Amalgam dolguların içindeki cıva sağlık için ciddi bir tehdit oluşturuyor. Bazı ülkelerde yasaklanan bu dolgularla ilgili tartışmalar tüm hararetiyle sürse de, görünen köy kılavuz istemez!
Cıva bilinen en güçlü nörotoksinlerden biridir. Cıvanın böbrekler, sinir sistemi, kardiyovasküler sistem ve bağışıklık sistemine zarar verdiği bilimsel olarak kanıtlanmıştır.
2006 yılında bilim insanları global bir uyarı yaparak tüm dünyayı cıva içeren deniz ürünlerine karşı uyardılar. Midye, büyük balıklar gibi cıva ve diğer ağır metaller içeren deniz ürünleri tüketmenin tehlikeli olduğunu biliyor ve bu deniz ürünlerinden uzak durmaya çalışıyoruz. Peki, ya ağzınızın hemen içindeki cıva ne olacak? Dişlerdeki amalgam dolgular yüzünden yediğimiz balıklardan kat be kat fazla cıvaya maruz kalıyoruz!
Bilmek yetmiyor
Amalgam dolguların tehlikesine dikkat çektiğim “Mutluluk Kürleri” kitabımdan sonra bazı diş hekimlerinden “Bu dolgulardan sisteme karışan cıva o kadar az ki bir zararı olamaz. İnsanları gereksiz yere korkutuyorsunuz” şeklinde tepkiler almıştım. Bu yazıdan sonra da benzer tepkiler geleceğine eminim.
Öncelikle bir hekim olarak halkı tehlikelere karşı uyarmak benim başlıca görevimdir. Tehlikenin farkında olsunlar ki ağızlarına amalgam dolgu yaptırmasınlar, küçücük çocuklarını bu dolgularla zehirlemesinler. Ağızlarında bu dolgulardan olanlar da bunları çıkartırıp sağlıklı alternatifleriyle değiştirtsinler.
Amalgam dolguların tehlikeleri öyle yeni bir tartışma konusu falan da değil. İlk olarak 1826 yılında İngiltere ve Fransa’da kullanılmaya başlanan amalgam dolguların Amerika’ya gelişi 1830’ların başına rastlıyor. Altın dolgu gibi pahalı bir materyale karşı ucuz ve dayanıklı bir alternatif olması ile kısa sürede popüler olan bu dolguların cıva zehirlenmesine yol açtığına dair ilk uyarı 1840’ta Amerikan Diş Hekimliği Derneği’nden gelmiş, ama pek ciddiye alınmamış. Yani, cıva alaşımlı amalgam dolguların sağlık riskleri yaklaşık 180 yıldır biliniyor!
O günden bugüne dek bu tehlikeye ve tehlikenin boyutlarına dikkat çeken pek çok bilimsel araştırma yayımlandı. Ama görünen o ki bilmek yetmiyor! Amerika’da onlarca yıldır bu konudaki endişeler dile getiriliyor. Ancak bazı ülkeler bir adım daha ileri giderek bu dolguları tamamen yasakladı. Mesela Norveç’te 10 senedir amalgam dolgu kullanımı yasak. Keza İsveç ve Danimarka’da da bu dolgular yasaklılar listesine alındı. Darısı başımıza.
Teknolojik gelişmeler riski artırıyor
Eskiden bu dolguların stabil olduğu düşünülürdü. Ama bağımsız çalışmalar amalgam dolguların içindeki cıvanın iddia edildiği gibi stabil olmadığını ve bu dolgulardan devamlı olarak önemli oranda cıva buharı sızdığını gösteriyor, yani vücut kronik olarak cıvaya maruz kalıyor. Her yemek yediğinizde veya bir şeyler içtiğinizde, dişlerinizi her fırçaladığınızda sisteme cıva karışıyor. Çok sakız çiğniyorsanız bu miktar daha da artıyor.
Üstelik teknolojik gelişmeler yüzünden tehlike daha da büyüyor. Giderek daha çok elektromanyetik alana maruz kalıyoruz; Wi-fi, cep telefonları, güç istasyonları, mikrodalga fırınlar…
2008 yılında yayınlanan bir araştırmaya(1) göre elektromanyetik alanlar amalgam dolguların içindeki cıvanın daha çabuk salınmasına neden oluyor! 2013 yılında Türk bilim insanlarının yaptığı bir çalışmaya göre manyetik rezonanslı görüntüleme cihazları (MR) amalgam dolgulardan salınan cıva miktarını belirgin oranda artırıyor.(2)
Dilerseniz ağzımızdaki bu zehrin neler yaptığına bir bakalım…
- Depresyon: Araştırmalar depresyonla en çok ilişkilendirilen ağır metallerin başında kurşun ve cıvanın(3) geldiğini gösteriyor. İlkini kontrol etmek daha zor ama ikinciyi önlemek tamamen bizim elimizde!
- Erken bunama ve Alzheimer: Cıvanın kan beyin bariyerini aşarak beyinde birikebileceği biliniyor. Hayatını kaybetmiş Alzheimer hastaları üzerinde yapılan araştırmalar(4) bu hastaların beyninde ciddi oranda cıva bulunduğunu gösteriyor.
- Otizm riski: Özellikle kadınlar hamile kalmadan önce amalgam dolgularını mutlaka çıkarttırmalılar. Bir araştırmaya göre hamile kadınların ağızlarındaki amalgam dolguların sayısı arttıkça doğacak çocukta otizm görülme riski de artıyor.(5)
Ağzında altı amalgam dolgu bulunan annelerde risk 3.2 kat daha fazla! Öyle ki Avrupa Birliği Konseyi 2016 yılında aldığı bir kararla 15 yaşın altındaki çocuklara, hamile ve emziren kadınlara amalgam dolgu yapılmasını yasakladı. Gerekçe olarak da bebeğin ve gelişmekte olan çocukların sinir sistemi üzerindeki toksik etkisi gösterildi.
1 “Mercury release from dental amalgam restorations after magnetic resonance imaging and following mobile phone use” Mortazavi SM, Daiee E, Yazdi Pak J Biol Sci.2008 Apr 15;11(8):11426.
2 “The effect of 3 T MRI on microleakage of amalgam restorations” Dentomaxillofac Radiol. Yilmaz S, Misirlioglu M. 2013;42:20130072.
3 “The relationship between mercury from dental amalgam and mental health” Siblerud RI. Am J Psychother. 1989;43:575-587.
4 Is dental amalgam safe for humans? The opinion of the scientific committee of the European Commission, Journal of Occupational Medicine and Toxicology, 2011 6:2
5 “A Prospective Study of prenatal mercury exposure from maternal dental amalgams and autism severity” c1 Geier DA, c1 Kern JK, c1 Acta Neurobiol Exp (Wars). 2009;69(2):189-97.