Sertleşme sorunu veya hekimlerin deyişle ‘erektil disfonksiyon’ erkekleri etkileyen yaygın bir problemdir. Cinsellik, insan hayatında biyolojik olarak üreme fonksiyonunun ötesinde, yaşam kalitesini etkileyen önemli bir unsurdur. Bu nedenle cinsellikle ilgili yaşanan problemler sosyal ilişkileri oldukça olumsuz yönde etkileyebilmektedir.
Sertleşme sorunu, başarılı cinsel teması sağlayabilecek sertlik düzeyine ulaşamama veya bu sertlik düzeyini yeterince sürdürememe hali olarak tanımlanır. Erken boşalma veya kısırlıkla (infertilite) aynı anlama gelmez. 40 yaş üzerindeki erkeklerde daha sık görülmektedir.
Çok sık karşılaşılan bir problemdir. Ara sıra karşılaşılan sertleşme sorunundan, tamamıyla yitirilen sertleşme fonksiyonuna kadar uzanan geniş bir yelpazeyi içerir. İlerleyen yaşla beraber görülme sıklığı ve şiddeti artış gösterir. Sigara ve alkol tüketimi, yüksek tansiyon, şeker hastalığı, kan yağlarında yükseklik, kalp hastalığı, depresyon ve bu hastalıkların tedavisinde kullanılan ilaçlar, sertleşme sorunu açısından risk faktörü oluşturur.
Nedenleri
Sertleşme sorununun çoğu zaman birden fazla nedeni vardır. Psikolojik, fizyolojik veya her ikisinin kombinasyonuna bağlı olabilir. Psikolojik ve fizyolojik nedenlerin birbirinden ayrımı, tedavi seçimi açısından önemlidir. Bu sorunun nedenleri şunlardır:
1. Psikolojik
Nedenleri arasında, stres ve endişe başta gelir. Örnek vermek gerekirse, cinsel olarak aktif bir erkek işten kovulduktan sonra aniden başlayan sertleşme problemi yaşayabilir. Stres ve endişe durumunda, penil mekanizmalar normaldir. Fakat beynin penise gönderdiği sinyaller engellenebilir. Başarısızlık korkusu sertleşme sorununun bir başka önemli nedenidir. Cinsel teması başarabilme kabiliyeti hakkında endişe duyan bir hasta başarılı cinsel temas sağlayamazsa endişesi daha da artar. Depresyon gibi psikiyatrik hastalıklar da sertleşme sorununa yol açabilir.
2. Fiziksel nedenler
A- Damar hastalıkları: Sertleşme sorununun en sık görülen fiziksel nedeni damarlarla ilgili hastalıklardır. Damar hastalıkları penise ulaşan ve sertleşme sağlayan kan miktarını etkiler. Aynı zamanda kanın penis içinde kalması ve dolayısıyla sertleşmenin sürdürülmesi de etkilenebilir.
B- Sinir sistemi hastalıkları: Bu grup hastalıkta beyinden penise giden mesaj engellenmektedir. Örnek olarak omurilik yaralanmaları, beyin damarlarıyla ilgili hastalıklar, multiple skleroz, mesane, prostat ve kalın bağırsağa yönelik cerrahi girişimler verilebilir. Diyabet gibi bazı hastalıklar hem damar hem de sinir sistemini etkileyerek sertleşme sorununa yol açar.
C- İlaçlar: Yüksek tansiyon, kalp ve psikiyatrik hastalıklar için kullanılan birçok ilaç sertleşme sorununun nedeni olabilir.
D- Hormonal sebepler: Testislerden üretilen testosteron düzeyinin düşük olması ve sertleşme sorunu arasındaki ilişki henüz netlik kazanmamıştır. Çalışmalar göstermiştir ki düşük testosteron seviyeleri her zaman sertleşmeyi olumsuz yönde etkilemez. Fakat testosteronun normalden düşük olması cinsel isteği azaltabilir.
Teşhis ve tedavi amaçlı olarak üroloji uzmanı doktorlara başvurmak gerekir. Hastadan edinilen bilgiler ve fizik muayeneyle çoğu zaman tanı konulur. Bazı kan ve idrar testleri yapmak gerekir. Kanda testosteron ve şeker düzeyi ölçülmelidir. Kan yağlarının düzeyi bilinmelidir. Renkli Doppler ultrasonografı, ses dalgaları yardımıyla penis damarları hakkında bilgi veren duyarlı bir testtir. Sertleşme sağlayan ilaçların penis içine enjeksiyonu ve penis dokusunun bu uygulamaya vereceği cevap gözlenebilir. Kan akımıyla ilgili sorun yoksa sertleşme gerçekleşir.
Tedavi
Tedavi yönteminin seçimi, nedenin fiziksel veya psikolojik olmasına bağlıdır. Örneğin, genç bir hastada uykuda sertleşme oluyorsa, fizik muayene, kan/idrar testleri, normalse ve genel durumu iyiyse neden büyük olasılıkla psikolojiktir. Böyle bir durumda seks terapisi konusunda uzmanlaşmış psikologların yardımı alınmalıdır. Hastanın partnerinin de katıldığı görüşmeler yapılabilir.
Fiziksel nedenlere bağlı sertleşme sorununda, nedene yönelik tedavi uygulanabilir.
Sebep, pelvis yaralanması ise cerrahi müdahale, testosteron düzeyinin düşük olması ise testosteron yerine koyma tedavisi uygulanabilir. Fakat genel olarak sertleşme sorunu tedavisinde kullanılan dört ana tedavi yöntemi vardır:
1. Ağız yoluyla kullanılan ilaçlar
2. Vakum cihazı
3. Penis içine enjeksiyon
4. Penis protezi
Ereksiyon ilaçlarının yan etkileri var mıdır?
Risk faktörlerine sahip olmayan kişiler her yaş grubu ereksiyon ilaçlarını kullanabilmektedir. Ancak genç yaş grubunda olanlar ereksiyon ilaçlarını genellikle performans artırıcı ilaç olarak kullanmaktadır. Ereksiyon ilaçlarının hepsinin ortak yan etkileri:
- Ateş basması
- Çarpıntı
- Baş ağrısı
- Baş dönmesi
- Görme bozukluğu
- Terleme
- İştahsızlık
- Burun dolgunluğu
- Sırt ve bacak kaslarında ağrı
- Yüzde kızarıklık hissi gibi genellikle minimal yan etkiler göstermektedir.
Ancak bunun yanında gizli bir kardiyak hastalık gibi genel sağlık durumunu bilmeyen bir kişinin ereksiyon ilaçlarını kullanması, kardiyak sorunlara ve ani kardiyak ölümlerine sebep olabilir.