AK Parti 31 Mart seçimlerinin önüne koyduğu tabloyu bu hafta sonu da belediye başkanları ile yapacağı kampla değerlendirecek. Öte yandan Rize ve Adıyaman il başkanlarının görevlerinden ayrılmalarının ardından Osmaniye, Kastamonu, Zonguldak, Afyonkarahisar, Gaziantep, Erzincan il başkanlıklarında da değişikliğe gidildi. Kongrelerden önce gerçekleşen bu değişimler konusunda iki nokta not edilebilir. Birincisi AK Parti’nin sadece kaybettiği illerde teşkilat değişikliğine gitmediği görülüyor. Gaziantep ve Rize buna örnek olarak verilebilir, parti her iki ili de kazandı ama il başkanlarını değiştirdi. İkincisi, parti içi değerlendirmelerin sonucunda atanan yeni isimlerle kongre sürecinin de olabildiğince tartışmasız ve sağlıklı şekilde yürütülmesinin gözetildiği.
Bürokraside de benzer bir durum var. Örneğin, Devlet Denetleme Kurulu Başkanlığı görevini 9 yıldır sürdüren Yunus Arıncı, Takasbank Genel Müdürlüğüne kaydırılırken yerine Salih Tanrıkulu atandı. Tanrıkulu için FETÖ’yü en iyi bilen isimlerden biri denilebilir
Bayramda siyasetten uzaklaşabilmeyi başaranlar belki kaçırmıştır. Nur gibi bir “Ekrem İmamoğlu ile Kemal Kılıçdaroğlu Özgür Özel’e karşı ittifak yapacak” tartışmamız oldu. Kılıçdaroğlu’nun kasım ayındaki kurultaydan bu yana kendisiyle ilişkisini normalleştirmek için açık irade beyanında bulunan İmamoğlu’na koyduğu mesafe gün gibi ortadayken, iş ne ara Özel’e karşı “ortak rahatsızlık” ittifakına dönüştü orasını tam anlayamadım. Olur ya, gözden kaçırdığımız bir şey mi var diye sağı solu yoklamadan da edemedim.
Siyasete ve siyasetçiye dair kesin ve keskin cümle kurmamayı tercih ederim. Çünkü dünün ayrık otlarının bir araya gelip başta çiçek tacı gibi şekil alabildiklerini de görmüşlüğümüz var.
Bugün için söyleyebileceğim ise şu; Kılıçdaroğlu’nun yanından hiçbir zaman ayrılmayan ve siyasetini her ne olursa olsun onunla sürdürecekler var. Aynı zamanda karşı kıyıya bir geçip, umduğunu bulamayıp, dönenler de var. Sayıları
AP seçim sonuçlarını değerlendiren Sırakaya marjinal ve aşırı siyasi partilerin oylarını arttırdığını vurgulayarak “Bu partiler yalnızca göçmen karşıtlığı üzerinden mi oy topluyor? Hayır. Bunlar aynı zamanda AB karşıtlığı olan ülkeler. Bunun kuruluş felsefesine de ciddi anlamda bir tehdit olduğu düşüncesi içerisindeyim” dedi.
AP seçim sonuçlarını AK Parti Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Zafer Sırakaya ile konuştuk. Sırakaya Almanya’da doğmuş büyümüş, Avrupalı Türk Demokratlar Birliği’nin (UETD)hem kurucusu olmuş hem de başkanlığını yürütmüş bir isim. Sırakaya, AK Parti Brüksel Temsilciliği’nde de başkanlık görevinde bulundu. AP’yi de, yine partisinin üyesi olduğu Avrupalı Muhafazakarlar ve Reformistler İttifakı’nda (AECR) Yönetim Kurulu üyeliği ve Genel Başkan Yardımcılığı görevlerinde bulunduğu, aynı zamanda halen yürüttüğü görevi dolayısıyla yakından izliyor. AP seçim sonuçlarına ilişkin Sırakaya özetle şunları söyledi:
ANA AKIM
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in görüşmesinin üzerinden 1 ay 10 gün geçti. Seçimin üzerinden ise 2 ay 10 gün. Erdoğan görüşmenin ardından yumuşama ifadesini kullandı. Özel ise “yumuşama falan değil normalleşme” diyor. Fark etmez. İkisi de bir önceki dönemin sert ya da anormal olduğunun kabulü demektir.
Geçen sürede olan bitene, özellikle de Hakkari Belediyesi’ne kayyum atanmasına bakarak “bu mu normalleşme?”, “hani normalleşme?” diyenler var. DEM Partililere göre Kobani Davası’nda çıkan mahkumiyet kararlarının üzerine gelen kayyum meselesi “Kürtlerden azade bir normalleşme”nin kanıtı. Başkalarına göre, Osman Kavala’nın yeniden yargılanma başvurusunun kabul edilmemesi normalleşmeye niyet olmadığının göstergesi. “Geçen sürede ne oldu, sadece 28 Şubat mahkumları affedildi, bu mu yani?” diyenler var. Teşbihte hata olmaz denir, transatlantikten zodyak bot manevrası bekleniyor.
Yumuşama/normalleşmenin içini herkes
Terör örgütü PYD/YPG 11 Haziran’da Suriye’nin kuzeyinde yerel seçim adı altında, meşruiyet arayışına yönelik bir başka girişimi hayata geçirme çabasında. Buna ilk kez yeltenmiyor. 2017’de 3 kantonda denedi. Hedefi önce sözde bir yerel seçim yapmak, ardından genel seçimle sürdürmekti. O dönem Türkiye’nin düzenlediği harekatlar hedefini akamete uğrattı. Örgüt geçen aralık ayında bu kez Toplumsal Sözleşme adı altında bir anayasa girişiminde bulundu. Türkiye ona da tepki gösterdi. Şimdi şansını 7 kantonda denemeyi planlıyor. PYD/YPG/PKK fiili durum yaratarak ortaya bir Kürt devleti çıkarmaya çalışıyor.
Suriye’deki Arap aşiretleri de, örgütün ABD desteği ile kurduğu SDG çatısının dışında kalan karşıt düzlemdeki Suriye Kürt Ulusal Konseyi ( SKUK-ENKS) de girişimi boykot ediyor. Örgüt kendi istediği sonuca göre bir süreç dizayn etmiş durumda. Kimin oy kullanacağı da, kimin seçime katılabileceği de tamamen PYD’nin kontrolünde. Kürtlerin
Irak Başbakanlık Ofisi’nin daveti üzerine düşünce kuruluşları, iş dünyası ve medya mensuplarından oluşan bir ekiple gittiğim Bağdat ve Basra’dan izlenimlerimi aktarmaya devam ediyorum. Irak tarafı davet programını kendisi için önemli olan iki konu üzerinde kurgulamıştı: Kalkınma Yolu Projesi ve su yönetimi.
Kalkınma Yolu ve onun başlangıç noktası güneydeki Basra’da inşası süren Büyük Fav Limanı, savaşlar ve çatışmalar ile yorulmuş, İran ve ABD’nin nüfuz mücadele sahası haline gelmiş Irak açısından istikrara kavuşma yolunda atılmış çok büyük bir adım. Yeni bir proje değil aslında. Tarih boyunca kullanılmış, sıraladığım nedenlerle sekteye uğramış/uğratılmış ve yine aynı nedenlerle şimdiye kadar ihmal edilmiş bir ticaret rotası. Irak Başbakanı Muhammed Şiya es - Sudani, Milliyet’e verdiği röportajda projeyi “tarihi rolün restorasyonu” olarak tanımlamıştı. Fav limanında indirilen yüklerin 1200 km.’lik çift hat otoyol ve demiryolu üzerinden, 11 kenti katederek Türkiye üzerinden Mersin limanına
BAĞDAT- Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 13 yıl sonra gerçekleştirdiği ziyaretin ardından Türkiye’den aralarında Milliyet’in de olduğu sınırlı sayıda gazetecinin sorularını yanıtladı.
Sudani, Mahmur için düzenleyici tedbirler aldıklarını belirterek, “Silahlı grupların bölgenin güvenliğini tehdit etmesi kimsenin çıkarına değil. Bölgedeki siyasi, ekonomik ve diğer sorunların aşılması için istikrara ihtiyacı var” dedi.
Irak Başbakanı Sudani, Milliyet Ankara Temsilcisi Didem Özel Tümer ile bir araya geldi.
Yıllar sonra PKK’nın kendisi için de ciddi bir risk olduğunu gören Irak, Sudani döneminde örgütü “yasaklı” ilan etti. Türkiye’de bu adım memnuniyetle karşılandı. Diplomasi, güvenlik ve istihbarat kurumları bunun Irak’ın yapısı içinde kolay bir karar olmadığının bilincinde. Bununla birlikte Irak hükümetinin örgüt ile mücadele kapasitesini artırma beklentisini de koruyorlar. Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani, “Irak PKK’dan tam olarak
SEFERİHİSAR- Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, terör örgütü PYD/YPG’nin Suriye’nin kuzeyinde ‘sözde seçim’ girişiminin kabul edilemez olduğunu vurgulayarak, “Millî güvenliğimiz ve komşularımızın toprak bütünlüğü hilafına herhangi bir oldubittiye fırsat vermeyeceğiz” dedi
Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Suriye’nin kuzeyinde terör örgütü PYD/YPG’nin ‘sözde seçim’ girişiminin kabul edilemez olduğunu söyledi. Bakan Güler, 45 ülke ve 11 bin personelin katıldığı, bölgedeki en büyük Birleşik Müşterek Tatbikat olan EFES - 2024 Tatbikatı sürerken aralarında Milliyet’in de olduğu bir grup gazetecinin sorularını yanıtladı. Güler özetle şunları söyledi:
YUNANİSTAN İLE İLİŞKİLER: Türkiye olarak her zaman ‘barışın kaybedeni, savaşın ise kazananı olmaz’ düşüncesiyle hareket ediyoruz. Tabii, barışçıl bir çözüm için çaba gösterirken millî menfaatlerimizden asla taviz vermeyeceğimizi ve bu konuda