Dr. Demet Erciyes

Dr. Demet Erciyes

demeterciyes@yahoo.com

Tüm Yazıları

Longevity (uzun ömürlülük), bir organizmanın yaşam süresini uzatan biyolojik süreçleri ve mekanizmaları inceleyen bir alan olduğundan bahsettik. Hücresel yaşlanma ve telomerler, bu sürecin temel bileşenlerinden bazılarıdır. Hücre yaşlanması ve telomerler arasındaki ilişki, bir organizmanın biyolojik yaşını belirleyen önemli bir unsurdur.

Longevity ile hücre yaşlanmasının ilişkisi

Hücre yaşlanması (Senesens)

Hücre yaşlanması, bir hücrenin bölünme ve yenilenme kapasitesini kaybetmesi anlamına gelir. Hücreler belirli bir sayıda bölünebilir; bu sınıra Hayflick Limiti denir . Bu limit, DNA’nın tekrarlayan bölünmelerle hasar görmesi ve tamir edilememesi sonucunda ortaya çıkar. Hücre yaşlanmasının çeşitli nedenleri vardır, ancak ana nedenlerden biri telomer kısalmasıdır. Telomerler, kromozomları koruyan ve genetik bilginin kaybını önleyen yapılardır. Ancak her bölünmeyle biraz daha kısalırlar. Yaşlandıkça, telomerlerin kısalması nedeniyle dokuların yenilenme kapasitesi azalır. Bu da organların ve sistemlerin işlev kaybına yol açar ve kalp hastalıkları, Alzheimer hastalığı, kanser gibi yaşa bağlı hastalıkların ortaya çıkmasına katkıda bulunur. Hücreler her bölündüğünde, DNA’nın uçlarındaki telomerler kısalır. Telomerler kritik bir uzunluğun altına indiğinde, hücre artık bölünemez hale gelir ve bu duruma hücre yaşlanması (senesens) adı verilir. Yaşlanan hücreler, hücresel fonksiyonlarını kaybeder, ancak genellikle tamamen ölmez. Bunun yerine, iltihaplanma ve doku hasarına katkıda bulunabilecek biyokimyasal sinyaller salgılarlar. Bu da dokularda birikimlere ve yaşlanmaya bağlı hastalıklara yol açabilir. Telomer kısalmasının doğrudan neden olduğu bazı hastalıklar da vardır. Bunlar, özellikle hızlı hücre bölünmesi gerektiren dokularda görülür. Kan hücrelerinin üretiminin azalması ile oluşan kemikiliği yetmezliğini, pulmoner fibrozis gibi akciğer hastalıklarını ve bazı karaciğer hastalıklarını bu hastalıklara örnek olarak sayabiliriz.

Haberin Devamı

Telomer kısalmasını önleme stratejileri

- Dengeli bir diyet: Antioksidanlar açısından zengin, iltihaplanmayı azaltıcı ve hücresel hasarı önleyici bir diyetin telomer kısalmasını yavaşlattığı gösterilmiştir.

Haberin Devamı

- Düzenli egzersiz: Egzersizin, telomer uzunluğunun korunmasına yardımcı olduğu bulunmuştur.

- Stres yönetimi: Kronik stres, telomerlerin daha hızlı kısalmasına neden olabilir. Stres yönetimi teknikleri, bu süreci yavaşlatabilir.

- Telomeraz, bu süreci yavaşlatma ve hücrelerin daha uzun süre sağlıklı kalmasını sağlama potansiyeline sahip bir enzimdir, kök hücrelerde, germ hücrelerde ve kanser hücrelerinde telomeraz enzimi aktiftir bu hücrelerde telomer kısalmaz, bölünmeye çoğalmaya devam ederler. Vücudun geri kalan hücrelerinde telomeraz enzimi böyle aktif değildir bu hücreler, telomerlerini sürekli kaybettikleri için sonunda yaşlanır ve bölünme yeteneklerini kaybederler. Ancak telomerazın sınırsız aktivitesi kanser riskini de artırabilir.

Telomer kısalmasını önlemek veya yavaşlatmak, yaşlanmayı geciktirme açısından önemlidir. Bu alanda yapılan çalışmalar, telomer uzunluğunu koruyabilecek veya telomeraz aktivitesini artırabilecek stratejileri araştırmaktadır. Ancak, telomerazın sürekli aktivasyonu kanser riskini artırabileceğinden bu stratejiler dikkatle ele alınmalıdır.