Sigarayla mücadele tütün endüstrisinin yoğun çabaları sayesinde pek bitecek gibi durmuyor.
Tütün ürünlerinin, en sık da sigaranın kullanımı dünyada ve ülkemizde başta gelen ölüm sebebi olan kalp damar hastalıklarının öne çıkan risk faktörlerindendir. Kansere de sebep olduğu bilinen sigara vücudun tüm organlarını besleyen damarları etkilediğinden beyin, böbrek, cilt dahil daha pek çok organın da işlevini bozar. Hal böyleyken insanoğlu neden hâlâ kendi kendine bu kötülüğü yapıyor hayatında hiç sigara içmemiş biri olarak anlamam mümkün değil.
Damar tıkanıklığında sigara neden bu kadar önemli dersek önce damarın içini döşeyen tabakanın yapısını bozduğundan ve böylece tıkanıklığa sebep olan plakların oluşumunu kolaylaştırmasından bahsetmeliyiz. Nikotin, adrenalin salgılanmasını artırarak kalp damarlarında spasm yapar, kanda pıhtılaşma faktörlerini artırarak trombüs oluşumunu kolaylaştırır. Tansiyon ve nabız yükselmesine sebep olarak tehlikeli olabilecek kalp ritim bozukluklarına yol açabilir. Koronerlerde anlamlı darlık olmasa bile damar içindeki plakların yırtılmasını kolaylaştırıp buraya pıhtılaşma hücrelerinin hücum etmesine ve damarda ani gelişen tıkanmaya sebep olur. Kalp ile ilgili tetkiklerde kalp damarları tıkalı gözükmediği halde ani gelişen infarktüslerin oluşumu da bu şekildedir.
Başta Dünya Sağlık Örgütü olmak üzere ülkemizde Yeşilay, Sağlık Bakanlığımız ve konunun bilincinde olan değerli doktorlarımızın sayesinde bıkmadan usanmadan gerekli tedbirler alınmaya, uyarılar yapılmaya devam ediyor. Bu amaçla geçtiğimiz hafta benim de Dünya Sağlık Örgütü tarafından davetli olarak katıldığım Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Yeşilay, Sağlık Bakanlığı ve Dünya Sağlık Örgütü tarafından Tütün Kontrolü Üst Düzey İstişare Toplantısı düzenlendi. Toplantıda “Tütün Mamullerinin Zararlarının Önlenmesi” ile ilgili yasanın mimarlarından Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektörü ve kardiyolog Prof. Dr. Cevdet Erdöl, Sigaranın insanoğlunun şimdiye kadar görüp göreceği en etkili kitle imha silahı olduğuna vurgu yaptı. Sigaranın sadece insana değil çevreye, denize, canlılara, bitkilere de zarar verdiğinden bahsetti. Orman yangınlarının yarısının iyi söndürülmeden atılan sigara izmaritlerine bağlı olduğunu düşünürsek sigaranın hem ağaçlara hem de ormanda yaşayan tüm canlılara zararı olduğunu söyleyebiliriz.
Dünya Sağlık Örgütü Bulaşıcı Olmayan Hastalıklar ve Sağlıklı Yaşam Program Yöneticisi Prof. Dr. Toker Ergüder, ülkemizin Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın da desteğiyle tütünle mücadele konusunda büyük adımlar attığını dünya üzerinde diğer ülkelere örnek teşkil edecek ilerlemelerde bulunduğumuzu belirtti. 2008 yılında İngiltere ve İrlanda’dan sonra kapalı alanlarda sigara tüketimi yasağını uygulayan 3. ülke Türkiye oldu. Aynı şekilde bu konuda değerli katkıları bulunan TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanvekili ve milletvekilimiz Müşerref Pervin Tuba Durgut son zamanlarda özellikle çocuklar, gençler ve kadınlarda tütün kullanımının arttığına dikkati çekerek, düz paket uygulaması dahil gerekli daha birçok tedbirlerin alınması gerektiğinden bahsetti.
Genelde zararlarının henüz bilincine varılmadığı yaşlarda başlanan sigara maalesef ilerleyen dönemde bağımlılık yaratarak terk etmeyi zorlaştırıyor. Aslında tedavide kullanılan ancak bağımlılık da yapabilen bazı ilaçlar bile yeşil, kırmızı gibi özel reçetelerle satılıyor. Sigara da bağımlılık yapan madde statüsündedir. Hatta bu ilaçlar tedavide kullanıldığı halde sigara tedaviyi bırakın öldürücü hastalıkların kaynağıdır. Herkes sigaranın zararlarını ve bağımlılık yapıcı bir madde olduğunu biliyor. Tüm bunlara rağmen sigarayla mücadele tütün endüstrisinin yoğun çabaları sayesinde pek bitecek gibi durmuyor.