Günümüzde pek çok şirket, çalışanlarına işle ilgili kullanmaları amacıyla araç sağlıyor ve bu araçların yakıt giderlerini karşılıyor. Şirketler araç dışında bazı çalışanlarına telefon da veriyor. Araç ve telefon kullanımının belirlenen limitleri aşması veya trafik cezası gelmesi halinde işverenler ücretten kesinti yapıyorlar. Ancak bunun doğru bir şekilde yapılması şart. Aksi taktirde işveren haklıyken haksız duruma düşebilir.
Çalışanlar kimi zaman gün içindeki işlerini yetiştirmek veya daha hızlı halledebilmek adına trafik kurallarını ihmal edebiliyorlar.
Araç plakasına yazılan trafik cezaları, çalışanın kullandığı aracın firmaya ait olması durumunda doğrudan; aracın kiralık olması durumunda kiralayan firma üzerinden işverene ulaşıyor. İşverenler de cezaları ücretlerden kesebiliyor.
Önceden onay olmaz
Bazı çalışanlara çalıştıkları şirketler tarafından telefon sağlanıyor. Bu telefonlara ilişkin belirli bir kullanım limitinin belirlenmesi ve limiti aşan tutarların çalışanın ücretinden kesilmesi uygulamada yine sıkça rastlanan bir durum. Ancak bu tür uygulamaların bazı sakıncaları söz konusu.
Çalışanların ücretinden işverene karşı olan borçları nedeniyle kesinti yapılması hukuken birtakım şartlara bağlanmış durumda. Bu açıdan, işveren ancak işçiden alacağı yazılı bir onaya veya işçinin kasten verdiği zarara ilişkin kesinleşmiş bir mahkeme kararına dayanarak ücretten kesinti yapabilir. Ancak burada işçinin onayının her iki tarafın da alacak hakkının doğduğu anda yazılı olarak alınması gerekiyor.
Bu nedenle, önceden alınacak onaylar geçerli sayılmıyor. Dolayısıyla, çalışanın kullandığı araca kesilen trafik cezası ya da çalışan tarafından kullanılan telefona ait fatura kesildikten ve ücret hakkı doğduktan sonra işçiden yazılı onay alınması gerekiyor.
Kesme ve kesinti...
Ücret kesme cezası ile ücretten kesinti karıştırmamalı. İşveren ücret kesme cezasıyla elde ettiği tutarı kendisine alamıyor. İşçiden yapılan kesintilerin, yine işçilerin eğitimi ve sosyal hizmetleri için kullanılmak üzere Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı hesabına bakanlıkça belirtilecek bankalardan birine bir ay içinde yatırılması gerekiyor.
Trafik cezaları ve limiti aşan telefon
İş gereği çalışanlara verilen araçlara ait trafik cezalarının uygulamada genellikle çalışanların ücretlerinden kesildiği görülüyor. Ancak bu uygulama nedeniyle iki temel risk söz konusu. İlk olarak, 4857 sayıl İş Kanunu’nun 102. maddesinde yer alan düzenleme gereğince, ücretin eksik ödenmesi halinde, ücreti ödenmeyen her işçi ve her ay için 2016 yılı itibarıyla 161 TL idari para cezası bulunuyor. Bunun yanında, çalışanlar ücretlerinin eksik ödenmesi nedeniyle iş sözleşmelerini haklı nedenle feshedebilir, kıdem tazminatı talep edebilir ve eksik ödenen ücretler için alacak davası açabilirler.
Çözüm yolu ne?
Bu tür durumlarda başlıca çözüm yolu, çalışanın ücretinin bordrolaştırılması döneminde trafik cezalarının şirkete ulaşmasından sonra ceza tutarının veya telefon görüşmelerine ilişkin gerçekleşmiş limit aşımı bedellerinin, çalışanın ücretinden kesilebileceğine ilişkin yazılı onay alınması. Çalışanın onay vermemesi ve borcunu ödemeye de yanaşmaması halinde çeşitli yaptırımlar uygulanabilir. Bu yaptırımlar en hafif disiplin cezasından işten çıkarmaya kadar gidebilecektir.
İşverenler kendisine olan borcunu ödemeyen çalışana ücretten kesme cezası uygulayabilirler. İş Kanununa göre işverenler toplu sözleşme veya iş sözleşmelerinde gösterilmiş olan sebepler dışında işçilerine ücret kesme cezası veremedikleri için bu hususun sözleşmelerde düzenlenmiş olması şart. Kanunda yer alan düzenlemeye göre; ücretinden ceza olarak yapılacak kesintilerin, işçiye derhal sebepleriyle beraber bildirilmesi gerekiyor. Bununla birlikte, ücretten bu şekilde yapılacak kesintilerin bir ayda iki gündelikten veya parça başına yahut yapılan iş miktarına göre verilen ücretlerde işçinin iki günlük kazancını aşmamasına dikkat edilmesi de şart.