Cumhurbaşkanı Dış Politika ve Güvenlik Başdanışmanı, Büyükelçi Akif Çağatay Kılıç, Milliyet’e konuştu: ‘Müttefiklerimiz zor anladı ama sonunda Türkiye’nin güvenlik kaygılarını kabul etti. “Türkiye’nin güvenlik kaygıları gözetilmeden bir şey yapılamaz. HTŞ, Suriye halkına doğru mesajlar veriyor.Suriye’nin istikrarını bozacak hiçbir müdahaleye müsamahamız yok’
Cumhurbaşkanı Dış Politika ve Güvenlik Başdanışmanı, Büyükelçi Akif Çağatay Kılıç, HTŞ’nin merkezinde olduğu muhaliflerin verdiği mesajların öncelikle Suriyelilere yönelik olduğunu, uluslararası toplumun beklentileriyle örtüştüğü zaman da doğru olarak algılandığını söyledi. Büyükelçi Kılıç, “Suriye’nin şu andaki gidişatını, istikrarını bozacak, olumlu yönde ilerleyen süreci olumsuza çevirecek hiçbir müdahaleye müsamahamız yok. Sadece bizim değil, dünyanın yok. Çünkü burada sönen bir ateşten bahsediyoruz” dedi. Suriye’nin
Suriye Devlet Başkanı Esad’ın 8 Aralık 2024’te devrilmesinin akabinde sadece Türkiye’de değil, Avrupa ülkelerinde de Suriyelilerin ülkelerine bir an önce geri dönmeleri konusunda adeta bir tempo tutturulmuş durumda. Türkiye’de sığınmacılar ve göçmenler konusunda kurulmuş en eski sivil toplum kuruluşu olan ve mesaisinin büyük bölümünü BM Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) ile geçiren Sosyal Gelişim ve Dayanışma Derneği’nin Genel Müdürü İbrahim Vurgun Kavlak ise bu tempo tutma hali konusunda uyarıyor. Kavlak’ın neden buna ihtiyaç duyduğunu Hande Atılgan’ın haberinde ayrıntılarıyla okuyacaksınız.
Kavlak ile sohbetimizde verdiği bir
bilgi dikkat çekiciydi. 2023’te bütün dünyada gönüllü geri dönüş sayısı 1 milyon 52 bin. Peki UNHCR’nın doğrudan sorumluluk alanındaki kişi sayısı kaç? 120 milyon. Bu bize dünya genelinde de üçüncü ülkeye yerleştirme, yerel bütünleşme yani geldiği yerde kalma ve gönüllü geri
Milli Savunma Bakanı Güler, Suriye’deki yeni yönetime şans vermek gerektiğini belirterek “askeri iş birliği” konusunda “Talep etmesi durumunda gerekli desteği sağlamaya hazırız” dedi
Yeni yönetimin terör örgütü PKK/YPG’ye müsaade etmesinin söz konusu olmadığını belirten Bakan Güler, “Suriye’de terör örgütü er ya da geç tasfiye edilecek” diye konuştu
Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Suriye’deki yeni yönetimin uluslararası kuruluşlarla iş birliği mesajları verdiğine dikkat çekerek, “Yeni yönetimin yapacaklarını görmek ve onlara bir şans vermek gerektiğini düşünüyoruz” dedi. Güler, “Askeri iş birliği olur mu?” sorusuna da “Talep etmesi durumunda gerekli desteği sağlamaya hazırız” yanıtını verdi. Yeni yönetimin terör örgütü PKK/YPG’ye müsaade etmesinin söz konusu olmadığını belirten Güler, “Yeni dönemde Suriye’de PKK/YPG terör örgütü er ya da geç tasfiye edilecek. Bunu hem
Türkiye’nin Şam’daki son büyükelçisi ünvanını halen taşıyan Önhon, Milliyet’e yaptığı açıklamada “Çok burularak çıkmıştık, o gün oradan. Büyükelçiliğin tekrar açılması çok mutlu etti beni” dedi.
Türkiye’nin Şam’daki son büyükelçisi ünvanını halen taşıyan Ömer Önhon, “Büyükelçinin Gözünden Suriye” kitabının sonlarında Şam’dan ayrılışı şöyle yazmıştı:
“....Dışişleri Bakanlığı’ndan çıktıktan sonra büyükelçiliğe geldim. Son kontrolleri yaptık, giriş kapısı önünde toplu fotoğraf çektik, kapıları mühürledik, bayrağımızı indirip arabalarla Suriye-Lübnan sınırına doğru yola çıktık.”
Önhon’un bahsettiği o toplu fotoğraf buydu. 12 yıl sonra Türkiye’nin Şam Büyükelçiliği tekrar kapılarını açtı. Geçici maslahatgüzar olarak atanan Burhan Köroğlu ve beraberindeki bürokratlar Türkiye Cumhuriyeti’nin bayrağını tekrar
MİT Başkanı İbrahim Kalın, Şam’daki ziyaretinde HTŞ lideri Golani ile kapsamlı bir görüşme gerçekleştirdi. Emevi Camii’nde namaz kılan Kalın, Golani’nin teklifiyle Hamidiye Çarşısı ve Kasiyun Tepesi’nde yürüyüş yaptı…
İbrahim Kalın’ın Emevi Camii’nde namaz kılarken çekilen fotoğrafları X üzerinden paylaşıldı.
MİT Başkanı İbrahim Kalın Esad rejiminin devrilmesinin ardından Suriye’nin başkenti Şam’a gitti. Kalın’ın Emevi Camii’nde namaz kıldıktan sonra Şamlıları selamlarken görüntülenmesi sadece Türkiye’deki televizyon kanallarına değil, dünya ajanslarına da son dakika olarak düştü. Kalın’ın Şam’da bulunuşuna ilişkin yapılan ilk yorumlar, Emevi Camii’nden verilen bu fotoğraf üzerinden oldu. Olumlu, olumsuz bir çok değerlendirmede de namaz Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 5 Eylül 2012’de söylediği “Emevi Camii’nde namaz kılmak” sözleri üzerinden yapıldı.
Erdoğan, Suriye’de iç karışıklık başladıktan 6-7 ay kadar sonra AK Parti Genel
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun ile Anadolu Yayıncılar Federasyonu’nun organizasyonunda bir araya geldik. Ağırlıklı sohbet konumuz Suriye’ydi. Suriye’de 13 sene devam eden krizin Türkiye’nin siyaseti, birliği, beraberliği, bekası açısından çok hayati bir konu olduğunu söyleyen Altun, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu süreçte vicdani ve insani tutumunun belirleyici olduğunu kaydetti. Altun, “Siyasi bir pragmatizmle yaklaşmadı. Bu sürecin siyasi riskleri varsa bunları da göze aldı. Popülizmin bu kadar yükseldiği, ırkçılığın yeniden Batı dünyasını esaret altına almaya başladığı, yabancı düşmanlığının yükselişe geçtiği bir dönemde Cumhurbaşkanı’mız çok temel bir anlayışla, yüce gönüllülükle, misafirperverlik anlayışıyla, Türk milletinin misafirperverlik anlayışına da güvenerek sığınmacıları, Suriyeli kardeşlerimizi, zulümden kaçan bu insanları burada misafir etti” ifadesini kullandı.
Bu süreçte dışarıdaki yabancı karşıtlığı, ırkçılık dalgasının Türkiye
Suriye ile ilgili ortak görüş, Esad gitmiş olsa da belirsizliğin henüz bitmediği. Yer yer çatışmaların devam ediyor olması bir yana HTŞ’nin itici güç olarak ön plana çıkması da belirsizlikte etkili
Suriye’de 27 Kasım’dan bu yana her şey çok hızlı yaşanıyor. Bugüne kadar Suriye sahasında olan aktörler kadar olmayanlar da olanı biteni anlamak, geride kalmadan pozisyonlarını buna göre ayarlamak için birbirlerinin rehberliğine başvuruyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Dışişleri ve Savunma bakanlıklarının yürüttükleri telefon trafiğini bile izlemek bu konuda bir fikir verebilir.
Suriye’deki gelişmeler karşısında mesaisi artan kurumlardan kaynaklarla yaptığım görüşmelerden edindiğim bilgi ve izlenimleri bir arada aktarmaya çalışacağım.
Öncelikle ortak görüş, 13 yıl destekçilerinin yardımıyla iktidarını sürdüren Esad gitmiş olsa da belirsizliğin henüz bitmediği. Yer yer çatışmaların devam ediyor olması bir yana HTŞ’nin itici güç olarak ön plana çıkması da belirsizlikte etkili. Bir
Anahtar Parti Genel Başkanı Yavuz Ağıralioğlu çiçeği burnunda partisinin yol haritasını paylaşmak için gazete ve televizyonların Ankara temsilcileriyle bir araya geldi. Anahtar Parti mevcut siyasi partilerin 161.’si. Bu kadar partinin Türkiye’ye çok olduğu ifadesinde “istihza” sezdiğini söyleyen Ağıralioğlu bu görüşü tersine çevirecek argümanı geliştirmiş. Sohbete girişini buradan yaptı ve “Bundan daha iyisi mümkündür iradesiyle bir parti, bir STK kurmak iyidir. Korkacağımız şey parti kurulmamasıdır. Allah’a şükür ki kuruluyor” dedi. “Türk milletinin çok şeye ihtiyacı vardır. En son bir partiye ihtiyacı vardır aslında” diyerek iddiasını ortaya koydu.
Anahtar Parti’nin yaklaşık iki ayda
56 ilde teşkilatlandığını söyleyen Ağıralioğlu, sayının ay sonunda 65’i bulacağını belirtti. Parti kurmadan önceki bir yılı Türkiye’yi gezerek nabız yoklamaya ayıran Ağıralioğlu bunun faydasını teşkilatlanırken alternatifler arasında tercih yapabilme lüksüne sahip olmakla