Dr. Cavid Veliyev / Uluslararası İlişkiler Analizler Merkezi
Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin normalleşmesi için özel temsilcilerin ilk görüşü 14 Ocak tarihinde Moskova’da yapılacaktır. Bu görüş öncesi Türkiye-Ermenistan ilişkilerine ilişkin gelişmeler de hızlandı. Öncelikle Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan ile Türkiye-Ermenistan ilişkilerini görüştü. Aynı günlerde Türkiye ve Ermenistan’dan karşılıklı uçak seferleri için izinin çıktığı açıklandı. Bu gelişmeler olumlu gelişmeler olmakla birlikte iki ülke arasında sınırların açılması ve diplomatik ilişkilerin geliştirilmesi için yeterli değildir.
Türkiye ve Azerbaycan’ın normalleşme politikaları
Ekim ayında Cumhurbaşkanı Erdoğan işgalden kurtarılan Fuzuli ziyaretinde, Azerbaycan’la ilişkilerde samimi irade sergilemesi halinde Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin normalleşmesi için bir engel kalmayacaktır, açıklamasını yaparak ilişkilerin normalleşmesi için yol haritasını göstermiş oldu. Bu açıklama hala Ermenistan Türkiye normalleşmesinin Azerbaycan’la normalleşmeden mümkün olmayacağının göstergesidir. Şöyle ki, Azerbaycan Karabağ’da zafer kazanmıştı, fakat bazı meselelerin çözümünde özellikle Zengezur koridoru, sınırların netleşmesi ve Azerbaycan toprak bütünlüğünün tanınması gibi bölgesel normalleşmeyi sağlayacak konularda Ermenistan yönetimi olumlu adım atmıyordu.
Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ise 28 Eylül 2021’de Anadolu Ajansı’na verdiği röportajda Azerbaycan’ın Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin normalleşmesine karşı olmadığını söyleyerek şunları eklemişti , “Ermenistan’ın ana yasasında Türkiye’ye karşı toprak iddiası var. Bundan vazgeçmeliler. Anayasalarını yeniden yazmalılar.... Azerbaycan’a karşı iddialarından vazgeçmeliler”, diyerek aslında Ermenistan’ın hala yapması gerekenler olduğunu hatırlatmıştı.
Bu arada uzun süre sonra ilk defa BM Genel Kurulu’nun eylül ayında yapılan toplantısında Azerbaycan-Ermenistan dışişleri bakanları düzeyinde görüşme yapılmış ve olumlu geçmişti. Dışişleri bakanları düzeyinde ikinci bir görüşme de Rusya’nın arabuluculuğu ile gerçekleşti. Karabağ zaferinin birinci yıldönümünde liderler arasında Moskova’da görüşmeler yapılması planlanırken Ermenistan’ın kabul etmemesi yüzünden toplantı gerçekleşmedi. Fakat devam eden görüşmelerden sonra 26 Kasım’da Rusya’nın Soçi şehrinde liderler arasında toplantı yapıldı ve sonrasında bir bildiri yayımlandı . Bildirid e 10 Kasım ve 11 Ocak bildirilerine destek ifade edildi, taraflar arasında sınırların belirlenmesi için komisyon kurulması ve halklar arasında güven oluşturmak için sürecin başlatılması kararlaştırıldı. Soçi görüşünün olumlu geçtiğinin basına yansıması ile birlikte Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu tarafından Türkiye ve Ermenistan ilişkilerinin normalleştirilmesi görüşmelerinin başlatılması amacıyla karşılıklı özel temsilciler ata nacağı ve iki ülke arasında çarter uçuşlarının başlayacağı açıklandı. Bu aslında 15 Aralık tarihinde Brüksel’de Doğu Ortaklığı toplantısında Cumhurbaşkanı Aliyev’le görüşecek Paşinyan’a uzatılan bir zeytin dalı idi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu bu sürecin Azerbaycan’la koordineli şekilde yürüteceğini özellikle söyledi. Bunun ardından Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay da sürecin Azerbaycan’la koordineli olarak yürütüleceğini açıkladı. Bu arada Ermenistan Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterinin sorunları görüşmek için Ankara ve Bakü’yü ziyaret etmeğe hazırım , demesi Erivan ‘ın iki ülke ile sorunlarının bir-birine ilintili olduğunu, ikisini birden çözmeden normalleşmenin mümkün olmayacağının farkında olduğunu gösterdi.
Soçi görüşünden sonra 15 Aralık’ta Brüksel’de Avrupa Konseyi Başkanı Charles de Michael’ın arabuluculuğu ile üçlü görüşme yapıldı. Daha sonradan planda olmadığı halde Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’la birlikte bir üçlü görüşme daha gerçekleşti. Ayrıca Zengezur koridorunda demiryolunun açılacağı bu toplantıda açıklandı. Böylece Batı’nın Azerbaycan-Ermenistan normalleşme sürecine desteği gerçekleşmiş oldu. 44 günlük Savaş sonrası bölgede oluşan jeopolitik denklemi kendine karşı olduğunu düşünen Batılı devletler buna sert şekilde karşı çıktı ve bunun liderliğini Emmanuel Macron yaptı. Bu toplantı ile Batı’da tutum değişikliğinin olması bölgede memnunlukla karşılandı.
DEVAMI YARIN