Dr. Demet Erciyes

Dr. Demet Erciyes

demeterciyes@yahoo.com

Tüm Yazıları

Kovid-19’un ne olduğu, neler yapabileceği ve nasıl korunmamız gerektiği konusunda artık hepimiz aşağı yukarı gerektiği kadar bir fikir sahibi olduk. Her gün her yerde artık bu hastalık konuşuluyor. Hangi ülkede kaç yeni hasta var, kime ne yapmış, kaç kişi test yaptırmış kaçı pozitif çıkmış anında takip ediyoruz. Hepimizin gündemi koronavirüs oldu. Tabii bu hain virüs hiç birimizin gözünün yaşına bakmadan canımıza kastettiğini bildiğimiz için de içimizde ister istemez bir korku rüzgârı esmeye başladı. Zaten keyif alacağımız her yer kapalı. Sinema, kafe, restoran alışveriş yapacağımız mağazalar hepsi yasak. Sevdiğimiz arkadaşlarımız, dostlarımız hatta aile fertlerimizin büyük bir kısmıyla görüşmelerimiz kısıtlandı. Zaten bu hal bile tek başına moral bozucu bir de üstüne Kovid-19’un sebep olduğu ölümlerle ilgili haberler, yaptığı hastalığın ciddiyeti gibi konular konuşuldukça sinir bozukluğu iyice artıyor.

Haberin Devamı
Kovid-19 korkusuyla baş etmek



Unutmayalım, mücadele ekip işi

Ancak genel durumdan haberdar olmak, şeffaf iletişim de önemli ve çok değerli. İşte bu kısır döngüde de sinirler harap oluyor. Artık çok iyi bir şekilde farkındayız ki içinde bulunduğumuz olağanüstü bir durum. Hiçbir şey öncesi gibi değil. Öncelikle bunu kavrar ve kabul edersek her şey daha kolay yürür. Sağlık Bakanımız Dr. Fahrettin Koca süreci büyük bir titizlikle ve başarı ile yönetiyor. Ben de çalıştığım hastanemde mücadele ekibinin içindeyim. Ekipteki meslektaşlarım, tüm sağlık çalışanları ve idarecilerimiz gece gündüz demeden son derece iyi, organize ve bilinçli bir şekilde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Unutmayalım ki bu mücadele ekip işi. Hatta bir savaş gibi düşünün.

Evden çıkmama özgürlüğünü iyi kullanın


Nasıl ki tarihimizdeki savaşlarda en güzel örneğini verdiğimiz kurtuluş savaşımızda hep birlikte savaştıysak. Bu virüsle olan savaşımız da ondan farksız. Ölümler kayıplar veriyoruz. Ancak bunu azaltmak hatta durdurmak da bizim elimizde. Biz sağlıkçılar olarak üzerimize düşeni büyük fedakârlıklarla canımızı ortaya koyarak yapıyorsak size de görev düşüyor.

Yetkililerimizi dinleyip evden dışarıya çıkmayın. On dört kurala uyun.

Evden çıkmama özgürlüğünüzü iyi kullanın. Biz sizin için çalışıyoruz ve böyle bir lüksümüz yok. Bizim görevimiz bu ve bunun için de mezun olurken yemin etik. Ben hep beraber, el birliğiyle bu mücadeleyi de alnımızın akıyla ve başarıyla tamamlayacağımıza inanıyorum. Bunu yaparken de cesareti ve soğukkanlılığı elden bırakmamak gerekiyor.

Kovid-19 ile ilgili olarak bir kısım kişiler daha işin ciddiyetine vakıf olamamış, cahil cesareti ile yanlış şekilde hareket ediyor, bir kısım gerçekten bilgili ve ölçülü şekilde gerektiği gibi davranıyor bir kısmı da bir felaketin içindeymiş gibi panik havasında. Mutlaka bu durum hepimizin psikolojisini bozuyor. Ancak
bununla da baş etmeyi öğrenmemiz lazım. Bu hepimizin imtihanı. Başarmak çok da zor değil.

Sabırlı olmayı, tahammül etmeyi öğrenmek gerek. Bu da ancak bunu yaşayarak oluyor.

Bir kere evde kalıyor ve on dört kurala uyuyorsanız Kovid-19’dan korkmanız için hiçbir sebep yok. Panik yapmanıza da gerek yok.

Boşu boşuna felaket senaryoları kurup sinirleri harap etmeye de gerek yok. En güzeli bu süreyi kendim için nasıl daha verimli geçirebilirim onu düşünün.

Haberin Devamı

Evde değişik hobiler edinmeye başlayın.

Ev halkı ile iyi geçinin. Onlar hem aileniz hem de kader arkadaşlarınız. Birbirinizi üzmeyin.

Beslenmenize uykunuza dikkat edin.

Evde dahi olsa yürüyüş yapın. Hareket halinde olun.

Çok sevdiğim bir dostum bana Queen’in meşhur “Bohemian Rhapsody”’sinin “Koronavirus Rhapsody” olarak değiştirilmiş halini yolladı. Sözleri o kadar gerçek ve güzel ki size de dinlemenizi tavsiye ederim. Sözlerimi koronavirüs testi pozitif çıkan Monako Prensi Albert II’nin, hepimizde olması gereken “Sabır, güven, cesaret, dayanışma “ sözü ile tamamlamak istiyorum. Hepinize sağlıklı günler dilerim.