Dr. Demet Erciyes

Dr. Demet Erciyes

demeterciyes@yahoo.com

Tüm Yazıları

Şekerden de aynı sigara ve alkol gibi uzak durmak gerekiyor. Şeker hastalığından obeziteye, kalp damar hastalıklarından erken yaşlanmaya kadar birçok zararı sayılabilecek şeker tüketiminin vücudumuza
etkileri nelerdir?

Obezite

Kalorisinin yüksek olması sebebiyle şekerin şişmanlığa yol açtığı bilinen bir gerçektir. Şekerde hiçbir vitamin yoktur. Mineral içermez. Protein, yağ gibi besin değeri de yoktur. Dolayısıyla boş kalori yükü olarak şekerin tüketimi bize sadece fazla kilo olarak geri döner. Göbek ve bel çevresinde oluşan yağlanma şeker tüketimi sonucu olur. Aşırı şeker tüketimi obeziteye yol açan leptin direncinin oluşmasını tetikler. Leptin, yağ hücrelerinde üretilen ve beynimize doyduğumuzu söyleyen hormondur. Vücuda fazlaca alınan şeker yağ olarak depolanır. Yağ hücrelerinden gittikçe artan leptin salınımı olur. Leptin direnci ile beraber sonuçta beyin bu hormonu dinlemez. Böylece doyduğumuzu anlayamayız ve yemeye devam ederiz.

Haberin Devamı

Karaciğere toksik etki

Şekerli gıdalarla alınan früktoz ve glikoz tıpkı alkol gibi karaciğerde toksik etki yaratır. Özellikle früktoz karaciğerde yağ depolanmasını tetikler. Yüksek fruktozlu diyet, zamanla non alkolik hepatosteatoz dediğimiz alkole bağlı olmayan karaciğer yağlanmasına sebep olur. İşlenmiş şekerli gıdaların aşırı tüketimi, yağ oluşumuna tetikler. Bu yağlar, bel çevresinde birikir, metabolik sendrom dediğimiz hastalığa sebep olarak kalp hastalıkları ve diyabetin zeminini hazırlar.

Bağımlılık

Şeker, mutluluk hormonu olarak bilinen serotonin hormonunun salgılanmasını tetiklediği için keyif verici bir sonuç yaratır. Bu sonucu tekrar kazanmak için yine şeker tüketiriz. Üzüldüğümüz zaman çikolata, dondurma gibi gıdalara yönelmemiz de bu sebeptendir. Hele çocukluğumuzda büyüklerimiz bizi şeker, çikolata vererek ödüllendirmişse bu kötü alışkanlık bizde bağımlılığın da temelini yaratır. Kendimizi iyi hissettiğimize inandığımız için şekerli gıdalara yöneliriz. Oysa şeker devamlı olarak tüketildiğinde dopamin alıcıların sayısı zamanla azalır ve daha çok şeker tüketmeye ihtiyaç olur. Yoksunluğunda sinirlilik, ajitasyon, titreme olur.

Haberin Devamı

Şeker bir zehir midir

Şeker hastalığı

Şekerin vücutta kullanılması için pankreastan insülin hormonu salgılanır. Glikoz hücre içine girer ve gerekli enerjiyi sağlar. Ancak gereğinden fazla tekrarlanırsa insülinin hücre içine şekerin girmesini sağladığı reseptörler zamanla duyarsız hale gelir bu aşamada insülin direnci gelişmiştir. Bu direnci yenmek için daha çok insülin salgılanır. Aynı şekilde devam ederse salgılanan insülin artık yetersiz hale gelip kan şekerinde yükselmeyle beraber Tip 2 diyabete geçiş gözlenecektir.

Kalp damar hastalıkları

Şeker kullanımı kandaki insülin miktarını artırır. İnsülinin kanda kronik olarak yüksek kalması, atardamarlardaki düz kas hücrelerinin büyümesini uyararak damar sertliğini artırır. İnsülin direnciyle başlayan şeker metabolizmasındaki bozukluk ile beraber kan şekerindeki yükselme ve diyabetin eşlik ettiği karın çevresinde yağlanma, hipertansiyon, kan yağlarında bozulma ile seyreden metabolik sendrom da kalp damar hastalıklarıyla ilgili tehlikeli sonuçlara yol açar.

Haberin Devamı

Şeker bir zehir midir
Kansere zemin hazırlar

Rafine şeker bağırsaklardaki zararlı patojenlerin çoğalmasına ve bize fayda sağlayan probiyotik bakterilerin ölümüne sebep olur. Probiyotikler azalırsa bağırsak geçirgenliği artar, alerjik tepkiler daha kolay ortaya çıkar, zarar veren mikropların girişi kolaylaşır. Bağışıklığın düşmesi hastalıkları kolaylaştırdığı gibi kansere de zemin hazırlar. Ayrıca şeker vücutta var olan kanser hücrelerini de besleyip onların artmasına sebep olabilir.

Erken yaşlanma

Kolajen dokunun azalmasına yol açar. Ek olarak şeker diş çürümeleri, kanda E vitamini eksikliği, egzema, cilt hastalıkları, DNA yapısında bozulma, krom ve bakır minerali eksikliğine sebep olur. Kalsiyum ve magnezyum emilimini güçleştirir. Şeker özellikle çocuklarda hiperaktiviteyi ve konsantrasyon bozukluğunu artırabilir.

Şeker tüketiminin kontrol altına alınması için...

Şekerin tüketiminin kontrol altına alınması özellikle de çocukluk çağı obezitesinin önlenmesinde ve sağlıklı yaşamın sağlanmasında önemli adımlar atılması gerekmektedir. Dünya Sağlık Örgütü, Ekim 2016’da yayınlanan “Diyet için Maliye Politikaları ve Bulaşıcı Olmayan Hastalıkların Önlenmesi” raporunda şekerli içeceklere konulan verginin yüzde 20 artırılmasını önerdi. Bu artış hem tüketimi caydırıcı olarak azaltacak hem de buradan sağlanan gelir bu konuda farkındalık yaratan sosyal sorumluluk projelerinin desteklenmesine bütçe yaratacaktır.

ŞEKERİN ZARARLARI

Çocuklara ödül olarak verilen, bir ziyarete gidildiğinde hediye olarak götürülen, ikram olarak sunulan, geleneksel olarak kız istemeye giderken çiçeğin olmazsa olmazı şeker aslında bir çeşit zehir gibi zararlı. Evet, şekerden aynı sigara ve alkol gibi uzak durmak gerek. Şeker de bir çeşit kötü alışkanlık gibi yakamıza yapışabiliyor.