Düşünenlerin Düşüncesi

Düşünenlerin Düşüncesi

dusunce@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Mustafa Kemal Ulusu - TFF eski başkanı

Değerli okurlarım, daha evvel aynı başlıkta ve 2 no.’lu yazımda, yaşadığım güzel beldem Bodrum- Gündoğan’da, Devlet Millet El Ele verdiği takdirde neler yapılabileceğini konu etmiştim, bu yazımdaysa bu konuyu biraz daha genişleterek, tüm Bodrum ile Muğla’nın, Milas, Datça, Marmaris, Fethiye, Dalaman, Ortaca vb ilçelerinde neler yapılabileceğini ve bu sayede de ülke turizmine ne gibi büyük katkılar sağlanabileceğini sizlere sunacağım.

Rahmetli Turgut Özal’ın Başbakan olmasıyla ülkemizde ilk defa başlayan çok büyük turizm reformlarında Antalya Belek, Beldibi, Kemer, Side vb ilçeleriyle başı çekiyordu.

Haberin Devamı

Buralarda çok modern turistik tesisler, bünyelerinde golf alanları, tenis kortları , mini ve nizami çim futbol sahaları ile çığ gibi büyüyordu, ama bu tesisler maalesef sadece yaz aylarında turist görebiliyordu, koca kış ise çok az dolulukta geçiyordu, bu da tesisleri zorluyor ve turizm gelirimizi de menfi etkiliyordu.

Bunu şu şekilde çözebilirdik.

Tüm dünyanın peşinden koştuğu futbol turizmi kışın ön plana çıkmalıydı, işte burada Ulusu Federasyonu, Yönetimiyle ve  uluslararası düzeydeki araştırma ve planlama başkanlığı ile, “Futbol Asla Futbol Değildir” kitabının bu başlığını da kendimize örnek alarak ve futbolun bu büyük gücünü de kullanarak hemen planlamasını yaptık.

Daha önceki yazılarımda bahsettiğim, 140 takımlık Profesyonel Türkiye 3. Ligini ilk defa kurmamızı ve de tüm ülkeyi de yemyeşil çim sahalara kavuşturmamızdan sonra, ülkemize yabancı futbol takımlarını kış sezonunda güneye getirmek için ilk harekatı başlatmamız gerekiyordu, nasıl mı?

O tarihlerde Avrupa Milletler Futbol Kupası grup eleme maçları başlıyordu ve öncelikle de milli maçlarımız hep İstanbul, Ankara, İzmir gibi seyirci kapasitesi büyük illerdeki stadlarda oynanıyordu, teknik ekibimde bu sebeple haklı olarak bu maçı da İstanbul’a vermişti, ama ben rahmetli Başbakanımız Turgut Özal ile konuşup ondan da bu konuda destek sözünü alarak, bu maçı teknik ekibimin hayır  demesine rağmen,  yönetim kurulumun da desteğiyle  Antalya’ya aldırdım, sonra mı?

Haberin Devamı

Tarih 30 Ekim 1984.

Antalya’da adeta bir yaz havası. Yine o yıl Türk Milli Takımı’nın başına Almanya’nın, hatta Avrupa’nın  ve de Dünya’nın o yıllardaki en iyi hocalarından biri olan Derwall’i baş danışman olarak getirmiş, hatta GS’a da hoca olmasını sağlamıştık.

Grubumuzda İngiltere’nin başında ise, dünyaca ünlü meşhur Bobby Robson vardı.

İlk maçımızı da Finlandiya ile oynayacaktık.

Derwall’in adı ile, başta İngiltere hocası ünlü Bobby Robson olmak üzere, İngiltere ve Avrupa‘nın futbol medyası ve tabi İstanbul medyası, adeta Antalya’ya hücum etmişti. Sade onlar mı?

Başta rahmetli Sakıp Sabancı ve İnan Kıraç beyler olmak üzere çok ünlü iş adamlarımız, bakanlar, milletvekilleri, ünlü sanatçılarımız ile medya mensupları adeta Antalya’ya akın etmişti, müthiş bir coşku vardı.

Antalyalı dostum, merhum Yaşar Sobutay’ın Pamfilya turizm şirketinin de çok büyük hizmetiyle, başta Derwall ve Robson olmak üzere tüm İngiliz ve Avrupa basınını ve de çok önemli yerli ve yabacı iş adamlarını Antalya ve çevresinde ve o dönemin harika oteli Talya’da çok güzel ağırladık, hemde o dönemin zayıf federasyon bütçesiyle, ama nasıl?

Haberin Devamı

Orada da aynen yazı başlığımdaki ‘Devlet millet el ele’ sloganıyla.

Maçı maalesef kaybettik, tabi bizim ülke menfaatleri projemizi hiç dikkate almayan zihniyetteki kişilerce de çok tenkit edildik.

Esasında asıl sebep , o yıllarda teslim aldığımız Türk futbolu 4 büyük kulüp başta olmak üzere maalesef çok kötü bir dönem geçiriyorlardı ve bizde o dönem federasyon olarak tamamen gençlere yönelik ve de uzun vadeli bir çalışmayı planlamıştık. Nitekim bu çalışma bizden sonra, 15 yıl kadar çok başarılı oldu, ama sonra yine eskiye dönerek bugünkü kötü günlere kadar geldik.

Maçtan sonra Avrupa basınında maçın neticesinden çok, Antalya ve çevresindeki turistik tesisler ve bunlardaki futbol sahalarının güzelliği ve de tabiki o harika hava şartları çok ön plana çıkmıştı ve de neticesinde de o ilk yılın kış aylarından başlamak üzere, Avrupa liglerinin devre aralarında ve bilhassa kuzey ülkelerinin 1. hatta 2. liglerinden 20 ye yakın takım, Antalya’ya kampa geldi ve ilerki yıllarda buna daha da fazla takımlar eklendi ve de Akdeniz’de futbol turizmi patlamaya başlamıştı.

Medyadan çok tenkit alan federasyonumuz adına ben başkan olarak, rahmetli Turgut Özal’dan “Aferin Kemal, sen ve ekibin futbol sayesinde antalya ve ülke turizmine büyük hizmet ettiniz, tebrik ederim sizleri” sözleriyle ekip olarak büyük bir manevi ödül almıştık.

Dönemim dahil spor bakanlarının çoğunu hep tenkit etmişimdir, ama ilk defa bir spor bakanımız sayın Muharrem Kasapoğlu’nu çok büyük bir takdirle izliyorum, aynen benim zamanındaki gibi, Doğu ve Güney Doğu Anadolu başta olmak üzere, tüm Türkiye’yi bizzat dolaşarak çok büyük hizmetler sunuyor. İşte buna güvenerek, eski bir Futbol Federasyonu başkanı olarak, kendisini Bodrum’a davet ettim. İnşallah kırmaz gelirse,  Bodrum’umuzun çok başarılı Belediye Başkanı Sayın Ahmet Aras beyle kendisini ağırlayarak, futbol sayesinde Avrupalı takımları Bodrum’a getirecek bir kış turizmini nasıl beraberce yaratabiliriz onu konuşacak ve kendisinden ve tabiki turizm kökenli Turizm Bakanı’mızın ve de Muğla Belediye Başkanımız sayın Osman Gürün’ün de desteğiyle, bu çok büyük hareketi önce Bodrum’dan başlatacağız.

Sonra da Muğla merkez ve ilçelerine yayarak tüm Muğla’mızı kış turizmine el birliğiyle açacağız.

Başlamak bitirmenin yarısıdır.

Sayın bakanımızın da davetimizi kabul etmesiyle bu iş başlayacak ve de inşallah da bitecektir.

Buna tüm kalbimle inanıyorum.

Sağlık ve sevgiyle kalınız.

Devlet millet el ele - 3

Mustafa Kemal Ulusu - TFF eski başkanı