ULAŞTIRMA Bakanı Binali Yıldırım az sonra konuşma yapacak, önce kısa bir film izlemeye başladık.
Herhalde bakanlığın son çalışmaları, icraatleri gösterilecektir diye düşünüyorum.
Film başlıyor, söz yok, birbiri ardına fotoğraf kareleri düşüyorekrana... Bakan kurdele keserken, Bakan temele harç koyarken; Bakan yaşlılarla, Bakan çocuklarla.
Orası neresi, neyin temeli, neyin açılışı belli değil. Arada bir arkadaki afişlerden ipucu bulmaya çalışırken, yeni görüntü geliyor. Bakan uçaktan el sallıyor. Bakan yaşlılarla.
Yaklaşık 10 dakika geçiyor nihayet, cevval biri duruma el koyuyor, film kesiliyor.
Tabii ister istemez düşünüyorsunuz; Bakan Yıldırım göründüğü kadar “mütevazı, işine gücüne bakan” bir bakan değil galiba.
Filme bakılırsa ülkeye yeni bir lider geliyor. Belki de Bakan’a yaranmaya çalışan bir işgüzarın fikriydi bu film, kimbilir ?
* * *
Kabine’nin en sevilen, icracı bakanlarından biridir Yıldırım.
İzmir’de de bu kadar sevilmesinin nedenlerinden biri konulara duyarlılığı, güleryüzlülüğü diğeri de başarılı icralarıdır.
Türkiye’nin son yıllardaki en başarısız özelleştirmesini limanla yaşayan İzmir’in sürekli yanında olmuş, yetkililerle sıcak diyaloglar kurmuş Bakan da sevildiğini bilir, İzmir’e sık gelir.
Ama hiç bu kadar sık gelmezdi.
Geçen haftalarda İzmir’e gelerek limanla ilgili önemli açıklamalarda bulunan Bakan, 30 Ağustos’ta raylı sistem hattının 22 km.’lik seferlerin başlaması nedeniyle yine İzmir’de olacak. İki arada, bir jet ziyaret daha geldi Bakan’dan.
Bu gelişi benim için sürprizdi, sürpriz gelişin nedeni sonra anlaşıldı.
* * *
Alsancak Limanı’nın özelleştirmesi iptal olduğunda, İzmirli yetkililerden “limanı biz yönetelim, otonom sistem olsun” talepleri gelmiş, İzmirliler çeşitli formüllerle limanın işletmesini almayı önermişti.
Ancak Bakan Yıldırım bizzat İzmir’e gelerek, tüm yatırımların devlet tarafından yapılacağını bunun için 450 milyon dolarlık bir kaynak ayırdıklarını açıkladı.
Bakan’ın verdiği bilgiye göre bu kaynakla limanın ihtiyaç duyduğu yeni vinçlerle birlikte konteyner terminali yapılacak ve tevsii yapılarak yeni bir yanaşma kanalı oluşturulacaktı. Bakan Yıldırım’ın İzmir Limanı’nı Avrupa’nın ilk 5 limanı arasına ulaştırmaya kararlı olduklarını söylemesi moral ve umut yaratmıştı.
Bakan bu kez, liman konusuna az değindi ve bir ara özellikle yüksek tonajlı gemilerin limana yanaşması için şart olan kanal açılmasının kolay olmayacağını, bu yatırımların küresel ticaret düzelince, tekrar ihaleye çıkılınca yapılabileceğini söyledi.
Tevsii yatırımları sözü kaybolmuştu. Şimdilik iskele yapmak ve vinçleri yenilmekle idare edilecekti.
Belki de küresel ticarette düzelme sinyalleri Bakan’ı ‘biz bu yatırımı neden üstleniyoruz şimdi’ diye düşündürmüş olabilir.
Ancak bu sinyal doğru çıkarsa, İzmir için hiç de, hoş birşey değil. Çünkü yüksek tonajlı gemilerin limana yanaşma şansı olmadan, limanın gelişmesi hayaldir.
* * *
Üstelik bu sözleri Bakan Yıldırım, önemli gelişmelerin arasına adeta sakladı.
Bakan, 6.5 milyar dolara ihale edilen İzmir-İstanbul Otoyolu’nda sözleşme ihale çalışmalarının tamamlandığını, resmi onayın ise bugünlerde çıkacağını anlattı. Bu proje İzmir için gerçekten tarihi bir projedir.
Otoyol İstanbul-İzmir arasını 3.5 saate indirecek.
İzmir-Polatlı arasında yüksek hızlı tren ihalesinin ise ilana çıktığını anlattı Bakan Yıldırım.
Bu projeyle de, halen 14 saatte gidilien 824 km’lik yol 624 km.’ye inecek, İzmirliler Başkente 3.5 saatte gidilecek. Tabii bu proje için epey zaman var. EXPO 2020’ye aday olursak ancak tamamlanabilir belki.
Bakan’ın verdiği bilgilerden biri de Çandarlı Limanı oldu ki, Bakan planı tamamladıklarını diğer çalışmaları her an başlatabileceklerini söyledi.
Evet, Ulaştırma Bakanı’nı İzmirliler boşuna sevmiyor.
Her geldiğinde müjdelerle geliyor ama bu kez müjdelerin arasına bir geri adım sakladığı, dikkatli gözlerden kaçmadı.
Referandum talimatı
“Ulaştırma Bakanı İzmir’e yeni gelmişti, 30 Ağustos’ta Aliağa -Menderes hattının ilk bölümünün hizmete girmesi nedeniyle yeniden İzmir’de olacak. Bu gelişi sürpriz oldu” demiştim ya.
Öğleden sonra sanayici ve işadamlarıyla buluşan Bakan, akşamüstü Otokent esnafını ziyaret ettikten sonra yeniden işdünyası ile buluştu. Bu kez konu; referandumdu. Bakan’ın referandumla ilgili konuşacağını anlayınca ziyaretin nedeni de çözülmüş oldu.
30 Ağustos gecesi işdünyasına referandumu anlatmak pek akıllıca olmazdı. Onun yerine bu buluşmayı seçen Bakan Yıldırım, düşüncelerini rahat bir ortamda aktarabildi.
Galiba bu kez Başbakan referandum için yalnızca k endi koşturmakla kalmıyor. Bakanlara, aranızının iyi olduğu tüm kesimlere referandumu anlatacaksınız diye sıkı bir talimat gitmiş görünüyor.