Doğan Heper

Doğan Heper

dheper@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Bu ülkeyi düşünün.

Sözüm iktidara ve muhalefete.

Evet ikisine.

Çekişmeyi bırakın. Hiç olmazsa bir süre için bırakın.

Son konu terör ve yeni anayasa ise bu konularda anlaşın.

Anlaşmak, atla deve değil. 78 milyon bunu bekliyor.

Bakın yurt içinde ve dışında sizin anlaşmamanızı dört gözle bekleyenler var. Onları sevindirmeyin.

Anlaşın...

* * *

Önce bu anlaşma anayasa için olmalı ve bu anayasada parlamenter sistemin bugünkü sakıncalarının giderildiğini görmeliyiz.

Ben yıllarca “yarı başkanlık” sistemini savunduğum halde bugün bunu bir kenara bırakıyorum.

Haberin Devamı

Çünkü Meclis’teki çoğunluk yani AKP dışındaki siyasi partiler sakıncaları giderilmiş bir parlamenter sistem görmek istiyor.

Öyleyse, o sistemin en iyisini, yani Türkiye’nin gelişmesine, ilerlemesine, adalet ve kuvvetler ayrılığına en yarayacak şeklini bulmak ve kabul etmek bizim Büyük Millet Meclisimizin görevi olmalı.

Başka çare yok...

* * *

Önümüzde dünyadan örnekler var.

Yıllardır bu sistemleri olumlu uygulayan veya olumsuz sonuçlar alan ülkeler var.

Bu örnekleri tarafsız yorumlayacak, bize uygunluğunu tartışabilecek görgülü, bilgili hocalarımız, siyaset bilimcilerimiz, siyaset adamlarımız var.

Öyleyse bize en uygun anayasayı ve parlamenter sistem şeklini kurabiliriz.

Kimse yani hiçbir erk ötekine üstünlük sağlamaz, 3’ü de yalnızca kendine düşen görevi yapar.

Hürriyetler, insan hakları, eşitlik, huzur, kalkınma ve demokrasi ilelebet sağlanabilir.

* * *

Tekrar edelim, bu konuda iktidar ve muhalefetin işbirliği gerek. Başkanlık sistemi diye tutturmakla vakit geçirmek ülke yararına sayılamaz, olamaz.

Bugün Türkiye’de zaten fiilen bir başkanlık sistemi var.

“Türkiye tipi” bir başkanlık sistemi.

Bir meclis var, yürütmeye hizmet eden bir meclis.

Bunlar bozuk bir sistemle idare edildiğimizi gösteriyor.

* * *

Haydi partiler birleşin, görüşün ve “Asker Anayasası” dediğiniz bu anayasayı değiştirebilin, belki de ilk defa ülke için yararlı bir şey için, anayasa için ortak imza atın.

Geç kalmayın, hadi.

CAN, ERDEM Serbest kalmalı
Davutoğlu aynı görüşte, Kılıçdaroğlu aynı görüşte.
O görüş ne?
“Gazeteciler tutuklu yargılanmasın.”
Ben de aynı görüşteyim. Günümüze gelelim. Can Dündar ile Erdem Gül serbest olsun, serbest bırakılsın. İki lider bu konuda aynı görüşte olduğuna göre hemen bir kanun değişikliği yapılabilir, Can ve Erdem evlerine ve gazetelerine kavuşabilir.
İki liderden hemen bekliyoruz.
ŞUNA BAK
Aleyhimizdekiler

Türkiye ileri gideceğine geri gidiyor.
Güçleneceğine zayıflıyor. Dünyada Ankara’ya saygı azalıyor.
Misal mi?
İşte örnekler:
Irak Dışişleri Bakanı boyuna bakmadan Türkiye’yi tehdit ediyor. “Türkiye ile savaşmak zorunda kalırsak savaşırız” diyor. Bu adam herhalde aynaya bakmadan konuşuyor. Zavallılığının acısını Ankara’ya çatarak çıkarmak istiyor.
Sırbistan Devlet Başkanı da hem de Davutoğlu ile görüştükten sonra, Rusya’yı tutuyor ve Ankara’yı suçluyor.
Dışişleri sözcümüz Tanju Bilgiç “Talihsiz bir açıklama” diyerek onun bu terbiyesizliğini efendice cevaplıyor.
Rusya da Türkiye ile uğraşmaya devam ediyor.
Rus Dışişleri Bakanlığı adeta “dedikoducu kadın”lar gibi davranıp, şimdi de Güneydoğu olaylarına el atıyor, oysa ona ne? Türkiye onların iç işlerine karışıyor mu?
Bu en masum deyişle terbiyesizlik sayılmaz mı?
Evet, Ankara bunları dikkate almalı ve gereken cevapları geç kalmadan, en sert şekilde vermeli.
Vermeli ki bunlar kendilerini adam zannetmesin.
100 LİRA
Ayıptır, ayıp...

Günlerdir bir konu var ki bizi bıktırdı.
Asgari ücret 1300 lira olacak, emeklilere 100 lira zam yapılacak.
Yahu, ne çok para bu...
O kadar çok ki günlerdir konu ediliyor, münakaşa ediliyor.
100 lira zam komiktir.
Sokakta dilenciler bile “bir yemek parası” istiyorlar.
Halkın enflasyonu % 40’ı buldu. Asgari ücrete ve emeklilere zam alınmadan eridi. Biz 100 lira zammı dev gibi reklam ediyoruz.
Ayıptır, ayıp...