Kovid-19 salgınının iyi tarafları
Her yerde Kovid-19 salgınının verdiği zararlar, zorluklar ve kötü sonuçlar konuşuluyor. Zaten henüz iyi bilmediğimiz, ne yapacağı tam belli olmayan ve bizi evimize hapsetmiş, insanları hasta edip kimi zaman da ne yazık ki ne olduğunu anlamadan apar topar yoğun bakıma sokan, hatta öldüren bir mikrop var karşımızda. Olayın tüm bu kötü tarafları insanı yeterince korkutuyor ve moralini bozuyor.
Bağışıklık sistemini güçlü tutmak bu virüsle mücadelede son derecede önemlidir diyoruz ancak streste kalmak bağışıklığımızı baskılayıp, sistemin doğru bir şekilde çalışmasını da engelliyor. İşte bu yüzden de en zor zamanlarda olduğumuzu hissetsek de enseyi karartmadan, olayı iyi tarafıyla görmeye çalışmalı ve en önemlisi de bu işin üstesinden geleceğimize inanmalıyız.
Salgının korkutucu özelliğinin yanı sıra aslında alınacak tedbirlerin de çok basit olduğu ortada. Herkes buna dikkat ederse salgının ilerlemesini önlemek mümkün. Ne kadar çok dikkat o kadar erken çözüm. Bir de keşke herkes bunun farkına varsa ve ona göre davransa. Birçoğu sıkıldım onun içi sokağa çıktım derken, aslında evde kalacağı süreyi uzattığının farkında değil.
Sağlık Bakanımız Dr. Fahrettin Koca da her fırsatta bu uyarıyı yapıyor. Korunmanın temelinde bu var. Şimdi salgının iyi taraflarına bakalım. Aileleri, aynı evde yaşayanları bir araya topladı. Zorlukla mücadelede toplumun en küçük birimine birlik olmayı gösterdi. Birbirini daha iyi anlamayı tahammül etmeyi öğretti. İnsanlar müsrif olmamaları gerektiğini gördüler. Yarın ne olacağını düşünerek tasarruflu davranmaları gerektiğini gördüler. Gösterişe ve gereksiz masraflara yönelmenin bir anlamı olmadığını gördüler.
Her zaman bize cömert davranan suyumuzu, gıdamızı, soluduğumuz havayı, oksijeni sağlayan doğaya daha saygılı ve dikkatli davranmamız gerektiğini bir kez daha hatırladık. Her şeyden önce sağlık değerlidir ve önde gelir, bu salgın bize sağlığımızın değerini hatırlattı. Bu hastalığa yakalananların genel sağlık durumları hastalığın çabuk geçmesi veya ağır seyretmesinde önemli rol oynuyor.
Sağlıklı yaşamanın önemi bir kez daha ortaya çıktı. Benim birçok kez tekrarladığım koruyucu sağlık işte bu nedenle önemli.
Sağlıklı beslenmenin önemi
Bu mikropla savaşımızda bağışıklık sistemimizin kuvvetli olması çok önemli diyoruz. Bu da sağlıklı yaşama dikkat etmekle oluyor. Beslenmemize dikkat etmeliyiz. Tüm vitamin ve mineralleri yeterli alacak düzeyde mevsiminde sebze ve meyveleri tüketerek, yeterli oranda protein alıp, uykumuzu ihmal etmezsek, ağır yağlı yiyecekler, kızartmalar ya da hazır paketli ve raf ömrü uzasın diye katkılı olan gıdaları tüketmezsek sağlıklı beslenmiş oluruz.
Uyku ve fiziksel aktivite de bağışıklık için önemli
Uykumuzu yeterince almalı, evin içinde turlayarak da olsa yürümeliyiz. Stresten uzak durmaya çalışmalı, kendimizi oyalayacak eğlenceli uğraşlar bulmalıyız. Sigara içmemek, içiliyorsa da hemen bırakmak çok önemli. Bu hastalık en çok akciğerleri etkilediği için sigara kullanımı ve ona bağlı akciğer hastalıkları son derece önemli. Bu konuda nargile kullanımı da son derece zararlıdır. Hatta nargile kafelerde aynı cihazı kullananlar arasında bulaşma ihtimali de çok
yüksektir. Türkiye’de 2008 yılında Dumansız Hava Sahası Yasası’nın mimarı olan Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektörü Profesör Cevdet Erdöl, sigara kullanımının yanı sıra nargile kullanımının da hem sağlığa zararlarına hem de virüsün bulaşmasına olan etkilerine dikkat çekti. Bu virüs korkusuyla belki başta kalp, damar ve akciğer olmak üzere sağlığa zararlı olan tütün ürünlerinin kullanımı da azalacaktır. Bu savaşta ön cephede görev alan hekimlerden biri olarak, sağlık çalışanlarına verilen değerin arttığını gözlemlemek de benim için çok sevindirici bir durum.
Bilim adamlarına destek arttı
Bir başka iyi tarafı da tüm dünya bilimsel araştırmaların, aşı çalışmalarının ne derecede önemli olduğunu anladı, bilim adamlarına destek arttı. Ar-Ge çalışmalarında Sağlık Bilimleri Üniversitesi bünyesindeki teknoparkta, Kovid-19 hastalarının tedavisinde kullanılan yüksek doz C vitaminleri ve yine hem yerli hem de ekonomik olarak sıcak su ve nano-gümüş teknolojisi ile virüsün yok olmasını sağlayan endüstriyel dezenfeksiyon cihazı üretildi. Yerli solunum cihazımızı üretiyoruz. Yerli ilaç firması Abdi İbrahim koronavirüs hastalarının tedavisinde kullanılan sıtma ilacını Türkiye’de üreterek Sağlık Bakanlığı’na ücretsiz teslim etti. Tedavide ilerlemeler kaydediyoruz.İmmün plazma tedavisi Sağlık Bakanlığı ve Kızılay koordinesinde başladı. Erciyes Üniversitesi’nde virüs izole edildi. Covid-19’a karşı aşı geliştirme çalışmaları kapsamında Prof. Ercüment Ovalı’dan ümit verici haberler geliyor. Sağlık sistemimiz güçlü ve koordine bir şekilde çalışıyor. Yeni hastanelerimiz açılıyor. Devlet olarak gerekli tedbirler Cumhurbaşkanımız’ın önderliğinde alınıyor, başka ülkeler bu konuda birbirine girmişken halkımıza maskeler ücretsiz dağıtılıyor. En yakın zamanda bu zor günleri el birliğiyle atlatacağımıza inanıyorum.
