Bu ülkeyi düşünün.
Sözüm iktidara ve muhalefete.
Evet ikisine.
Çekişmeyi bırakın. Hiç olmazsa bir süre için bırakın.
Son konu terör ve yeni anayasa ise bu konularda anlaşın.
Anlaşmak, atla deve değil. 78 milyon bunu bekliyor.
Bakın yurt içinde ve dışında sizin anlaşmamanızı dört gözle bekleyenler var. Onları sevindirmeyin.
Anlaşın...
* * *
Önce bu anlaşma anayasa için olmalı ve bu anayasada parlamenter sistemin bugünkü sakıncalarının giderildiğini görmeliyiz.
Ben yıllarca “yarı başkanlık” sistemini savunduğum halde bugün bunu bir kenara bırakıyorum.
Çünkü Meclis’teki çoğunluk yani AKP dışındaki siyasi partiler sakıncaları giderilmiş bir parlamenter sistem görmek istiyor.
Öyleyse, o sistemin en iyisini, yani Türkiye’nin gelişmesine, ilerlemesine, adalet ve kuvvetler ayrılığına en yarayacak şeklini bulmak ve kabul etmek bizim Büyük Millet Meclisimizin görevi olmalı.
Başka çare yok...
* * *
Önümüzde dünyadan örnekler var.
Yıllardır bu sistemleri olumlu uygulayan veya olumsuz sonuçlar alan ülkeler var.
Bu örnekleri tarafsız yorumlayacak, bize uygunluğunu tartışabilecek görgülü, bilgili hocalarımız, siyaset bilimcilerimiz, siyaset adamlarımız var.
Öyleyse bize en uygun anayasayı ve parlamenter sistem şeklini kurabiliriz.
Kimse yani hiçbir erk ötekine üstünlük sağlamaz, 3’ü de yalnızca kendine düşen görevi yapar.
Hürriyetler, insan hakları, eşitlik, huzur, kalkınma ve demokrasi ilelebet sağlanabilir.
* * *
Tekrar edelim, bu konuda iktidar ve muhalefetin işbirliği gerek. Başkanlık sistemi diye tutturmakla vakit geçirmek ülke yararına sayılamaz, olamaz.
Bugün Türkiye’de zaten fiilen bir başkanlık sistemi var.
“Türkiye tipi” bir başkanlık sistemi.
Bir meclis var, yürütmeye hizmet eden bir meclis.
Bunlar bozuk bir sistemle idare edildiğimizi gösteriyor.
* * *
Haydi partiler birleşin, görüşün ve “Asker Anayasası” dediğiniz bu anayasayı değiştirebilin, belki de ilk defa ülke için yararlı bir şey için, anayasa için ortak imza atın.
Geç kalmayın, hadi.