Yaz aylarının gelmesi ile birlikte Türkiye’nin cennet koylarının ziyaretçi sayısı arttı. Hali ile yaz güneşi ile beraber bronzlaşan cilt rengi dişlerin daha da beyaz görünmesine sebep olabiliyor. Peki daha da beyaz dişer için ne yapmalı?
Diş beyazlatma işlemi hem klinik ortamında hem de ev ortamında uygulanabilir. Şahsi fikrim hem kısa sürede hızlı sonuç verdiği için hem de bir hekim kontrolü altında yapıldığından klinik ortamında yapılan beyazlatma işleminin tercih edilmesi daha doğrudur.
Peki Klinik Ortamında Beyazlatma İşlemi Sırasında Sizleri Neler Bekliyor?
Beyazlatma işlemi dişin mine yüzeyini sürülen özel bir jel yardımı ile uygulanır. İşlem süresi 15 dakikadır. Bu süre boyunca dişlerinize özel bir ışık kaynağı tarafından mavi ışık uygulanır. Bu işlem süresince ağrı hissetmezsiniz. Dişlerinizin yapısına bağlı olarak bir ile 3 ton arasında kalıcı bir beyazlık sağlanabilir.
Beyazlatma Sonrası Nelere Dikkat Edilmeli?
Bir hafta boyunca dişlere renk verebilecek besinler tercihen tüketilmemeli, tüketildiği takdirde dişler hemen ardından fırçalanmalıdır.
İnsanlar hakkındaki düşünceleriniz ilk 7 saniye de oluşur ve yeni tanıştığınız bir insan üzerinde uyandırdığınız ilk intiba çok önemlidir. Gözler sizin üzerinizdeyken ilk dikkat çeken yer iletişiminde temel aldığı yer olan ağız bölgesi ve dişlerinizdir.
Bir iş görüşmesi yeni bir buluşma yeni arkadaşlıklardaki ilk izlenim bir nevi dişlerden geçer.
Eğer karşınızdaki bir insan ile konuşurken dişleriniz kötü diye gülmekten kaçar ve gülerken dişlerinizi kapatmaya çalışırsanız karşınızdaki bunu tehdit olarak algılayacak ve o kişide kötü bir intiba uyandıracaksınız. Unutmayın ilk izlenim için ikinci bir şansınız yok.
Geçmişte şaşalı, doğal olmaktan uzak olan şeyler estetik olarak algılanırdı. Örnek vermek gerekirse eski insanların altın dişleri estetik olarak kullandığını biliyoruz ama artık günümüz diş hekimliğinin geldiği noktada hastalarımıza doğala en yakın dişler yapmaya çalışılıyor.
Estetik diş hekimliğinde doğala en yakın olarak kullanılan ışık geçirgenliği mükemmel olan materyal laminalardır.
Laminaların estetik bir seçim olmasının nedeni altyapı içermemesi ve ışık geçirgenliğinin yüksek olmasından kaynaklanır.
LAMİNA TEDAVİSİNİN AVANTAJI NEDİR?
Lamina tedavisinin en büyük avantajı hasta
Hastanın yüzünün üç boyutlu olarak taranıp, işlemler sonrası çıkacak sonucun hastaya hemen gösterilmesi sistemin en büyük avantajıdır.
Yıllardır alışık olunan iki boyutlu programlar yanıltıcı olabilmektedir. Üç boyutlu tarama sonrası hastanın yüz hatları bilgisayar ortamına aktarılır. Dişlerin rengine, şekline, hacmine hastanın yüz hatlarına göre karar verilir. İşlemlere hiç başlamadan beklenen sonuç hastaya gösterilir. Hastanın tasarımı beğenmesi sonucu işlemlere başlanır.
3D GÜLÜŞ TASARIMI NE KADAR SÜRER?
Yüz tarama işlemi doksan saniye sürmektedir. Tasarım aynı gün içinde tamamlanır.
3D TASARIYI HASTA KENDİ YÜZÜNDE GÖREBİLİR Mİ?
Sistem tarafından hazırlanan tasarının aynısı özel yazıcılarda kazınır ve model oluşturulur. Çıkan bu model üzerinde hazırlanan özel geçiciler hastanın kendi dişleri üzerine uygulanır ve hastaya gösterilir. Hasta dişlerinin tasarısını kendi yüzünde görebilir.
3D GÜLÜŞ TASARIMININ AVANTAJLARI NELERDİR?
•
Dünya Sağlık Örgütü tarafından kedini kanıtlamış diş fırçası markaları, Bireylere ağız ve diş sağlığı açısından doğru hijyeni sağlayacaktır. Peki herkes aynı fırçayı mı kullanmalı?
1. Fırça Kıllarının Sertlik Derecesi
Günlük ağız bakımında, diş etlerine zarar vermeyecek düzeyde, orta sertlikte kıllara sahip olan fırçalar kullanılmalıdır. Ciddi diş eti problemleri olan ve ağız içi cerrahi işlemler gören hastalarda yumuşak kıllı fırçaların kullanılması önerilir
2. Fırça Boyutu
Diş fırçası, ağzınızın büyüklüğüne uygun boyutta olmalıdır. Küçük bir ağıza sahip olan bireylerde büyük fırçalar ideal temizleme kuvveti ve açısı oluşturamayacağından tam temizleme sağlamayacaktır.
3. Ara Yüz Fırçaları
Diş macunun ne işe yaradığını tartışmadan evvel diş çürüklerinin nasıl oluştuğunu açıklamak gerekir
Diş çürüğüne sebep olan üç bakteriyi bir fabrika işçisi olarak düşünürsek bu fabrikanın çalışabilmesi için öncelikle enerji kaynağı gerekir. Bu enerji kaynağı besinlerin içindeki karbonhidratır. Fabrika ise gücünü yediğimiz besinlerden alır. Karbonhidrat ile çalışmaya başlayan işçi bakteriler, asit açığa çıkarır. Çıkan bu asit ise dişin en dış tabakası olan minedeki hidroksiapatit denilen kristalize yapıyı bozarak dişin kalkanı olan mineyi bozar.
Çürük fabrikasının çalışmasını engelleyecek en büyük faktör karbonhidrat içeren gıdaların diş yüzeyinde uzun süre kalmasını engellemektir. Böylelikle fabrika işçileri enerji bulamazlar. Bu da şu demek oluyorki diş yüzeyine kolayca yapışan karbonhidratlar şeker, çikolata vb. gıdalar diş çürük oluşumunu hızlandırır.
Çürük oluşumunu engellemenin en iyi yolu sağlıklı bir beslenme ve doğru ağız hijyeninden geçer. Yemek yedikten sonra fırçalama ve ara öğünlerde yapışkan gıdalardan kaçınma çürük oluşma ihtimalini en aza indirecektir.
Peki Ya Flor?
Diş macunu ve içindeki flor sihirli bir yapı değildir. Dişler uzun süre bu gıdalara maruz kalır iseler diş
Dişlerin mine yapısı kristallerden oluşur. Bu kristallerin adı hidroksiapatit kristalleridir. Diş çürüğüne sebep olan bakteriler hidroksiapatit kristallerinin çözünmesine sebep olarak dişin mine tabakasını bozarlar. Flor, hidroksiapatit kristallerine bağlanarak florapatiti oluşturur. Oluşan bu yapı bakterilerin mine yapısını bozmasını zorlaştırır. Dişlerin yapısını güçlendiren ve çürümesini engelleyen, flor iyonunun kendisidir.
1. Flor İçeren Macunları Kullanın
Dişin çürümesini engellediği ve başlangıç çürüklerinin geri dönmesini sağladığı için her birey flor içeren macun kullanmalıdır. Bu durumun tek istisnası diş fırçalarken diş macununu yutma riski taşıyan çocuklar ve bireylerdir.
2. Diş Hassasiyetiniz Var mı?
Dişin mine tabakasının altında kanallar içeren dentin tabakası vardır. Dentin kanalları sağlıklı bir dişte mine tarafından örtülüdür. Çeşitli sebeplerden ötürü açığa çıkan dentin tabakası soğuk, sıcak, ekşi, tatlı gibi uyaranlar ile hassasiyete sebep olur. Hassasiyet problemi olan hastalar diş macunu seçerken hassasiyet giderici olanları tercih etmelidir. Hassasiyet giderici macunların içerisinde bulunan bazı iyonlar açığa çıkan dentin kanallarını tıkayarak hassasiyeti
Dişlerimiz sanılan aksine canlı ve ağız içinde yaşayan bir organdır. Gözünüzün rengini değiştirmek mümkün olsaydı pazarlama sitelerinden aldığınız veya evde yaptığınız bir karışım ile rengini değiştirir miydiniz? Görmek ne kadar önemli ise, beslenmek ve sağlıklı dişiler ile gülmek de o kadar önemlidir. Hastalar dişlerinin önemini diş kaybı yaşadıklarında anlarlar.
Beyazlatma jeli dişin sadece en dış tabakasına yani mineye uygulanır. FDI tarafından onaylanmış, içindeki beyazlatıcı ajanlar dişlere zarar vermeyecek oranda olan beyazlatma jelleri dişlere zarar vermez. Hiçbir denetim olmadan satılan beyazlatma tozları ve jellerini kullandığınızda diş organına zarar verebilirsiniz.
Doktor Kontrolüne Olmayan Beyazlatma Neden Tehlikeli?
Dişinizi Nekroz Edebilir
Dişlerin koruma tabakasını aşan beyazlatıcı ajan, dişin öz tabakasına ilerleyip dişi nekroz edebilir. Nekroz (canlılığını yitiren) olan diş renk değiştirir ve ağız içerisinde enfeksiyon başlatır.
Yumuşak Dokulara Zarar Verebilir.
Hekimler beyazlatma yaparken ağız içi yumuşak dokuları koruma altına alırlar. Diş eti, yanak, dudak gibi alanlar beyazlatma yapılırken korunur. Korunmadığı takdirde bu bölgelerde yanıklar meydana gelir.
Dişlerde
1. Uygun Olmayan Ağız Hijyeni
Dişlerimiz üzerinde biriken gıdalar temizlenmediğinde diş eti inflamasyonuna yol açar. Bu durum diş eti kanamalarına ve ağız kokusuna yol açacaktır. Günlük düzenli fırçalama ağız kokusunun önlenmesinde çok önemli bir yere sahiptir.
2. Diş Çürükleri
Tedavi edilmeyen çürükler dişler üzerinde kavite oluştururlar. Bu kaviteler üzerinde biriken besin artıkları şiddetli ağız kokusuna yol açacaktır.
3. Diş Taşları
Diş taşının yapısında bakteri ve besin artıkları bulunur. Temizlenmeyen diş taşları
ve üzerinde çoğalan bakteriler ağız kokusuna sebep olur.
4. Dilin Fırçalanmaması