Magnezyum, vücudumuzda birçok işe yarayan önemli bir mineraldir. Faydaları saymakla bitmiyor. Ben özellikle strese iyi gelmesinden biraz bahsetmek istiyorum. Çünkü günlük yaşantımızda yaşa başa bakmadan hepimizin ayrı stresi, derdi var buna bir de yaşadığımız deprem felaketi eklendi. Hepimizin sinirlerinin, moralinin sağlam olmasına ihtiyacı var, bunun için de her türlü desteğe ihtiyacı var. İşte bu çorbada bir tuzu olan magnezyumu da unutmamak gerekiyor.
Magnezyum insan vücudunda üretilemiyor. Bu nedenle dışarıdan gıdalarla ya da takviye ile alınması gerekiyor. Ağızdan alınan magnezyum ince bağırsaktan emilip böbrek yoluyla idrarla atılıyor.
Magnezyum vücutta protein yapımında, DNA ve RNA oluşumunu sağlama ve korumada, yiyeceklerin enerjiye dönüştürülmesinde, beynimizde mesajları ileten taşıyıcıların işleyişinde, kas ve sinir hücrelerinin doğru bir şekilde çalışmasında önemli rol oynar. Kas gevşemesine yardımcı olur. Kan şekerinin kontrol altında kalması ve tansiyonun düzenlenmesi dahil olmak üzere vücutta birçok biyokimyasal olayları düzenleyen 300’den fazla enzimin işlevine yardımcı olur. Erişkin bir vücut yaklaşık 25 gr. magnezyum içerir. Bu miktarın yaklaşık yüzde 52’si kemiklerimizde, yüzde 27’si kaslarımızda, yüzde 19.3’ü yumuşak dokularımızda ve sadece yüzde 0.3’ünün kanda bulunur. Bu nedenle magnezyumun kandaki ölçümünün normal olması ihtiyaç olmadığının bir garantisi değildir. Ancak bu miktar kanda düşük çıktıysa ciddi bir eksiklik var demektir. Magnezyum ihtiyacı yaşa ve cinsiyete göre değişir. Hamile kadınlarda magnezyum ihtiyacı artar.
Eksikliğinin sebepleri
Kronik alkol kullanımı, idrar söktüren ilaçlar, aşırı terlemek, diyabet yani şeker hastalığı, gluten enteropatisi, kronik ishaller, bağırsak florasının bozulması, stresli bir yaşam, sigara kullanımı, siklosporin
ya da gentamisin içerikli birtakım antibiyotiklerin düzenli kullanımı, kemoterapi ilaçları, mide koruyucu ilaçlar, böbrek hastalıkları, asitli içecekler, yaşlılığa bağlı emiliminde azalma magnezyum eksikliğinin nedenleri arasında sayılır.
Eksikliğinin belirtileri
Magnezyumun stres ile ilgisi olduğunu bahsettik. Dolayısıyla eksikliğinde de depresyon ve kaygıya yatkınlığı arttığını gözlemleriz. Tükenmişlik hissi, zihinsel yorgunlukla beraber seyreden kronik yorgunluk, halsizlik sık görülür. Kas seğirmeleri, kramp ve titremeler, huzursuz bacak sendromu görülebilir. Magnezyum eksikliği akciğerlerin hava yollarını kaplayan kaslarda kalsiyum birikmesine neden olup nefes almayı zorlaştırır. Astım krizlerini tetikleyebilir. O steoporoz ve kemik kırılma riskini artırabilir. Kalsiyumun kemiğe geçişi zorlaşır. Magnezyum eksikliği D vitaminin de işini bozuyor. Bir başka deyişle D vitaminin tam faydalı olabilmesi için arkadaşı magnezyuma ihtiyacı var. Magnezyum eksikliği nedeniyle iştahsızlık, yorgunluk, sinirlilik ve stres kronik baş ağrıları, el ve ayaklarda uyuşma, karıncalanma ve üşüme, yüksek tansiyon tırnakların uzamasında yavaşlama, zihin yorgunluğu ve odaklanma sorunu, mide bulantısı ve kusma, saç dökülmesi, kadınlarda adet döneminin daha sancılı ve ağrılı bir şekilde geçmesi, kronik kabızlık, vücutta, kalp ritim bozuklukları, uykusuzluk ve eklemlerde ağrı görülebilir.
Vücudumuzda yeterli magnezyumun bulunmamasına rağmen yüksek miktarda kalsiyum alınması, böbreklerimizde taş oluşum ve kardiyovasküler hastalıklara yakalanma riskimizi arttırır. Bu yüzden de kalsiyum takviyesi kullanan kişilerin aynı zamanda magnezyumun takviyesini de kullanması gerekir.
Haftaya hangi besinlerde magnezyum var ve çeşitlerinden bahsedeceğim.