Dr. Ümit Aktaş

Dr. Ümit Aktaş

umit.aktas@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Toplum olarak çay ve kahve içmeyi çok seviyoruz. Dost sohbetlerimiz hep bu iki içeceğin çevresinde dönüyor. Peki, bu içeceklerin sağlığımız üzerindeki etkileri nedir?

Keyifle içtiğimiz geleneksel içeceklerimizin pek çok sağlık faydası var. Tabii içine şeker giren her şeyin bir sağlık zararlısına dönüştüğünü unutmayın. Çaydan, kahveden şekeri çıkardığınızda geriye şifalı, hastalıklardan koruyan içecekler çıkıyor.

Yazımıza şöyle bol köpüklü sade bir Türk kahvesiyle başlayalım.

Yeni kitabım “Mutluluk Kürleri 2”de yer alan 14 Günlük Mikrobiyom Kürü’nde günde 1-2 bardak Türk kahvesi içilmesini tavsiye ediyorum. Bu önerinin ardında keyif kahvenizin bağırsaklarınızdaki probiyotiklere de iyi geldiğini gösteren bir araştırma var.

Haberin Devamı

Geleneksel içeceklerimizin sağlık karnesi

Bilim insanları kahvenin çöpe atılan kısmının güçlü bir prebiyotik besin olduğunu görmüşler(1). Tabii araştırma filtre kahveyle yapılmış. Filtre kahve, kavrulup öğütülmüş kahve çekirdekleriyle yapılır. Kahve makinesine konan kâğıdın üstünde kalan bu değerli kısmı da atılır. Bizim kahvemiz ise telvesiyle beraber piştiğinden prebiyotik özelliklerini kaybetmiyor.

Kahve, ama hangi kahve?

Sırası gelmişken üstüne kaynar su ekleyip içilen granül kahvelerde Türk kahvesinin sağlık faydalarını bulamayacağınızı belirtmekte fayda var. Üstelik bu kahveler üretim aşamasında yüksek ısılara maruz kaldıkları için içlerinde akrilamid denen kanserojen bir madde oluşuyor.

Eğer Türk kahvesi yerine filtre kahve tercih ediyorsanız, yine sağlıklı bir tercih yaptığınızı söyleyebilirim. Ama içine süt katmayın. Sütün içindeki proteinler kahvede bulunan antioksidanlara bağlanarak onları etkisiz hale getiriyor. Bir araştırmaya göre içine süt katıldığında kahvenin antioksidan kapasitesi önemli ölçüde azalıyor(2).

Keskin zekâ için de kahve keyfine devam. Kahvenin beyin sağlığını desteklemekte etkili bir güç olduğunu biliyor muydunuz? Bir araştırmaya göre günde bir-iki fincan kahve içmek Alzheimer’a yakalanma riskini azaltıyor, bunamaya karşı koruyor, zekânızı keskin ve zinde tutuyor.

2017 yılında yayınlanan bir çalışmanın bulguları ise kahvenin kalp sağlığını korumaya yardımcı olduğunu gösteriyor. Eğer, kafeine karşı duyarlı değilseniz günde birkaç bardak kahve içerek sağlığınız destekleyebilirsiniz. Kahve çarpıntı yapıyorsa tüketiminizi 1-2 bardakla sınırlayın. Doğru dozu kendinizi dinleyerek bulabilirsiniz.

Haberin Devamı

İade-i itibar

Önce şu soruya bir açıklık getirelim: Yeşil çay mı yoksa geleneksel siyah çayımız mı, hangisi daha faydalı? Yeşil çay şifalı etkileri ile haklı bir şöhrete sahip olsa da siyah çay da benzer faydalara sahiptir. Sonuçta her ikisi de aynı bitkiden yapılıyor. Tek fark siyah çayın, çay bitkisinin (Camellia sinensis) fermente edilmiş hâli olması. Yeşil çay güçlü antioksidan etkisi ile ünlüdür, ama siyah çayın da aşağı kalır yanı yok. Yeşil çayın antioksidan kapasitesi 1253 iken siyah çayınki 1128. Gördüğünüz üzere fark çok az. Eğer yeşil çayı seviyorsanız içmeye devam edin. Ama zorla, sırf sağlıklı diye içiyorsanız, geleneksel çayımızın da faydada ondan aşağı kalmadığını bilin.

Haberin Devamı

Kanserden korur: Kateşin grubu antioksidanlar açısından son derece zengin bir içeriğe sahip olan çay, hücreleri serbest radikal hasarına karşı korurken kansere karşı da güçlü bir savunma hattı oluşturuyor, hatta kanserin yayılmasını önlüyor(3).

Zayıflamaya yardımcı: Sadece yeşil çaya atfedilen bir fayda olsa da siyah çayın da metabolizmayı hızlandırdığını, kilo kontrolüne yardımcı olduğunu ve tip 2 diyabetle savaştığını gösteren çalışmalar var(4).

Kalp sağlığını korur: Sadece siyah çaya özgü bir bileşen olan ve çay bitkisinin fermantasyonu sırasında oluşan teaflavin güçlü antioksidan özellikleri ile kalp ve damar sağlığını korur(5). Ancak tansiyon problemi olanlar çayı dikkatli tüketmeli.

Sakinleştirici ve uyarıcı etki aynı bardakta: Hem yeşil hem de siyah çayda bulunan bir aminoasit olan L-teanin, beyindeki GABA salınımını artırıyor. Bu, kendinizi hem gevşemiş hem de dikkatli ve odaklanmış hissetmenizi sağlayan bir kimyasal.

PÜF NOKTASI

1. Çay hazırlarken bu değerli içecekten maksimum yararlanmak için bilmeniz gereken şeylerden biri kateşinlerin kaynar suyu pek sevmedikleri. Çayı demlemeden önce, suyun biraz ılınması için 2-3 dakika bekleyin.
2. Çayı şekersiz içmekte zorlanıyorsanız, içine birkaç damla limon damlatın. Limon, çayın içinde bulunan kateşinleri stabilize ederek bu değerli bileşenlerden daha fazla yararlanmanızı sağlar. Bir taşla iki kuş.
3. Sütün kahvenin antioksidan kapasitesini düşürdüğünü söyledik. Filtre kahvenizi sütsüz içmek zor geliyorsa, sütü sağlıklı bir alternatifle değiştirin ve kahvenizin içine bir parça tereyağı atın.

1 “Revalorization of coffee by-products. Prebiotic, antimicrobial and antioxidant properties” Ana Jiménez-Zamoraa, Silvia Pastorizab, José A. Rufián-Henaresa Food Science and Technology, Volume 61, Issue 1, April 2015
2 “Coffee Antioxidant Properties: Effects of Milk Addition and Processing Conditions” rdrframe1 Crdrframe1 .rdrframe1 Dupas-Farrugia, rdrframe1 Marsset-Baglieri Agnès, rdrframe1 Journal of Food Science 71(3):S253-S258 • April 2006
3 “Theaflavins suppress tumor growth and metastasis via the blockage of the STAT3 pathway in hepatocellular carcinoma J. Shao, Q. Meng” Onco Targets Theraphy. 2016; 9: 42654275.
4 “Tea Consumption and Risk of Type 2 Diabetes: A Meta-Analysis of Cohort Studies” Y. Jing, MD, G., MD,1 Yun Hu, MD, J Gen Intern Med. 2009 May; 24(5): 557562.
5 “The effect of black tea on risk factors of cardiovascular disease in a normal population” Luximon-Ramma, Neergheen-Bhujun, Gunness TK, Prev Med. 2012 May;54 Suppl:S98-102.