BİR jeotermal enerji cenneti olan Türkiye, jeotermalden elektrik üretilmesini yıllar sonra nihayet keşfetti.
Doğalgaza milyarlarca dolar bedeller öderken kendi kaynaklarımızı değerlendirme yönünde son yıllarda adım atabildik.
Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü yaptığı çalışmalar sonucunda bulduğu 16 ruhsatlı jeotermal alanı devretmek üzere yeni bir ihale açtı.İhaleler pazarlık usulü gerçekleştirilecek. 16 alanın 6’sı Ege Bölgesi’nde; Aydın İzmir, Afyon ve Manisa’da yeralıyor. Özellikle elektrik enerjisi kullanım amaçlı anılan alanlarda, yanı sıra konut ısıtılması, sera uygulamaları ve sağlık turizmi için de kapsamlı projeler bekleniyor. Başta Aydın Pamukören ve Aydın Sultanhisar olmak üzere jeotermal alanları yoğun rekabete sahne olacak.
* * *
Aslında önemli olan, yenilenebilir enerjide ülkenin, petrol ve doğalgaz lobilerinin önüne geçerek yol alabilmesi.
İstanbul Teknik Üniversitesi’nde yapılan bir çalışmada Batı Anadolu’da bugün bilinen sahalarda ve mevcut teknoloji ile 1000 MW elektrik üretiminin mümkün olabileceği hesaplandı. Yani potansiyelin büyük bölümü Ege’de ve bunun sadece 77 megavatı kullanılıyor.
Şimdi bu alanların ihaleye açılıyor olması çok önemli. Ancak sadece açmak yetmiyor. Ulusal enerji kaynaklarının kullanımını amaçlayan ve Meclis gündemine taşındığı halde geçmeyen yasa taslağı asıl işlevi sağlayacak. Kamuoyunda yenilenebilir enerji kanun teklifi olarak bilinen bu taslak, jeotermal enerjiden üretilen elektirik üretimini alım garantisi ve fiyat artışları ile teşvik edecek. Aynı zamanda yerli, makine cihaz ekipman üretimine de teşvik getirecek.
Muhalefet ve iktidarın tam mutabakata varmış olmalarına rağmen, nedense bir türlü yasa çıkmıyor. Sektör, petrol ve doğalgaz lobilerinin sürece müdahil olduğunu ve yasayı engellediğini düşünüyor.
* * *
Jeotermal ihalelerine gelelim.
Jeotermalde her bir megavat için 2.5 -3 milyon dolarlık yatırım yapılması gerekiyor. 10 megavatlık küçük bir sahada bile en az 30 milyon dolarlık bir yatırım sözkonusu ki, içlerinde 40 Mw’lık tesis kurma potansiyeli olan da var.
Dokuz Eylül Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Niyazi Aksoy bu alanda etkin çalışmalar yapan bir isim. Ege Bölgesi’nin dünyanın da en önemli jeotermal bölgelerinden biri olduğunu üstüne basarak söylüyor. Prof. Aksoy’a göre eldeki teknolojilerle Ege Bölgesi’nden bu kuyuların değerlendirmesiyle birlikte önümüzdeki 5 -6 yılda 500 megavata ulaşabiliriz. Herşeyden önce temiz ve sonsuz bir enerji kullanmış olacağız.
Evet, Doç. Aksoy, 500 megavattan söz ediyor ki, megavatı 3 milyon dolardan büyük bir yatırım hamlesi sözkonusu olabilecek. Ayrıca istenirse çevre konutlar ısıtılabilecek, sera üretimi yapılabilecek, sağlık tesisleri oluşturulabilecek. Yalnız Aksoy’un şöyle bir uyarısı da var. Bu kuyuları alacaklar, ne alacaklarını tam bilemeyecekler. Kurulacak tesisin büyüklüğüne dair sondaj sonra yapılabilecek.
İhalenin tarihi 10 Mart’ta sona eriyor. İhaleler Kamu İhale şartnamesinin dışında tutulacağı için en düşük fiyatı veren değil, projesi en kapsamlı olan şanslı olacak. Şimdiden birçok kuruluşun hazırlık yaptığını öğrendik. MB Holding ‘e bağlı Menderes Jeotermal AŞ, Kipaş AŞ, Maren Jeotermal, Permak Enerji ile Selim Gökdemir ve Küçükbay Grubu’nun Almanlarla kurduğu ortak şirket de bunlardan birkaçı.
Tüm bu alanlar, bölgenin enerjisiyle, tarımı, turizmiyle de kalkınmasına destek olacak.
“Bunları yazıyorsun, güzel de, başucumuzda bir örnek var. 30 yıl önce Türkiye’nin ilk açılmış jeotermal kuyuları İzmir Valiliği’ne devretmişti. Onun da dört yıl önce İzmir Jeotermal’e devrettiği Seferihisar Doğanbey kuyuları ne olacak” diye sorsanız çok haklısınız.
Yanıt hala hiçbirşey...
Umarız, özel sektördeki jeotermal enerji hareketi İzmir AŞ’yi de artık harekete geçirir.
EGE’DEKİ ALTI KUYU
Afyon Bozhüyük
Aydın Pamukören
Aydın Nazilli
Aydın Sultanhisar
Manisa Kula
İzmir Torbalı
Seferihisar’dakiler boş duruyor
Yıllarca başucumuzdaki Seferihisar kaynakları değerlendirilmiyor ve Başkan Tunç Soyer kendi deyimiyle “kahroluyor” Kendisiyle konuyu kısaca konuştuk.
-Başkan Ege’deki diğer kuyular değerlendiriliyor. Sizin kuyuların akibeti ne olacak?
Çok üzülüyorum. Tam bir su akar, Türk bakar örneği. 30 senedir hiçbirşey yapılamamış.
-İzmir Jeotermal’le konuştunuz mu?
Bir elektrik santrali projesi düşünüyorlar ama sadece düşünüyorlar, yaprak kıpırdamıyor.
-Sizin onlara öneriniz oldu mu ?
Somut öneriler getirdik. Mesala Kavakdere Köyü’ne ait 80 dönüm bağ var, buraya yatırımcı bulduk. Sera yapacaklardı. Bir kısmı köye ait olacaktı. Buraları Dikili’deki jeotermal sahaları gibi olsun istedik. “Size ne oluyor, gereğini biz yaparız” dendi. Oysa burası eşsiz bir bölge. Asıl kullanım hedefi de sağlık turizmi olmalı.Onların bize alternatif getirin demeleri lazım ama kapıları kapattılar. Ben sadece orası değerlendirilsin istiyorum.