Bu hafta “Kuşaktan Kuşağa dizisine iki farklı portreyle devm ediyoruz. Bir amca ve yeğen. Yeğen Dologh, “İşimi ve İzmir’i sevmeyi amcamdan öğrendim” diyor...
Bir amca ve yeğenle birlikteyiz. Amca’yı İzmir’de tanımayan çok az, Deniz Ticaret Odası İzmir Şube Başkanı Geza Dologh yeğen ise Türk zeytinyağ sektörünün en köklü ve güçlü kuruluşu Kristal’in Genel Müdürü Christopher Dologh.
Geza Dologh, ağabeyi Bence Dologh’u erken kaybettikleri için belki de Christopher’ı oğlu gibi görüyor. Christopher zeytinyağının dışında bir tekstil şirketin ortağı ayrıca Şahap Demirağ’la birlikte Cafe Plaza’yı işletiyor.
Biz onlarla geleceği ilişkilerini, birbirlerinden nasıl etkilendiklerini öğrnenmek için biraraya geliyoruz ama onların ardında öyle bir geçmiş var ki, “Geza Dologh” anlattıkça dalıp gidiyoruz. Dologh Ailesi’nin Türkiye’ye gelişi oldukça enterasan.
Geza Dologh anlatıyor:
Baba Macar anne Alman
“ Babam 1920’li senelerde, İzmir Sular İdaresi Müdürü olarak Türkiye’ye Macaristan’dan geldi. Halkapınar Sular İdaresi’ni babama kurdurdular. Halklapınar’da ‘Macar’ın pompaları’ hala duruyor. Annemin teyzesinin kocası ise İzmir’de Alman konsolosuydu. Annem tatile geliyor ve babamla karşılaşıyor, 1926-27 senesinde evleniyorlar. 1942 de ağabeyim, 1945’de ben doğuyorum. İki kardeş İzmir’de yaşadık.
Babam erken yaşta ölünce ağabeyim ‘Sen okumaya devam et işi ben devralayım’ dedi. O çalıştı bana baktı ben okudum. Sonra ben çalıştım o okudu. İkimizde okulu bitirdik. Chris nasıl diyorsa amcamdan ben bir şeyler aldım ben de hep ağabeyimden aldım. Bence her zaman ‘bizim soyadımız Dologh leke gelmemesi lazım’ derdi. “
Ağabeyini anlatırken Geza Dologh’un gözleri doluyor ve biz röportaja bu ıslanan gözlerle başlıyoruz....
Geza Bey, sizin çocuğunuz yok biraz da bu yüzden mi sizin için Chris çok değerli.
GD: Diğer yeğenim de çok kıymetli ancak Chris burada İzmir’de yaşıyor. Bir de hakikkatten bana benziyor.
Amcanıza mı benziyorsunuz gerçekten...
CD: Amcamdan aldığım çok şey olduğunu düşünüyorum. Örneğin sürekli sorgulamak bana ondan geçen bir özellik. Bugüne kadar amcamın bir konuyu yarıda bıraktığını görmedim. Bir de çalışkanlığımı amcamdan aldığımı düşünüyorum. Okuldayken annem çıldırıyordu fazla tembeldim. Ne olduysa oldu, iş hayatında öyle değilim. Hatırlıyorum Geza da gece gündüz çalışırdı . Evine gittiğimde tüm gün yapılan yazışmaları tek tek okurdu. Sabah 5’lerde kalkardı. Tabi önümüzde böyle bir örnek olduğu zaman içinize işliyor.
Birlikte çalışmadınız ama hep birlikte yaşadınız, ‘Geza bey’den öncelikle ne öğrendiniz’ diye sorsam...
CD: İnanılmaz bir çalışma, işini sevme ve çalışanlarıyla personelle hangi kademede olursa olsun birebir ilişki kurma. Ben mesela şimdi kendime bakıyorum çaycının bile ne yaptığından haberim var. Herkese kıymet vermeniz lazım. Ayrıca amcamdan aldığım diğer özellik her zaman dürüst ve açık sözlü olmak. Geza öyledir kaç yaşına gelirse gelsin hep açık sözlüdür..
Ailemizi biraz ihmal ettik
Neden İngiltere de yaşamak istemediniz?
CD: Bence İzmir beni bırakmadı. de yaşamak.. Burada yaşamak çok güzel. Yurtdışında mesela ikili ilişkiler minimum seviyede. Benim bir tekstil işim devar. APS Tekstil’de 3 ortağız. Müslüman, musevi ve hıristiyan.. Beni bırakmayan İzmir işte bu..
Peki ‘Amcama benzemek istemem dediğiniz bir özelliği yok mu?
CD: Aslında baktığında yangında ilk kurtulacak dolap özel hayatınızdır ve bu büyük bir tezat. Yengem her zaman onun çok çalışmasından şikayetçi oldu.
Birlikte yapmaktan keyif aldığınız şey ?
GD: Maalesef çalışmak..
Zeytin önümüzdeki yıl ağaçta kalır
Bir yandan Cafe Plaza ile restorancılık, tekstil işi derken siz zeytinyağı sektörünün köklü firması Kristal’in de Genel Müdürlüğü’nü yapıyorsunuz. Sektörün durumundan memnun musunuz?
- Türkiye’de zeytinyağı piyasası hem iyi hem kötü. Devlet belli destekler verdi. Fidanları, sulama sistemlerini finanse etti. Ancak bir gerçek var ihtiyacın çok üzerinde zeytin ağacı dikildi ve yakında rekolte katlanarak artacak. Fındıkta, sütte yaşadığımız olay belli. Sektörün mutlaka regüle edilmesi , zeytinyağının daha çok tüketilmesi lazım.
Daha çok tüketim için fiyatın düşmemesi gerekmiyor mu?
Fiyat, üreticiyi kurtaran seviyede olmalı.
Sizler sanayiciler, aracılar fiyatları biraz daha indirseniz ?
Biz Kristal olarak üreticiyi destekleyen, üreticiye en iyi fiyatı veren bir firmayız. Piyasa bunu bilir. Ancak rakiplerimiz fiyatı indirmeye çalışıyorlar. 3 yıldır zeytinyağ fiyatları değişmiyor ama toplama maliyetleri her geçen gün artıyor, üreticilerin dayanma gücü azaldı. Altını gümüş olarak satabiliyor musunuz? Zeytinyağını ucuzlatsanız üretici ürünü toplamayacak.
Çözüm?
Mutlaka devlet müdahalesi olmalı. Bir yandan üreticilere destek pirimi artırılırken, kampanyalarla zeytinyağ tüketimi desteklenmeli. Hükümet süt kampanyası yaptı, şimdi zeytinyağ kampanyası yapmalı. Eğer planlanmazsa üretici perişan olacak, artık zeytini ağaçtan toplamayacak.
ZEYTİNYAĞINDA ‘DİR’ OLMAZ
Sektörde ‘tağşiş’ (karışım) var/ yok tartışmaları oldu, siz ne düşünüyor sunuz?
Maalesef beyaz teneke dediğimiz üretim çok artıyor. Bu alanda da denetim çok yapılamıyor. Ancak tağşişle açık satılan zeytinyağını karıştırmamak lazım. Üretici ülkelerde her zaman açık zeytinyağı satılır. Önemli olan tağşiş artmasın. Biz firma olarak daima markalı satış yapıyoruz ki, sektör için asıl bu üretimin artması gerekiyor.
İhracatı markanızla mı yapıyor sunuz?
Bizim ihracat da dahil tüm üretimimiz Kristal markasıyla. Zorlanıyor ancak yine de markalı ihracattan vazgeçmiyoruz.
Sektörde yine oldukça tartışılan ‘Dahilde işleme rejimi’ni en çok sizin talep etmeniz gerekiyor o zaman;
DİR’le, burada işleyip ihrac etmeniz gerekir. DİR, benim üreticime de tüketicime de yaramayacak. Arada kalan aracılara yarayabilir ancak. Bazı şeylere tek bir şapkayla bakamazsınız.
Kristal’le hedefiniz nedir?
Kristal sektöründe lider bir kuruluş. Bizim güçlü yanımız Anadolu. İstanbul’da biraz daha kendimizi geliştirmeye çalışıyoruz. Şişecam da yeni bir cam tasarımı yaptık. Birkaç ay içinde hayata geçecek. Yeni etiketlerimiz. olacak. Yani kendimizi kadromuzu geliştiriyoruz, Bir sektörde gelecek görüyorsanız elinizi taşın altına koyacaksınız.
Zeytinyağında tek topraktan üretim yapan ülke yalnızca biziz. Bunu yurtdışında iyi anlatma zamanı geldi.