Manav tezgâhlarını brokoli, lahana, kereviz, pırasa gibi kış sebzeleri doldurmuşken sülfür zengini beslenmenin faydalarından bahsetmenin tam zamanı.
Bu köşeyi hazırlamaktaki en önemli hedeflerimden biri de okuyucularımı sağlıklı beslenmek için motive etmek. Çünkü sağlıklı beslenerek hastalıklardan korunabilir ve daha kaliteli bir yaşam sürebilirsiniz.
Mevsiminde yetişmiş sebzelerin, yeşilliklerin içindeki bazı maddelerin sağlık üstündeki etkilerine dair farkındalığınız arttıkça, doğanın bizlere sunduğu bu nimetlerden daha çok faydalanacağınızı umuyorum.
Bugünün konusu ise sülfür…
Sülfür vücutta bol miktarda bulunan minerallerden biridir. Sağlık açısından belirleyici bir role sahip olduğu ve yüzlerce fizyolojik süreçte yer aldığı düşünülecek olursa bu hiç de şaşırtıcı değil. Daha önceki yazılarımızdan birinde, magnezyumun öneminin nasıl göz ardı edildiğinden bahsetmiştik. Sülfür de aynı magnezyum gibi değeri pek bilinmeyen hayati bir mineral.
Sağlık faydaları
Önemli bir detoks ajanı: Antioksidanların piri olan glutatyon vücudun doğal detoks mekanizmasının olmazsa olmazıdır. Bu güçlü antioksidan, hücresel enerji üretiminde de rol oynar. Ama vücudunuzda yeteri kadar sülfür yoksa, glutatyon da işlevini yerini getiremez.(1) Ne kadar sülfür, o kadar glutatyon!
Beyin sağlığını korur: Alzheimer’ın perde arkasında sülfür yetersizliğinin olabileceğine dair bilimsel bulgular var.(2) Alzheimer hastalığında beyindeki alüminyum birikiminin rol oynadığı(3)
sülfürün ise alüminyumu kendine bağlayarak vücuttan atılmasını sağladığı düşünülecek olursa bu hiç de şaşırtıcı değil. Sülfür yetersizliği daha genç nüfusta da konsantrasyon bozukluğu, zihinsel bulanıklık gibi semptomlarla kendini gösteriyor. (4)
Obezite ve diyabetten korur: Sülfür insülin fonksiyonlarında da önemli rol oynuyor. İnsülin molekülü iki aminoasit zincirinden oluşur ve bu aminoasitler birbirine sülfür köprüsüyle bağlıdır. Yani sülfür olmadan insülin biyolojik aktivitelerini yerine getiremiyor.(5) İnsülin metabolizmasındaki bozuklukların ise fazla kilolara ve tip 2 diyabete zemin hazırladığını biliyoruz.
Eklem dostudur: Sülfür aynı zamanda iyileştirici mineral olarak da bilinir. Eğer sisteminizde yeteri kadar sülfür yoksa kas ve eklem ağrıları çekersiniz. Sülfür takviyesinin halk arasında kireçlenme olarak bilinen osteoartrit ağrılarını hafifletmekte etkili olduğunu gösteren çalışmalar var. Bu çalışmalardan birinde diz kireçlenmesi sorunu yaşayan hastalara 12 hafta boyunca sülfür takviyesi verilmiş. Bu süre sonunda katılımcıların ağrılarında belirgin bir azalma olduğu görülmüş.
Kanserden korur: Önceki yazılarımdan brokolinin, lahananın içinde bulunan ve kanseri önlemede, kanserle savaşmada tam anlamıyla bir yıldız olan sulfarofan maddesini belki hatırlarsınız. Sulfarofan nedir biliyor musunuz? Bir organosülfür yani sülfür içeren organik bir bileşendir.
İlginç bir tespit
Gördüğünüz gibi diyetinizdeki sülfür zengini besinleri artırmak için pek çok neden var. Aşağıda sülfür açısından en değerli kaynaklar yer alıyor. Ancak sakın sülfür kaynaklarınızı sebzelerle sınırlamayın. Çünkü tarım arazileri sülfürden yana fakirleştikçe bitkisel sülfür kaynaklarındaki miktar da giderek azalıyor.
Araştırmalar, çok fazla balık tüketen, yani diyetleri Omega 3 yağ asitleri açısından son derece zengin olan toplumlarda obezite, diyabet ve kalp hastalıklarının daha az görüldüğünü gösteriyor. Ama bunlar arasında İzlandalılar ayrıcalıklı bir yere sahip. Omega-3 zengini beslenen diğer toplumlarla kıyaslandığında bu hastalıklara İzlanda’da çok daha az rastlanmasını sülfürle ilişkilendiren bilim insanları var. (6) Bu konuda daha çok araştırılma yapılması gerekse de, son derece ilginç ve bir o kadar da akla yatkın bir tespit. Bildiğiniz üzere İzlanda aktif volkanların olduğu bir ada, lavlar sayesinde de adadaki içme suları ve tarım yapılan topraklar sülfür açısından son derece zengin.
Yeri gelmişken her derde deva kemik suyunun harika bir sülfür kaynağı olduğunu belirtmenin tam zamanı. Geleneksel besicilik yöntemleriyle yetiştirilmiş hayvanların iliği bol miktarda sülfür içerir.
DEĞERLİ SÜLFÜR KAYNAKLARI
1. Yumurta
2. Kemik iliği
3.Soğan
4. Sarımsak
5. Pırasa
6. Karnabahar
7. Brokoli
8. Brüksel lahanası
9. Susam
10. Kereviz
11. Kuşkonmaz
12. Rezene
BİR ÖNERİ
Doğal maden suları sağlık için elzem olan mineraller açısından son derece zengin kaynaklardır. Diyetinize maden suyu eklemenin akılcı bir sağlık stratejisi olduğunu söyleyebilirim. Ama maden suyunuzu seçerken içeriğinde sülfür bulunmasına özen gösterin.
1- “Sulfur in human nutrition and applications in medicine.” Parcell S, Altern Med Rev. 2002 Feb;7(1):22-44.
2- “Repurposing Elemental Sulfur for Alzheimer Dementia (AD) Therapeutics: Role of Hydrogen Sulfide and ?-Galactosidase” Khan AS , Terpstra K , Elias H , Khazaeipool Z , Carriere A , Research Journal of Nervous System, 2017, Volume:1 No:1:6
3- Chronic exposure to aluminum and risk of Alzheimer’s disease: A meta-analysis. Neurosci Lett 610, 200-206.
4- “Alzheimer’s Disease Nutritional Causes, Treatment and Prevention” Research on Cellular Nutrition and Trace Mineral Analysis, https://acu-cell.com/dis-alz.html
5- “Role of sulfur containing amino acids as an adjuvant therapy in the prevention of diabetes and its associated complications.” Manna P, Das J, Sil PC. Curr Diabetes Rev. 2013 May;9(3):237-48.
6- “A Possible Contributing Factor in Obesity, Heart Disease, Alzheimer’s and Chronic Fatigue” Stephanie Seneff, Haziran 2011, https://www.westonaprice.org/health-topics/abcs-of-nutrition/sulfur-deficiency/