Fransa Hükümeti’nin önde gelenlerinden biri, Napolyon’u bir muharebede eleştirmeye kalkışıp parmağını harita üzerinde gezdirerek:
“Önce şurasını almalıydınız, sonra buradan geçerek ötesini zaptetmeliydiniz” gibi fikirler belirtmeye başlayınca, Napolyon: “Evet, onlar parmakla alınabilseydi dediğin gibi yapardım” demiş.
Bu anekdot İzmir’de seçim süresince sık sık aklıma düştü.
Seçimde İzmir, Ak Parti ile CHP arasında seçimin gözde kenti olunca, fikirler, öneriler, projeler havalarda uçuştu. ‘Ben olsam şöyle yapardım ‘diyen diyene.
Bunların arasında kalan, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun durumu biraz Napolyon’a benzedi... Elinde belediye bütçesi, kentin bitmez tükenmez sorunları, bir yandan operasyon sıkıntısı derken neredeyse kendi partisinden bile, sağdan soldan herkes Başkan’a öneri verir hale geldi.
O ise büyük projelerin kolay olmadığını, berisinde uzun araştırmalar olduğunu anlatmaya çalışıyor.
* * *
İzmir için gözalıcı, cezbedici birçok proje ortaya atılırken, bana göre öncelik alması gereken çalışma ‘Kent Dönüşüm Projeleri’ olmalı.
Sahil bandının arka taraflarında, iç bölgeler çarpık yapılaşmalarla dolu.
Nacizane ‘önce kentsel refah ve eşitlik sağlamaya meyilli projeler başlasın sonra körfeze tüp geçit gibi vizyon yaratacak projelere geçelim’ diyorum.
Açık konuşalım bu konuda şimdiye kadar Toplu Konut İdaresi (TOKİ) İzmir’in yüzüne bakmadı. Başka kentlerde başka ideallerin peşindeydi. Ancak şimdi Başbakan Erdoğan da doğru bir teşhisle İzmir için en çok bu konunun üzerinde duruyor.
Sonuçta sıra İzmir’e geldi.
Büyükşehir ise şimdilik çalışmaları kendi olanaklarıyla götürmeye çalışıyor. Kadifekale’de oldukça başarılı oldu. Agora ve civarında da önemli kamulaştırmalar yaptı. Bayraklı, Cennetçeşme, Limontepe, Aktepe’de kentsel dönüşüm çalışmalarını sürdürüyor.
Başkan da söylüyor, kent dönüşüm arkada Hükümet’in gücü olmadan, öyle parmakla gösterildiği kadar kolay olmuyor.
* * *
Kocaoğlu, belki de Başbakan Erdoğan ve seçimin güçlü ismi olan Binali Yıldırım’ın da seçim süresince İzmir’de kentsel dönüşümden bahsetmesinin verdiği etkiyle, bu konudaki çalışmaları hızlandırma kararı aldı. Biraraya geldiğimizde konunun önemine işaret edince, Başkan Kocaoğlu, “Kentsel Dönüşüm Konseyi” kuracağını ilk kez açıkladı.
Başkan, Konsey’de bu konuda ilgili kurumların temsilcilerinin yanı sıra sivil toplum örgütleri, sektör temsilcilerini bir araya getirecek ve TOKİ’yi de bu konseye davet edecek.
Şu anda özellikle ön çalışmaları başlatılan Cennetçeşme ve Aktepe Emres Mahalesi ‘nin Bakanlar Kurulu’nda ‘kentsel dönüşüm alanı’ olarak ilan edilmesi için imzaya açıldığını söyleyen Kocaoğlu, karar alınır alınmaz konseyi toplayacağını ve burada uygulanacak yöntemlerin de Konsey’de oluşturulacağını belirtiyor.
Ardından kentte start verilen Ege Mahallesi ile birlikte toplam 10 alanda kent dönüşüm çalışması başlatılacak. Bunların içerisinde Büyükşehir’in yetki verdiği Bayraklı, Karşıyaka, Bayındır da olacak. Çalışmalar Büyükşehir Belediyesi’nin denetiminde sürecek.
* * *
Başkan Kocaoğlu’nun “Kentsel Dönüşüm Konseyi” kurma fikri önemli ve müteahhitlik sektörünün önde gelen isimleri de “Kentsel Dönüşüm Konseyi” kurulma kararını çok doğru buluyor.
Konseyde birçok karar ele alınırken hangi bölgede nasıl bir yapılaşma olacağına da karar verilecek.
Kentsel dönüşümün gerçekleştirileceği bölge halkının taleplerinin de Konsey’de ele alınması gerekiyor.
Bugüne değin İzmir’le yeterince ilgilenmeyen TOKİ’nin devreye girmesi ise artık İzmir’e boynunun borcu.
Ankara, İstanbul, Diyarbakır ve Mardin’de TOKİ yeni şehirler yarattı.
İzmir’in sorunlarını parmakla göstermek kolaydı, ancak bu işler, eller taşın altıne girmeden olmuyor...