“İslam İşbirliği Teşkilatı” toplantısı sonuç bildirgesini yayınladı ve geçen hafta cuma toplantı bitti.
Ama sonuçta, yani ortak bildiride İran’la bir ihtilaf ortaya çıktı. Neyse ki bu ihtilaf kısa sürdü.
Bir önceki teşkilat başkanı Mısır’da şimdiki başkan Türkiye’nin cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasını dinlemedi bile. Bu da bir ihtilafa işaret etti.
Bu olaylar gösteriyor ki Müslüman ülkeler “birlik” de kursa aralarında itilaf varsa bu bitmiyor, sürüyor.
Çünkü menfaat, çıkar, dinle imanla ilgili değil.
***
İyi ki TV programları var.
İzleyenler görüyor.
Tarih menfaat çatışması demek.
Haçlı Seferleri bile öyle değil mi?
Önce çıkar, menfaat geliyor.
Din bahane.
***
Ben, bu bakımdan dünyanın dinlere, mezheplere bölünmesine karşıyım.
Her din kutsaldır, her mezhep kendine bağlı olan için tektir.
Öyleyse insanlık bunlarla uğraşmayı artık bir yana bırakmalı.
Bunları maddi çıkara alet etmemeli.
***
TV programları iyi ki var dedik.
Evet onlar bize gösteriyor ki, hep gizli anlaşmalarla, güçlü Türk devleti tarih boyunca parça parça yapılmak isteniyor ve yapılıyor.
Aleni şöyle deniyor ama gizli gizli şu yapılıyor.
Netice, koca Osmanlı İmparatorluğu parça parça ediliyor ve küçük bir devlet oluyor.
Peki, Osmanlı başka bir dine sahip olsa acaba yine parça parça edilmeyecek mi idi?
Bence edilecekti, edilirdi?.
Çünkü komşuları güçlü bir Osmanlı istemiyorlardı.
İTTİFAK
Birlik, beraberlik
Dokunulmazlık için yeni uzlaşma bana umut verdi.
Yeni bir anayasa.
Demokratik bir anayasa...
Türkiye’nin ittifak ettiği konu bu olmalı.
Yok, kullanılan askeri bir anayasa imiş, yok diktatörlük anayasası imiş. Falan, filan. Sanki senelerdir bu anayasayı eleştirenler kullanmadılar.
Neyse.
Şimdi biz önümüze bakalım.
Önümüzde ne var?
3 partinin de dokunulmazlık için bir maddede yani yeni bir anayasa değişikliği için hazır olduğu.
Yeni maddede oy sayısı 367’yi bile geçebilir.
***
Böylesi az bulunur.
Hele bugünkü Türkiye’de.
Çünkü iktidar büyük bir ekseriyetle iktidar olduğu halde muhalefeti neredeyse adam yerine koymuyor.
Kenara, köşeye itiyor, küçümsüyor.
Ana muhalefet, iktidar sanki seçim kazanmamış gibi davranıyor.
İktidar haklı haksız hep ana muhalefet başkanından “fırça” yiyor.
Böyle iktidar, böyle ana muhalefet olmaz.
Bu partiler gerektiğinde ülke için işbirliği de yapmalı.
Ama bu gün kadar bu iki parti, iktidar ve ana muhalefet olarak bana göre ülkeye hep zarar verdiler.
Her gün seçim varmış gibi hareket ettiler.
Hep tansiyonu yukarıda tuttular.
Oysa seçim bitti, artık siz rahat edin, 79 milyon rahat etsin.
Kalkınma, dostça sarılma, dışa meydan okuma başka türlü olur mu?
Olmaz.
Olmuyor da.
***
İşte iç savaş.
Neden yararlanıyor bu bölücüler?
79 milyonun bir ve birlik olamamasından.
Yapılamamasından.
Yeter artık yeni dokunulmazlıkta 3 partinin anlaşması bize birlik, beraberlik müjdesi de veriyor.
Bu birlik ve beraberlik yeni anayasa için de olmaz mı?
KALP
Ameliyat...
Beyaz TV pazar günü saat 16’ya yakın kalp hastalıklarından söz ediyordu.
Konuşan, ameliyatları anlatan bir profesör doktor idi.
Dinleyiciler olarak biz de dikkatle izliyorduk.
Kalp ameliyatlarının geçmişi, bugünü, damarların nasıl değiştiği. Bu damarların nerelerden alındığı ilginç bir şekilde gözler önüne seriliyordu.
Ameliyat kalp durdurularak mı yapılır yoksa kalp çalışırken mi damarlar değiştirilir. İşte bunları öğreniyorduk ki program kesildi ve ekran cıvık bir görüntüye büründü.
Bu programı yapanlar ne kadar da gayri ciddi kişiler.
TV bunlara gereken tepkiyi göstermeli.