GREYFURT:
Kandaki insülin seviyesini düzenleyerek açlık hissini baskılar ve metabolizmayı hızlandırarak yağ yakımına yardımcı olur.
YEŞİLÇAY:
Yeşil çayda kafein dışında yüksek miktarda fenolik bileşikler (epikateşin, epikateşin gallat, epigallokateşin, epigallokateşin gallat kesretin, mirsetin) bulunmaktadır. İçeriğindeki kafein ve kateşinle yağ yakımını destekler ve kilo kaybını kolaylaştırır.
ANANAS:
Antioksidanlar, enzimler, mineraller, vitaminler açısından zengindir. İçerdiği bromealin enzimleriyle de yağ yakımını destekleyerek kilo vermeye yardımcıdır.
ACI BİBER:
Avokado, son zamanlarda adını çokça duyduğumuz popüler ve çok faydalı bir besindir. Evet tadı öyle aman aman sevilmese de sağlık açısından oldukça yararlı olduğu söyleyebiliriz.
VİTAMİN VE MİNERAL DEPOSU:
Avokado, enerji değeri yüksek, yağ ve protein açısından da oldukça zengindir. A,B,C, E ve K vitaminleri ve fosfor, demir, magnezyum, potasyum, kalsiyum ve çinko gibi mineralleri içermektedir.
KALP DOSTU, KOLESTEROL DÜŞMANI:
Glutatyon ve lutein gibi antioksidanlar ve tekli doymamış yağ içeriği ile LDL kolesterolün düşmesine katkı sağlayıp, sizi kalp hastalıklarından da korumaktadır.
POSA KAYNAĞI:
Avokado hem çözünür hem de çözünmez lif içerir. Ortalama bir avokado yüzde 25 çözünür lif, yüzde 75 çözünmez lif içerir. Avokado da bulunan lif içeriği sindirim sistemine dost olup, kabızlığa karşı da oldukça etkilidir. Vücut dokularının ve cildin yenilenmesine destek olup yaşlanma etkilerini geciktirmektedir.
Öncelikle zayıflamanın kolay olmadığının hepimiz farkındayız. Alması yıllarca süren kilolarımızdan sadece 1 haftada ya da 1 ayda kurtulmayı istemek ve beklemek kulağa çok ta inandırıcı gelmemektedir. Sürekli reklamlarda, radyolarda ya da internette görüp duyduğumuz zayıflama çayları, hapları, bantları ve daha birçok zayıflama ürünleriyle siz de karşılaşmışsınızdır. Basit bir mantıkla düşünürsek; bu ürünlerin zayıflama anlamında faydaları olsaydı, sokakta herkes manken gibi bir fizikle dolaşıyor olurdu. Birçok kişinin satın alıp denediği bu ürünler yüksek maliyetlidir. Kişinin ürünü aldığında hızlı kilo verme isteği vardır fakat bu ürünler bu talebi karşılamaz. Unutulmamalı ki sağlıklı ve kalıcı kilo vermek için iyi bir plan programa ve iradeye ihtiyaç vardır, aksi taktirde geriye kalanlar kaybedilmiş zaman, boşa harcanmış para ve başaramıyorum psikolojisi olacaktır.
Sağlıklı bir şekilde kilo vermeye başladığınızda, önceden size olmayan bir elbise ya da pantolonu giyebildiğiniz anda artan motivasyonunuz, sizi bir sonra ki sürece taşıyacaktır. Bu süreçte, motivasyonunuz daha çok artacak, hedefinize daha yakın olduğunuzu kendi gözlerinizle göreceksiniz. Doğru yolda
Üzüm, anavatanı Ege olup ağaçta yetişen bir meyvedir. Asmagiller familyasına ait olan üzümün sağlık açısından çok fazla yararları bulunmaktadır. İçerdiği yüksek miktarda antioksidan ve vitamin -mineral sayesinde mucizevi bir meyve olarak adlandırabiliriz.
Antioksidan Deposu: Oligomeric Proanthocyanidin (OPC) üzüm çekirdeğinde bulunan çok güçlü bir antioksidan maddedir. Bu maddenin en önemli özelliği kolesterolün vücutta oksitlenmesini önleyerek kalp damarlarında yağ birikimini engellemektir.
Cildin Yaşlanmasını Geciktirir: Üzümde bulunan flavanoidler ciltteki elastin ve kollajen dokularını koruyarak yaşlanma etklerini azaltır. Ayrıca, antihistaminik özellik göstererek kişiyi alerjiye karşıda korumaktadır.
Kolesterol Dostu: Üzümün kabuklarında bulunan resveratrol hem damar sertliğini önler hem de kötü kolesterolü (LDL) düşürmektedir.
Kansızlık: Üzüm, demir içeriği yüksek bir meyve olduğundan kan yapıcı özelliği bulunmaktadır. Aynı zamanda üzüm çekirdeği C vitamininden zengin olduğu içinde üzümü çekirdekleriyle tükettiğinizde kansızlık sorununu ortadan kaldırmış olursunuz.
Göz sağlığı: A vitamini içeriğiyle gözde bulunan kılcal damarların
Doğru Beslenerek Migren Ataklarınızı Azaltabilirsiniz
Migren, beyin damarlarındaki geçici bir genişleme sonucu oluşan uzun süren ve tekrarlayan baş ağrısıdır. Bu baş ağrıları ataklar şeklinde gelir ve yaşam kalitenizi olumsuz etkiler.
Migrenin başlıca belirtileri; ışık ve sesten rahatsızlık, kokuya hassasiyet, bulantı, kusma, baş dönmesi gibi günlük yaşamınızı olumsuz etkileyecek durumlardır.
Migreni tetikleyen birçok faktör vardır bunlarda; açlık, stres, hormonal değişiklikler, uykusuzluk, iklimsel değişiklikler ve kişisel bazı alışkanlıklardır. Bu yüzden de doğru beslenerek ataklarınızı minimum seviyeye indirebilirsiniz.
Birazdan aşağıda migreni tetikleyen gıdaların neler olduğunu öğreneceksiniz fakat önemli bir nokta var ki, herkeste aynı besinin aynı etkiyi yaratmadığıdır. Bu yüzden yazıyı okuduktan sonra size öneri, özellikle hangi besinlerin baş ağrınızı tetiklediğini gözlemlemenizdir.