Aybars Kuday - aybarskuday@yahoo.com
Eğer ülkenin kalbur üstü futbolcularının demeçlerinde bu veya benzeri mesajları sık sık duyuyor isek biz Türkiye’de adına “Süper Lig” dediğimiz organizasyonumuz ile ilgili doğru şeyler yapmayı başaramamışız demektir. Türkiye’de en üst düzey takımlarda oynayan futbolcuların “Benim hedeflerim var, ileride mutlaka Avrupa’ya gitmek istiyorum” şeklindeki demeçlerinden aslında bir çok çıkarım yapabiliriz. Bunlardan en barizi, futbolcularımızın Türkiye Süper Ligi’nde mutlu olmadıkları gerçeğidir.
Örnek vereyim; 4 büyükler dediğimiz ligimizin kalbur üstü takımlarında oynayan oyuncularımızın bir kaç başarılı maç performansı sonrası yurt dışında büyük küçük ayırt etmeden herhangi bir kulüpten gelen teklifi üstüne atlama suretiyle kabul ettiğini ve bizlerin “dev” olarak adlandırdığı takımları arkasına bile bakmadan bırakıp gittiğini sık sık görüyoruz.
Üstüne üstlük bu orta sınıf takımlar çok daha mütevazi kontratlar ve imkanlar önermesine rağmen oyuncularımız Fransa’nın Toulouse, Le Havre, Lille veya Almanya’nın Hertha Berlin, İngiltere’nin Stoke City, Blackburn Rovers, İtalya’nın Sassuolo, Parma gibi orta veya alt kalite takımlarına hâlâ koşa koşa gidiyorlar. Net bir şekilde bu oyuncular bu takımlarda oynamayı Türkiye’nin “dev” takımlardan birinde oynamaya tercih ediyor.
Sonuç;
Demek ki Türkiye’de “Süper” ligimizde futbolcularımıza kendilerini mutlu eden, rekabet ederken keyif aldıkları güzel bir ortam kurmayı başaramamışız. Türkiye’de futbolculara gösterilen ilgiyi, verilen astronomik maaşları, sağlanan sayısız imkanları, şan ve şöhret dolu hayatı düşünün. Belki de başka hiç bir ülkede olmayan ve futbolculara sağlanmakta olan düşük vergi oranlarını düşünün. Bütün bu maddi manevi avantajlara rağmen yetiştirdiğimiz onlarca yetenekli futbolcumuz kendilerine yurtdışından gelen ilk transfer teklifinde Türkiye Süper liginden adeta koşarak uzaklaşmayı kendine kariyer amacı olarak koyduysa anlamalıyız ki biz burada düzgün bir yapı kuramamışız.
Gidişat böyle devam ederse önümüzdeki senelerde ülkemizde diğer iyi futbolcuları da yurt dışındaki orta seviyeli takımlara kaptırmaya mahkumuz.
Fransa ligine bakın. Fransa’da yetişen en değerli oyuncuların hemen hemen hepsi yurt dışında başka liglerde oynuyor. Fransa liginde Paris St. Germain haricinde hiç bir takım yeterli izleyici sayısına veya ratinglere ulaşamıyor. Sonuç olarak dünyanın belki de en iyi futbolcularının yetiştiği bu ülkenin ligini kimse izlemeye değer bulmuyor.
Türkiye Süper ligininin de benzer bir duruma düşmesini istemiyorsak en kısa zamanda ligimizi tercih edilen keyifli ve izlenir bir organizasyon haline getirmeliyiz.