Derya Sazak

Derya Sazak

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


     Dün sabah Çankaya eski Belediye Başkanı Doğan Taşdelen aradı. Bursa’dan dönüyormuş... 3 Kasım’a bir hafta kala yaptığımız konuşmayı anımsattı:
     "AKP ile CHP arasındaki ikili yarış Tayyip Erdoğan’ı tek başına iktidara getirecek. AK Parti yüzde 35 ile iktidar olur, CHP’ye yüzde 17 - 18’den fazla oy çıkmaz. Sayın Baykal da, Derviş’te yanılıyor, solda birlik bu şekilde sağlanmaz Türkiye’yi kendi ellerimizle siyasal İslam’a teslim ediyoruz!"
     Taşdelen haklı çıktı, AKP tek başına iktidara geldi. 2004 Nisan’ında yerel seçimler yapılacak.
     Deneyimli siyasetçi yine uyarıyor:
     "Solda birlik sağlanmazsa AKP yerel seçimde yine silip süpürecek, çünkü yerel yönetimlerde vatandaşın asıl beklentisi hizmettir. Seçimlere bir yıldan az zaman kaldı, AKP bu sürede biraz daha yıpransa bile öteki partilere göre de daha avantajlı olacak. Çünkü iktidarda. Hükümet olanaklarını kullanacak. Bunu önlemenin tek yolu var, Ankara, İstanbul, İzmir, Adana, Mersin gibi metropolleri kazanmak. Soldaki partiler buralarda ortak adayla seçime girerlerse bir sinerji yaratılabilir. Bölüne bölüne en sonunda Milli Görüş iktidar oldu. Daha ne bekliyoruz?"
     Taşdelen Çankaya’da üç dönem CHP’den belediye başkanlığı yaptı.
     1999 seçimlerinde Melih Gökçek’in karşısına Ankara Büyükşehir Belediyesi başkan adayı olarak çıkmak istiyordu. CHP’nin tercihi Murat Karayalçın olunca DSP adayı olarak seçime katıldı. Yüzde 11 oy aldı. Karayalçın ise yüzde 32 ile kaybetti.
     Solda birlik sağlansa Ankara, Gökçek’e kalmayacaktı!
     Üstelik bu solun ilk hatası değil.
     1994’te Karayalçın’ın yerine SHP’den Korel Göymen aday gösterildi. CHP hiçbir şansı olmamasına karşın Ali Dinçer’i çıkarınca Gökçek 600 oy farkla belediye başkanı seçildi.
     Doğan Taşdelen, 3 Kasım öncesinde Yeni Türkiye Partisi’ne geçti. Son ana kadar, ‘solda birlik’ için çırpındı.
     Bayram Meral’den Celal Göle’ye, Kemal Derviş’ten Hüsamettin Özkan’a herkesin kapısını çaldı. Uyardı.
     Görünen köy kılavuz istemiyordu.
     AKP uzak ara öndeydi, CHP’nin iktidarı hayaldi. DSP dibe vurmuştu. Yeni Türkiye ise ölü doğmuştu. İsmail Cem’i CHP lehine seçimden çekilmeye ikna uğraşında Zülfü Livaneli’nin çabaları da yetmedi.
     3 Kasım’daki düş kırıklığı yerel seçimlerde yaşanmasın isteniyor. Genç Parti de yarışa girdi.
     Solun her seçimde yaşadığı ‘bölünme sendromu’ bu defa AKP, GP ve DYP için geçerli. Ankara ve İstanbul’da AKP’nin yapacağı tercihler, solun ortak adaylarına seçim kazandırabilir.
     CHP inadına ‘merkez sağ’dan aday aramazsa 1989 zaferi elde edilebilir.
     İsmail Cem, Baykal, Ecevit ve Karayalçın’ı ziyarete hazırlanıyor.
     Yeni Türkiye’nin yerel yönetimlerden sorumlu Başkan Yardımcısı Doğan Taşdelen ‘Bari bu seçimde bölünmeyelim’ diye haykırıyor. Bakalım dinleyen çıkacak mı?