Ak Parti, MHP ile ittifaka yöneldiğinde ilk akla gelen sorulardan biri Doğu ve Güneydoğu Anadolu ağırlıklı olmak üzere özellikle muhafazakar Kürt seçmenle ilişkisinin nasıl etkileneceğiydi. 24 Haziran’da partisi tarafından milletvekili adayı gösterilmeyen Orhan Miroğlu bu soruya “MHP’yi Kürtlerle, Kürtleri MHP ile korkutmak bir taktik. Ama bu taktiğin Türkiye’nin siyasi tarihinde bir karşılığı hiçbir zaman olmamıştır” yanıtını vermişti.
Ancak Miroğlu dışında Ak Parti’nin bir çok bölge milletvekilinin dile getirdiği başka tespitler de vardı ve bunlar birer risk unsuru olarak sıralanıyordu. Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi’nin 2017 Eylül’ünde gerçekleştirmekte ısrar ettiği bağımsızlık referandumu sırasında sarf edilen bazı sözlerin yarattığı kırgınlık, bölgeye atanan ve bazı yerlerde milletvekillerinin bile önüne geçerek siyaset yapan kayyumlar, milletvekili listeleri belirlenirken yapılan yanlışlar bunlardan bazılarıydı. Bu tespitlerin toplamının yanı sıra milletvekilleri ve belediye yöneticileri tutuklanan HDP’nin bölgede sahaya Ak Parti’den önce inerek ‘mağduriyet’ söylemiyle saha çalışması yapmasının oy kaybına neden olabileceği endişesi taşınıyordu.
‘HDP aslında baraj altında’
HDP, 24 Haziran seçimlerinden kurulan her iki ittifakta da yer almadan, yüzde 11.7 oy ile çıktı. Cezaevinde tutuklu Cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş ise yüzde 8.4 oy aldı. HDP’nin barajı aşmasını sağlayan stratejik oy kullanan batı illerindeki seçmen oldu. İktidar partisinden bu sonuca ilişkin yorum “HDP aslında baraj altı bir parti.” Bu çıkarım Demirtaş’ın aldığı oya bakılarak yapılıyor. HDP bölgede ciddi kan kaybı yaşarken asıl dikkat çeken MHP’nin Adıyaman, Ağrı, Bingöl, Bitlis, Diyarbakır, Hakkari, Mardin, Muş, Şanlıurfa ve Şırnak’ta oylarını ciddi olarak artırması.
Ak Parti ise hem Doğu Anadolu, hem de Güneydoğu Anadolu’da 7 Haziran ile 1 Kasım arasında bir yerde. Diyarbakır’da, Van’da, Bitlis’te milletvekili sayısını bir artırması, milletvekili çıkaramadığı Şırnak’tan bu kez vekil çıkarması Ak Parti’ye daha kötüsünü beklerken moral verdi. Partide ortada büyük bir sıçrama olmadığının farkındalığıyla yapılan yorum “Bölgede Tayyip Erdoğan’a ve devlete olan güven artarak devam ediyor” oldu. Ak Partili üst düzey bir isme göre bölgede ortaya çıkan tablonun anlamı, Kürt seçmenin hendekler dönemine bir daha dönmek istemediğinin işaretini verdiği. Bölge seçmeni dağıttığı oylarla hem güvenlik politikalarına, hem de devlet eliyle yapılan uygulamalara destek verdi. Neyi istemediğini de gösterdi. Ak Parti, Recep Tayyip Erdoğan’ın bölgede güven unsuru olmaya devam ettiği görüşünde. “Kürtler Erdoğan’dan vazgeçmediklerini gösterdiler” diyor bir isim. 24 Haziran’da ortaya çıkan sonucunun da Ak Parti’nin tekrar bölgede 2000’lerin ortasındaki konumuna kademe kademe yeniden dönmesini
sağlayabileceğinin işareti olduğunu belirtiyor.
