Deniz Kilislioğlu

Deniz Kilislioğlu

deniz.kilislioglu@ntv.com.tr

Tüm Yazıları

Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu’nun (IAEA) teknik heyeti, haftalar süren müzakerelerin ardından nihayet bu hafta Rus kontrolünde bulunan Ukrayna’daki tartışmalı Zaporijya Nükleer Santrali’ne gidebildi. 14 kişilik ekip, burada ilk incelemesini da yaptı. Kurumun başındaki isim Rafael Grossi, Rus kontrolündeki santralde “görmek istedikleri her şeyi gördüklerini” söyledi. En büyük endişenin tesisin fiziksel bütünlüğü ve tesise giden güç kaynağının durumu olduğunu ifade etti ve ekledi: “Önümüzdeki süreçte santralde fiziksel hasar olasılığı açık.”

Haberin Devamı

Grossi birkaç saat süren incelemenin ardından bölgeden ayrıldı. Heyetteki 6 uzman ise, santraldeki çalışmalarını sürdürüyor. Bu kişiler bölgeden hafta başında ayrılacak anca 2 uzmanın, denetimlerin sürdürebilmesi için santralde bırakılması bekleniyor.
Bu ziyarette yapılan açıklamalar kadar heyetin yapısı da önemliydi. Riskli ve çatışmanın devam ettiği bir ortamda yapılan incelemede, Grossi’nin sahada olmasının ve heyete başkanlık etmesinin birkaç anlamı var. Zira BM teknik heyeti başkansız da bölgeye gidebilirdi. Ama Grossi bunu tercih etmedi. Bunun ilk sebebi, misyonun sorumluluğunu bizzat üstlenmekti. Olası bir saldırıda veya yaşanabilecek bir kayıpta “Ben de oradaydım” demek, kurumsal özgüveni pekiştiren bir tercih. Zira Rusya, Haziran ayında Birleşmiş Milletler’i santrali gezebilmesi için Zaporijya’ya davet etmişti. Ancak BM Genel Sekreteri o zaman güvenlik koşulları sağlanmadığı gerekçesiyle risk almamış ve heyeti göndermemişti.

Grossi’nin sahaya inmesi hem güvenlik risklerinin azaldığının bir göstergesiydi hem de “Hali hazırda devam eden güvenlik risklerini birlikte göğüslüyoruz” mesajı veriyordu. Başkan’ın sahada olması olası çatışma risklerini düşüren bir boyut taşırken, santrale dair kaygılarda ciddiyeti de ortaya koyuyordu. Grossi, Salı günü gördüklerinden yola çıkarak BM Güvenlik Konseyi’ni bilgilendirecek. O toplantıda da muhtemelen elinde nükleer santraldeki incelemeye dair ön rapor olacak.

Grossi Zaporijya için sahada

Müzakereler son virajda

Dünyanın gözü bu hafta Ukrayna’da ve Zaporijya Nükleer Santrali’ndeyken, kritik bir başka konu da İran’ın nükleer programı için yürütülen müzakerelerdi. Eski başkan Donald Trump’ın yırtıp attığı anlaşmayı canlandırmak için uzun süredir görüşmeler devam ediyor. İran, Avrupa Birliği tarafından önerilen metne “yapıcı” diye nitelendirdiği bir cevap gönderdi. Avrupa Birliği Dış Politika ve Güvenlik Yüksek Temsilcisi Josep Borrell de, İran’ın tekliflerine “makul” bir yanıt verdiğini ifade etti. Süreç olumlu ilerliyor gibi görünürken ABD tarafının cevaba ilk tepkisi “Yapıcı değil!” şeklinde oldu. Peki Avrupa’nın İran’ın cevabını “makul” görüp süreci devam ettirmek istediği bir noktada Amerika’nın ileri sürdüğü sıkıntının kaynağı ne?

Haberin Devamı

Anlaşılan o ki, bu sorunun cevabı, BM nükleer gözlemcisinin İran hakkında devam eden soruşturmaları...

Konuya ilişkin bir hatırlatma yapalım: Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (IAEA), İran’da ilan edilmemiş üç bölgedeki uranyum izlerine ilişkin bir soruşturma yürütüyor. Bu soruşturma, İran’ın iddia edildiği üzere yapmayı hedeflediği nükleer silah için kullanabileceği malzemeyi takip açısından büyük önem taşıyor. İran ise bu çalışmaları “siyasi güdümlü soruşturmalar” olarak niteliyor ve anlaşmanın imzalanmasıyla birlikte bunların da sona ermesini talep ediyor. ABD de buna karşı çıkıyor.

Haberin Devamı

Batılı diplomatlar, Ağustos ayında bu konunun ertelendiğine dair mesajlar paylaşmıştı ancak anlaşılan o ki Tahran perspektifinden durum pek öyle değil. Batılı yetkililer İran’ın son cevabında bu konunun yeniden gündeme getirildiğini söylüyor.
Beyaz Saray’dan yapılan “Nükleer anlaşmanın yeniden uygulanması ile İran’ın Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşması kapsamındaki yasal yükümlülüklerine dair soruşturmalar arasında herhangi bir bağ olmaması gerektiği” açıklaması da bunun bir göstergesi. Yani Amerikalılar, o iş başka bu iş başka diyerek bu soruşturmaların devam etmesini istiyor. Tekliflere ve verilen cevaplara ilişkin net bir bilgimiz yok ama bu konu sona yaklaşılmış gibi görünen müzakerelerde yine bir engel olarak masada duruyor.

Grossi Zaporijya için sahada

Grossi Zaporijya için sahada

Katar’ın çabası

Müzakerelerin olumlu sonuçlanabilmesi için Avrupa Birliği arabuluculuk yapıyor ama süreçte önemli bir aktörün de çabasından bahsetmek gerekiyor. O da Katar...

Katar, İran ve ABD arasında dolaylı görüşmelere geçtiğimiz Haziran ayında ev sahipliği yapmıştı. Katar yönetimi müzakerelerin nihayete erdirilebilmesi için son virajda etkili şekilde devreye girdi. Katar varılacak olası bir mutabakatın uzun vadeli olması için çaba gösteriyor. Tahran, Trump’ın tek taraflı feshinden sonra varılacak bir mutabakatın yeniden ve yeni bir başkanın kararıyla bozulmayacağının garantisini istiyordu. ABD’li yetkililer böyle bir sözle gelecekteki başkanların elini kolunu bağlamanın mümkün olmayacağını ifade ediyordu. Katar’ın da dahil olduğu müzakerelerde bu konunun nasıl bir ifadeyle metne gireceği de merak ediliyor.