Hazır proje bombardımanı başlamış, hatta kara parçalarını ikiye yaracak kadar uçan kaçan projeler ortaya atılmışken, birileri şu kentin ortasındaki Alsancak’a da özel bir proje üretse diyorum.
Yerel yönetimler ya da Merkezi Hükümet fark etmez... Sadece 2023’e kadar beklemeyelim yeterli.
* * *
İlçe belediyelerinin yetkilerinin azlığı, kentin daha birçok sıkıntı yaşayan semtlerinin yanında ‘Alsancak’ın sahip oldukları’ derken es geçtiğimiz sorunlar, küçük tepecikler halini aldı.
Başarılı çalışmalar yürüten Alsancak’ı Güzelleştirme Derneği’nin dikkat çektiği problemler bugün dosyalara sığmıyor.
Özellikle geceleri belli bir saatten sonra kentin ortasında keşmekeşlik başlıyor.
‘Senin de sorunun Alsancak olsun’ diye düşünmüş olabilirsiniz ama bugün özellikle kruvaziyerle gelen turist kent ilk buradan adım atıyor. Kenti görmek isteyen yabancı önce Alsancak’a, Kordon’a geliyor.
İzmir dışından gelen eşimize dostumuzu özellikle buraya getiriyoruz.
* * *
Ancak Alsancak’ın yalnızca bugününe değil geleceğine de müdahale gerekiyor.
Kent merkezinin geleceğine de çözüm aramak şart. Yoğun yapılaşmadan dolayı yenilik yaratmak pek mümkün değilse de liman bölgesinin karşısında yeni, soluk alacak bir alan yaratılabilir.
Tarihi Gar ve Tarihi Havagazı Fabrikası’nın bulunduğu bölge “Özel bir turizm destinasyonu”yla ele alınabilir.
Bomboş duran TEKEL sigara binalarının yeri için Arkas ve Ticaret Odası Reji projesi oluşturmuştu ancak bazı anlaşmazlıklar nedeniyle bu proje de belirsiz bir hal aldı.
Şimdi TEKEL’e ait, ne olacağı belirsiz binalar dahil, Tarihi Havagazı Fabrikası’nın öncesindeki tır parkı, Havagazını geçtikten sonra TOBB depoları ve diğer hengameye dönmüş yapılarla dolu bölge “Turizm Alanı” olarak planlanmalı.
* * *
Elbette sözkonusu alanda yeri olan ve yüksek katlı bina izinleriyle milyarlık rant bekleyenler kızacaktır ama bu alan kentin merkezine en az 20-30 yıl soluk kazandıracak son şanslardan birisi.
Bu bölgede; Ege’nin incirinin, üzümünün tadılabileceği, günbatımına karşı rakısı yudumlanırken,bu topraklarda onların nasıl üretildiğini anlatan müzeler, ‘Smyirna’ eski İzmir havası taşıyan, Ege şarkılarının yükseldiği restoran ve eğlence merkezleri, İstanbul’daki Modern Sanat’ı aratmayacak kültür merkezleri ya da Hamburg Limanı’nın etrafındaki Tivoli neden yaratılmasın.?
Şart mıdır kentin merkezinde yenilik dediğimizde yalnızca gök kubbeye değen beton bloklardan sözetmek.
Hazır Ankara da yıllar sonra İzmir’i fark etmişken, dev projelerin arasına bu projeyi de sıkıştırsak nasıl olur ?
Ne dersiniz?
Yıkıldı, yıkılacak
Hani derler ya ‘Minare yıkılmış mihrap yerinde duruyor’ diye, Alsancak Limanı’nın karşısında şimdilerde TEİAŞ’a (Türkiye Elektrik İletim AŞ) ait bina da muhteşem mimarisiyle bana bu izlenimi veriyor. Artık o kadar dökük ki her an yıkılabilir.. Üstelik arkasında çocukların eğitim gördüğü bir eğitim merkezi var. Vadeli İşlemler Opsiyon Borsası’nın (VOB) satın aldığı söylenmişti ama VOB yetkilileri böyle bir satın almanın olmadığını söyledi. Bu bina, harika bir kültür merkezine dönüşebilir ama bugünlerde maalesef ‘Harika’ kelimesi sanat değil, rantla birlikte anılıyor!