En Sık Yapılan Diyet Hataları

30 Kasım 2016

En Sık Yapılan Diyet Hataları

1.Protein Ağırlıklı Beslenmek

Son zamanlarda popüler olan diyetler, genelde protein ağırlıklı. Protein yavaş sindiriliyor, tokluk sağlıyor ve sindirilirken vücudumuz daha çok enerji harcıyor, böylece kilo vermek kolaylaşıyor. Ancak protein olması gerekenden fazla alındığında sağlığımızda çeşitli sorunlar oluşuyor. Böbreklere fazla yük bindiği için çeşitli böbrek hastalıkları görülebiliyor. Proteinli besinler genelde yüksek doymuş yağ içerdiklerinden kalp damar sağlığı olumsuz etkileniyor. Fazla alınan protein idrarla kalsiyum atımına sebep oluyor, dolayısıyla hem kalsiyum eksikliği hem de böbrekte kalsiyum taşları görülme riski artıyor. Ayrıca proteinli diyetlerde posa(lif) içeriği düşüktür ve bağırsak sağlığı bundan olumsuz etkilenmektedir.

2.Ekmeği Hayatından Çıkarmak

Sanırım en çok yapılan zayıflama diyeti hatası ekmeksiz yaşama geçmek. Ancak tam buğday, tahıllı, çavdar, yulaf vb. ekmekler en güzel karbonhidrat kaynağıdır. Hem lif içeriğiyle dengeli kan şekeri ve tokluk sağlar hem de tatlı isteği oluşumunu azaltır. Ekmekte B grubu vitaminler başta olmak üzere çeşitli vitamin ve mineraller de bulunur. Diyetinde ekmek olmayanların daha sinirli daha

Yazının Devamı

Ara Öğün İçin Alternatifler

18 Kasım 2016

Ara Öğünde Ne Yemeliyiz?

Kahvaltı, öğle ve akşam yemeği haricinde gün boyu yiyip içtiklerimiz aslında bizim ara öğünlerimizdir. Ara öğünler bireylerin kilo almasına da kilo vermesine de sebep olabilir. Ayaküstü tüketilen şekerli içecekler, hazır besinler vb. obezitenin artış sebepleri arasındadır.

Aslında ara öğün ana öğündeki bir parçanın 2-3 saat sonraya ayrılmasıdır. Bu şekilde kan şekerindeki büyük yükselişler ve düşüşler önlenir. Metabolizma daha hızlı çalışır. İnsülin direnci riski azalır ve kilo vermek daha kolay hale gelir. Ayrıca ara öğünler diyetin motivasyonunu artırır. Kişinin kendini şımarttığını hissettiği duraklardır. Tüm bu sebepler dikkate alındığında ara öğünde tüketilen besinlerin önemi anlaşılmaktadır. Peki ara öğün için neler tüketebiliriz?

Ara Öğün İçin Pratik Leziz Tarifler

1.Elma Topları (2 porsiyon)

1 adet kabuklarıyla rendelenmiş, suyu çekene kadar pişirilmiş elma + tarçın + 1 yemek kaşığı yaban mersini + 10 adet iri çekilmiş badem + kıvam alana kadar yulaf karıştırılır. Top şekli verilip hindistan cevizine bulanır. Buzdolabında birkaç saat dinlendirilir.

2.Lif Topları (2 porsiyon)

5 adet hurma + 4 adet kuru kayısı + yarım çay bardağı süt robottan geçirilir. İ

Yazının Devamı

Diyetin kopma noktaları

1 Kasım 2016

DİYETİN KOPMA NOKTALARI

Diyet süreci aslında engelli bir koşu. Bazen engeli atlayıp geçerken bazen takılıp düşmek normaldir. Ancak pek çok kişi birkaç engele takıldıktan sonra koşuyu bırakır. Hatta hedefe geç de olsa varabilecekken, başlangıç noktasına geri döner.

Peki nedir bu diyetin engelleri ve nasıl üzerinden atlayıp geçilebilir?

1. ACELECİ OLMAK

Kısa bir zamana büyük hedefler sıkıştıranların başarı olasılığı düşer. Aslında mucize arayışıyla hatalı diyetlere, kürlere, hatta ilaçlara sarılmak yağ kaybından çok su ve kas kaybetmenize neden olur. Bu durumda metabolizma yavaşlar, kan şekeri düşer, psikoloji bozulur, çeşitli sağlık sorunları oluşur ve verilen kilo vücuda yağ olarak geri döner. Hedef kilo kaybıyken sonuç daha yağlı bir vücut ve yavaş bir metabolizma olur.

Kendinizi sınırlamayın. Bir ayda 5 kilo vermeliyim, kuzenimin düğününe kadar 38 beden olmalıyım vb. cümleler kurmayın. Yavaş ama emin adımlarla gidin. Herkesin metabolizması farklıdır, kendinizi başkalarıyla kıyaslamayın. En önemlisi enerjisi çok düşük diyetler yapmayın.

2. ANORMAL BESLENME ALIŞKANLIĞI

İlginçtir ki kişiler kilo kaybetmek istediği dönemlerde sevdikleri yiyecekleri tamamen hayatlarından çıkarıp, sevmedikler

Yazının Devamı

Biz tuzu çok yanlış tartıştık

14 Ekim 2016

Şüphesiz tuz insan hayatı ve sağlığı için oldukça önemlidir. Tuz çeşitli minerallerden oluşur. Mineraller ise vücudumuzda hem dokuların yapısına katılır hem de asit-baz dengesini düzenler. Bu yüzden minerallerin yetersiz alınması veya gereğinden fazla alınması çeşitli sağlık sorunlarına neden olur.

Son yıllarda kaya tuzu mu sofra tuzu mu kullanılması gerektiği medyada bir tartışma konusu oldu. Bir grup kaya tuzunun sodyum ve klor dışında pek çok mineral içerdiğini sofra tuzunda ise sadece sodyum ve klor kaldığını, diğer minerallerin işlemler esnasında kaybolduğunu söyledi. Diğer grup ise iyotla zenginleştirildiği için sofra tuzu kullanılması gerektiğini savundu. Bir de tuza eklenen katkı maddeleri konuşuldu. Sofra tuzuna katkı maddesi eklendiği için doğallığını kaybettiğini bu yüzden kaya tuzunu kullanmak gerektiğini söyleyenler oldu. Oysa biz bu tartışmaların içinde boğulurken asıl katkı maddesi katılan tuzları yani besin sanayisinde kullanılan tuzları göremedik.

Besin sanayisinde tuzlara potasyum nitrat, sodyum nitrat, sodyum glutamat vb. katkı maddeleri katılmaktadır. Bunlar besini korumak, lezzetini artırmak, ete renk vermek, etin bozulmasını önlemek gibi sebeplerle

Yazının Devamı