Şişmanlıkla mücadele çocukken başlamalı

Çağımızın önde gelen sorunlarından olan obezite, şişmanlıkla yeterince mücadele edilmediği sürece karşımıza çıkmaya devam edecek.

Obezite aslında önlenebilir bir sorun. Birçok hastalığın ilerlemesine sebep olan ve çağımızın önde gelen sorunlarından biri olan obezite, şişmanlıkla mücadele yeterince yapılmadığı sürece hep karşımıza çıkmaya devam edecek.

Çocuklardaki obezitenin en önemli sebebi yanlış beslenme alışkanlığıdır. Çikolata, gofret, cips, pasta, hamburger gibi yiyecekler, meyve suları, gazoz gibi tatlı içeceklerle erken yaşta karşılaşınca çocuğun damak tadı da bu yönde gelişmeye başlar. Hayatının ilerleyen döneminde obezitenin sebebi olan bu yiyeceklerden vazgeçmesi zorlaşır. Bir çocuk tatlı tadı veren yiyeceklerle ne kadar geç tanışırsa, tatlı yeme isteme isteği de o kadar az olur.

Ödül olarak şeker vermeyin

Çocuklara şeker, çikolata yerine oyuncak veya kitap hediye edin. Çocuk bu tadı ödül ve kavuşma hissi ile beraber yaşayınca aynı şekilde mutlu olmak için kendi kendini de bu tatla ödüllendireceğini düşünerek devam eder. Çocukların öğrenme çabalarının zirvede olduğu yaşlarda, hayal güçlerinin denizinde, yaratıcılığın en yüksek olduğu dönemlerinden birindeyken verilecek en güzel hediyeler bu devre uygun oyuncak ve kitaplardır.

Takım oyunları oynamalı

Çocukların bilgisayar önünde ya da elinde tabletle oturarak geçirdiği süre şişmanlamasına da zemin hazırlayan sebeplerdendir. Hareket azlığı metabolizmanın normal şekilde çalışmasına engel olur. Üstelik çocuk çoğu zaman bu oyunları oynarken yanında sağlıksız atıştırmalıkları da tüketir. Yemeğe fazla zaman ayırmak istemediği için, oyunun başından kalkmak istemediği için fast-food’ları tercih eder. Üstelik münferit oynanan bu oyunlar çocuğu yalnızlığa iter. Sosyal ortamdan uzaklaşan çocuk büyüdüğü zaman iş hayatı dahil olmak üzere tüm sosyal yaşantısında zorluk çeker.

Çocuklar; birliği, kardeşliği, kazanmayı, kaybetmeyi en güzel şekliyle takım oyunlarıyla öğrenir. Birlikte hareket etmeyi, paylaşmayı, yardımlaşmayı, birbirine destek olmayı yaşayarak öğrendiği bu oyunlar ona ileride unutamayacağı anılar ve dostluklar kazandırır. Bunları bilgisayar karşısında dijital kahramanlarla oynayarak yapamaz. Bu oyunların büyük kısmında çocuk hareket halindedir. Bu da beyin dahil bütün organların çalışması için önemlidir.

Çocukların günümüzün teknolojik imkanlarını tanıması, kullanması tabii ki çok iyi olacaktır. Ancak anne baba bu sürenin kısıtlı olmasına, bağımlılık haline gelmemesine çok dikkat etmelidir.

“Sağlıklı Kantin” projesi

Sağlıklı beslenme alışkanlığı çocukluk çağında başlar. Okul döneminde çocuklar vakitlerinin büyük bir çoğunluğunu okullarında geçirdikleri için bu süre zarfında tükettikleri yiyecekler de önem taşır. Evdeyken anneleri istedikleri kadar çocuğunu sağlıklı beslenmeye yönlendirmeye çalışsın, çocuk okulda gofret, çikolatadan başka bir şey yemiyorsa ister istemez yakın bir zamanda insülin direnci, obezite ve devamında da şeker hastalığıyla karşı karşıya gelecektir.

Çocukluk çağında şişmanlıkla artan yağ hücreleri sayı olarak çoğaldığı için şişman çocuklar erişkin yaşta fazla kilolarını vermek konusunda mücadele ettiği zaman sadece yağ hücrelerinin boyutları küçülmektedir. Dolayısıyla böyle çocuklar erişkin yaşa geldiklerinde diyet yapsalar dahi çok zor kilo verirler. Diyetlerini bozduktan sonra derhal eski kilolarına geri dönerler. Geçtiğimiz günlerde, sağlıklı yaşam alanında birçok projeyi himayelerine alıp desteklediğini bildiğim Sayın Cumhurbaşkanımızın eşi Emine Erdoğan Hanımefendi’nin de yakından takip ettiği, Sağlık Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından koordine edilen “Sağlıklı Kantin” projesi hakkında bir istişare toplantısına katıldım. Anlamlı ve dünyaya örnek olabilecek güzellikteki projelere temel teşkil edecek bu görüşmeler benim için çok mutluluk ve heyecan verici. Çünkü çocuklarımız, geleceğimizin teminatı ve onları ilgilendiren her sorun, bizim öncelikli sorumluluğumuz olmalı.