler eğer sağlam temellerle oturmamışsa en ufak bir olay ile yıkılır, yok olur...
Söyleyecek sözüm olmayabilir. Ama önemli değil. Boş konuşmaktan iyidir. Çünkü efendilik ağaç gibidir. Kökü yerde başı göklerdedir.
Düşman isterseniz dostlarınızı geçmeye çalışınız. Dost isterseniz bırakın dostlarınız sizi geçsin.