Prof. Dr. Hikmet Sami TÜRK
B- Kanun teklifi ne getiriyor?
Madde 1 ile Anayasa’ya eklenen Geçici Madde 20 ile bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte mevcut dosyalar bakımından uygulanmayacağı belirtilen Anayasa’nın 83. maddesinin II. fıkrasının 1. cümlesi şöyledir:
“Seçimden önce veya sonra bir suç işlediği ileri sürülen bir milletvekili, Meclisin kararı olmadıkça tutulamaz, sorguya çekilemez, tutuklanamaz ve yargılanamaz.”
Demek ki, önerilen Anayasa değişikliğine göre; milletvekillerine görevlerini engellenmeden yapabilmeleri için tanınan yasama dokunulmazlığının somut ifadesi olarak yapılamayacağı belirtilen bu işlemlerin hepsi, mevcut dosyalar bakımından ilgili milletvekilleri hakkında uygulanabilecek; dolayısıyla bu milletvekilleri, Meclis kararıyla yasama dokunulmazlıklarının kaldırılmasına gerek olmaksızın tutulabilecek, sorguya çekilebilecek, tutuklanabilecek ve yargılanabilecektir. Anayasa’ya eklenmek istenen Geçici Madde 20 ile yasama dokunulmazlığının kaldırılması konusunda Anayasa ve TBMM İçtüzüğü’nde öngörülen usulün tamamıyla dışına çıkılarak, gerek Anayasa’nın 38. maddesinde belirtilen ceza sorumluluğunun kişiselliği ilkesi, gerek Anayasa’nın 83. maddesinin II. fıkrası uyarınca her biri hakkında ayrı ayrı karar verilmesi gereken milletvekilleri hakkında bir “toplu dokunulmazlık kaldırması” yoluna gidilmektedir. Böyle bir uygulama, Türkiye’de ilk kez görülmektedir.
C- Teklif, cumhuriyetin değişmez niteliklerine aykırıdır
Anayasa’ya eklenecek bir geçici madde ile mevcut dosyalar bakımından milletvekillerinin dokunulmazlıklarını bir kalemde topluca kaldıran Kanun Teklifi, bu işlemi Anayasa ve İçtüzük’te öngörülen güvenceleri devre dışı bırakarak gerçekleştirmektedir. Öyle ki dokunulmazlıkları kaldırılan milletvekilleri, TBMM İçtüzüğü’nün 134. maddesi uyarınca kendilerini “hazırlık komisyonunda, Karma Komisyonda ve Genel Kurulda” savunma hakkından yararlanamayacak; Anayasa’nın 85. maddesi uyarınca yasama dokunulmazlıklarının kaldırılması kararının Anayasa’ya ve İçtüzüğe aykırılığı iddiasıyla iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvuramayacaklardır. Böylece yasama dokunulmazlığı bağlamında milletvekillerine tanınan savunma ve Anayasa Mahkemesi’ne başvurma hakları ortadan kaldırılmaktadır. Temsilî demokrasilerde parlâmenterlere tanınan ve Anayasa’mızın 83. maddesinde ifadesini bulan yasama dokunulmazlığı, bu görevin güven içinde yapılması ve demokratik rejimin işlerliği bakımından vazgeçilmez nitelikte olan bir statüyü ifade eder. Bunu pekiştirmek için 83. maddenin son fıkrasında Meclis’teki siyasî parti gruplarınca yasama dokunulmazlığı ile ilgili görüşme yapılamayacağı ve karar alınamayacağı vurgulanmıştır. Yasama dokunulmazlığının kaldırılması, toplu bir işlemle veya genel olarak değil, ancak 83. maddenin II. fıkrasında belirtildiği gibi “seçimden önce veya sonra bir suç işlediği ileri sürülen bir milletvekili” hakkında uygulanır.
Açıklanan nedenlerle Anayasa’ya eklenmek istenen Geçici Madde 20, Anayasa’nın 2. maddesinde Türkiye Cumhuriyeti’nin nitelikleri arasında belirtilen “insan haklarına saygılı, ...demokratik, ...hukuk devleti” ilkelerine aykırıdır. Anayasa’nın 4. maddesi gereğince bu nitelikler değiştirilemeyeceği ve değiştirilmesi teklif edilemeyeceği gibi; onları zedeleyecek Anayasa değişikliği de yapılamaz.
III. KİM İPTAL DAVASI AÇABİLİR?
Anayasa Mahkemesi’nin gerek 1961, gerek 1982 Anayasası dönemindeki yerleşik içtihadına göre de; Cumhuriyetin değişmez nitelikleri ile bağdaşmayan, onları zedeleyen bir Anayasa değişikliği teklif edilemez. Buna rağmen Anayasa değişikliklerinde uygulanan gizli oylama usulünün olası sürprizlerine açık olmak kaydıyla Teklif kabul edilirse, kim iptal isteminde bulunabilir?
Anayasa’nın 150. maddesi, iptal davası açma hakkına sahip olanları göstermiştir. Anayasa değişikliğine ilişkin Kanun Teklifi, AK Parti milletvekillerinden geldiğine göre; Cumhurbaşkanı veya iktidar partisi olarak AKP Meclis Grubunun böyle bir dava açması beklenemez. Anamuhalefet Partisi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, çelişkili bir ifade ile Teklifi Anayasa’ya aykırı gördüklerini, ama Meclis’te “Evet” diyeceklerini açıkladığına göre(2); CHP Meclis Grubunun iptal davası açması zayıf bir olasılıktır. Aynı biçimde MHP Grup Başkanvekili Oktay Vuralda, çelişkili birifade ile dokunulmazlıklarla ilgili Anayasa teklifine olumlu baktıklarını, ama bu konudaki tüm sorumluluğun AKP ile CHP’de olduğunu söylemiştir(3). Böyle bir partilerarası üçlü ittifak(4) durumunda iptal davası açmak için TBMM üye tam sayısının en az beşte biri oranındaki 110 milletvekili hangi parti veya partilerden çıkabilir?
Anayasa’nın 148. maddesinin III. fıkrasına göre ilgili milletvekillerinin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi Ek 1. Protokol kapsamındaki seçilme hakkının kamu gücü tarafından ihlâl edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesi’ne başvurmaları ise, yasama işlemlerinin bireysel başvuru konusu olamayacağını belirten Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 45. maddesinin 3. fıkrasıyla önlenmiştir.
IV. YAPILMASI GEREKEN
Bu durumda geriye tek umut olarak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kalıyor. Ama konuyu oraya götürüp bir sonuç alıncaya kadar Geçici Madde 20 kapsamında dokunulmazlıkları kaldırılan ve aralarında muhalefet partilerinin genel başkanları da bulunan 129 milletvekilinin yargılanmasında bir hayli yol alınmış olabilir(5).
O nedenle en doğru olan, iktidar partisinin daha çok muhalefet partileri, özellikle HDP milletvekillerini etkileyecek olan, daha çok onları hedef aldığı anlaşılan böyle bir Anayasa değişikliğinden vazgeçmesidir. Eğer mutlaka dokunulmazlıklar konusunda yeni bir düzenleme yapılmak isteniyorsa, Anayasa’nın 83. maddesinde 76. maddenin II. fıkrasında eylemlerine katılma ve bu gibi eylemleri tahrik ve teşvik” dahil milletvekili seçilmeye engel olarak sıralanan suçlardan dolayı milletvekillerinin tutuksuz yargılanabileceklerini, yargılamanın milletvekillerine bir kolaylık olmak üzere, Ankara’da Yargıtay’ın ilgili ceza dairesinde yapılacağını ve temyiz için Ceza Genel Kuruluna başvurulacağını belirten bir değişiklik yapmak uygun olacaktır(6). Böyle bir değişiklik, tartışma konusu Anayasa değişikliğine ilişkin Kanun Teklifi’nin Genel Gerekçe’sinde belirtilen “terörle mücadele” amacını Anayasa sınırları içinde bir düzenleme ile karşılamak içinyeterli olacaktır.
(1) Basında bu konudaki haberlere örnek olarak bkz. Milliyet, 13.4.2016, s. 19 “Dokunulmazlık teklifi Meclis’te” (Şebnem Hoşgör).
(2) CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun demeci için bk. Cumhuriyet, 14.4.2016, s. 5 “Anayasaya aykırı ama teklife evet diyeceğiz”.
(3) MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural’ın demeci için bk. Yurt, 15.4.2016, s. 1, 9 “Bu ne yaman çelişki. AKP’nin dokunulmazlıkların kaldırılması için Anayasa’ya geçici madde formülüne CHP ve MHP’den kendileriyle çelişen destek geldi”.
(4) Aynı yönde bk. Haber Türk, 15.4.2016, s. 1 “’Dokunmak’ için üçlü uzlaşma”.
(5) Anayasa değişikliği kapsamındaki milletvekili sayısı için bk. Hürriyet, 15.4.2016, s. 19 “489 ittifakla 129 dokunma” (Bülent Sarıoğlu).
(6) Bu öneri için bk. Hikmet Sami Türk, Nasıl Bir Anayasa Değişikliği?, Ankara 2014 (Yetkin Yayınları), s. 76.
-BİTTİ-