Kovid-19 pandemisi ile mücadelede tüm dünyaya örnek olacak bir başarı sergiliyoruz. Bu mücadeledeki askerlerden biri ve bir sağlık çalışanı olarak bunu gururla söylüyorum. Bu pandemi esnasında dünyanın birçok gelişmiş ülkelerinde sağlık sistemi çökmüş durumda. Bu ülkelerde hastanelerin dolup taştığı, yeterli tedavi hizmetinin yapılamadığı, ölüm oranlarının çok yüksek olduğu haberlerini her gün okuyoruz. Buna karşılık ne mutlu ki ülkemizde insanlar sağlık hizmetinden olması gerektiği gibi faydalanıyorlar. Tabii ki bunda sağlık çalışanlarımızın özverili ve etkin çabaları ön planda önemli. Ancak eminim ki bu saydığımız diğer ülkelerdeki meslektaşlarım da aynı özveriyle çalışıyorlar. Çünkü bu duygu, mesleğin özünde var olan bir meziyettir. Din, dil, ırk gözetmez dünyanın her yerinde aynıdır. Fakat sağlık hizmeti sadece bundan ibaret değildir. Hastane, ekip, ekipman, sistem, organizasyon ve yönetim gerektirir.
Panik yapmanıza gerek yok
Burada tekrar Sağlık Bakanımız Dr. Fahrettin Koca’nın başarısından söz etmek isterim. Türkiye bu süreci mümkün olan en az hasarla ve başarılı bir şekilde atlatma yolunda ilerliyor. Hastalarımız bu hastalıkla ilgili olarak tüm pandemi hastanelerimizde düzenli ve sisteme oturmuş bir şekilde hem de ücretsiz olarak tedavi hizmetlerinden faydalanıyor. Kovid-19 virüsünü tespit etmek için ücretsiz test yapılıyor. Eğer kişide virüs tespit edilirse filyasyon yöntemi uygulanarak irtibatta bulunduğu kişiler de taranıyor. Saptanan hastalar hastalığın derecesine göre evinde karantinada, hastanede ya da yoğun bakımda tedavisi yapılıyor. Uygulanan tedavide giderek daha da yüz güldürücü sonuçlar elde ediliyor. Hastanelerimiz, yoğun bakım ünitelerimiz yeterli. Başakşehir’de yeni açılan şehir hastanemiz yatak oranımızı daha da arttırdı. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan yeni şehir hastanelerinin müjdesini veriyor. “Salgın artarsa hastalarımız ne olacak” diye panik yapmamıza hiç gerek yok. İlerideki zamanlarda da benzer felaketlerle karşılaşırsak bu konuda hiçbir sıkıntımız olmayacak. Ayrıca bu hastaneler normal zamanda da hizmet vermeye devam edecek, sağlık turizmine ve ekonomiye katkıda bulunacak.
14 kurala uymak gerekiyor
Maske bulmak için ülkeler birbiriyle neredeyse savaşa girmişken ülkemizde halkımıza maske ücretsiz dağıtılıyor. Türkiye kendi ayakları üzerinde kalmaktan öte bir de gelişmiş ama zor durumdaki ülkelere koruyucu ekipman desteğinde bulunuyor. Başka ülkelerde solunum cihazı yetersizliğinden cihaza bağlanacak hastaların bir kısmı açıkta kalıp ölüme terk edildiği halde biz kendi yerli solunum cihazımızı ürettik ve bu konuda hiçbir sıkıntımız yok. Tüm bunların yanında Kovid-19 virüsü ile savaşta korunmak için asıl önemli görev kişinin kendisine düşüyor. Bunun için de yapılacaklar çok basit. Sağlık Bakanlığımızın belirlediği 14 kurala uymak gerekiyor. Özetle maskenizi takar sosyal mesafeyi korur, ellerinizi sık sık su ve sabunla yıkar, su-sabun bulamadığınız yerde kolonya ya da dezenfektan ile temizlerseniz, ancak elleriniz temiz olduğunda ağzınıza, yüzünüze dokunursanız kendinizi iyi bir şekilde korumuş olursunuz. Zorunlu olmadıkça evden çıkmamalı evde iken de bulunduğunuz ortamı kimseyi üşütmeden sık sık havalandırmalısınız. Uygulaması kolay ve akılda kalıcı olan bu çok basit kurallara uymak mücadeleyi başından itibaren lehimize çevirecek tedbirlerdir.
Salgının seyri...
Halkı virüsle ilgili bilgilendirmek üzere televizyon programları yapılıyor. Bu programlarda konuşulan konuların basit bilgilendirmeler ve uyulması gerekli kurallarla ilgili verilmesi gereken mesajlardan ziyade gittikçe daha çok ileriye ve derine gidildiğini gözlemliyoruz. Öyle detaylara giriliyor ki virüs vücuda girince ne yapıyor akciğerde ne olup bitiyor bu süreçte hastalığın tüm patofizyolojisine varıncaya kadar anlatılıyor. Yaklaşık 1.5 aydır her gün aynı konu konuşulunca bu detaylara inmek de normal tabii. Yakın geçmişte şu çorbayı için bu bitkileri çay yapın şunda bu vardır derken artık bugünlerde televizyonda ilaçların etkinliğine dair yapılan klinik çalışmaları tartışır olduk. Yakında anotomi derslerine de başlanırsa hiç şaşırmayın. Herkes öyle bilgilendi ki bir sonraki aşamada da halkımız evde Kovid-19’a karşı ilaç ve aşı çalışmalarına da başlayabilir. Şaka bir yana Salgının seyrini ne zaman sona ereceğini hepimiz çok merak ediyoruz. Bilimsel tarafta olan biz doktorların gerçekçi bir yaklaşımla kesinleştiğinden emin olduğumuz kanıtlanmış bilgilerle halkı bilgilendirip kafa karışıklığına yol açmadan tedavilerini, bunu yapacak olan doktorlara bırakarak güvene dayalı hareket etmelerini sağlamamız yerinde olacaktır.