Cem Kılıç

Cem Kılıç

cem.kilic@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Yaklaşık beş yıldır Türkiye, Lübnan, Ürdün ve Irak başta olmak üzere çok sayıda ülke, ülkesindeki savaştan kaçan Suriyelilere ev sahipliği yapıyor. Söz konusu ülkeler arasında Türkiye’nin durumu ise biraz daha farklı. Avrupa’nın Suriyeli göçmenlere karşı tavrının ve Geri Kabul Anlaşması’nın gündemde olduğu şu günlerde Türkiye’de konuya ilişkin önemli bir düzenleme gerçekleştirildi. Türkiye’de uluslararası geçici koruma altında bulunan Suriyelilerin kayıt dışı ve kötü çalışma koşulları altında istihdam edilmesinin önüne geçilebilmesi için bu kişilere çalışma izni verilmesine ilişkin yasal düzenlemelerin detayları belli oldu.

Haberin Devamı

Aralık sonu itibariyle Suriyeli göçmenlerin sayısı 4.6 milyon. Bunların iki buçuk milyonundan fazlası Türkiye’de bulunuyor. Dolayısıyla, çalışma izinleriyle ilgili düzenlemeden doğrudan ya da dolaylı olarak 2.5 milyon Suriyeli etkilenecek.

Yaklaşık 4.5 yıldır Türkiye’de bulunan 7 binden fazla Suriyeliye çalışma izni verilmiş durumda.

Diğer taraftan, halihazırda çalışma izni olmayan pek çok Suriyelinin, çalışma izni olmaksızın kayıt dışı şekilde çalıştıkları biliniyor. Bu durum, bir taraftan Suriyelilerin kayıt dışı şekilde kötü çalışma koşulları ile karşı karşıya kalmasına yol açıyor; diğer taraftan da çalışma hayatında haksız rekabete neden oluyor. Suriyelilerin istihdam edildikleri sektörler, inşaattan tekstile, mobilyadan tarım ve mevsimlik çalışmaya kadar büyük çeşitlilik gösteriyor.


Çalışma izninde kota

Göç İdaresi verilerine göre, Türkiye’de geçici koruma kimlik belgesi almış Suriyeli sayısı 2 milyon 415 bin 494. Suriyelilere verilecek çalışma izinleri için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından hazırlanan çalışmaya göre; “geçici koruma altındaki” Suriyeliler, geçici kimlik belgesi düzenlenme tarihinden 6 ay sonra çalışma izni için başvurabilecekler. Ancak çalışma izni verilirken kota uygulanacak. Bununla birlikte, doldurulamayan açık işler açısından herhangi bir kota söz konusu olmayacak. Kota düzenlemesi ile amaçlanan, yerel işgücü, yani Türk vatandaşları için istihdam imkânlarının azalmasını ve yerel işgücü ile Suriyeli işgücü arasında bir rekabet ortaya çıkmasını önlemek.

Haberin Devamı


Kotası var

Geçici koruma kimlik belgesi almış Suriyelilerin istihdamı açısından da yüzde onluk bir kota söz konusu. Buna göre, özel sektörde faaliyet gösteren firmalarda çalıştırılan Suriyeliler, toplam çalışan sayısının yüzde 10’unu geçmeyecek. Yani, bir işyerinde 20 Türk vatandaşı çalışıyorsa, söz konusu işyerinde sadece 2 Suriyeli istihdam edilebilecek. 10 kişiden daha az kişinin çalıştırıldığı işyerleri için ise kontenjan bir kişi olacak.

Öte yandan, kota uygulaması ile ilgili istisnai bir düzenlemede de mevcut. Söz konusu düzenlemeye göre, işyerinin bulunduğu ilde son dört hafta içinde çalışma izninin alınacağı işi yapacak Türk vatandaşı bulunmuyorsa, kota uygulanmayacak. Yani, Türk vatandaşlarının çalışmak istemediği işlerde kota konulmaksızın Suriyelilere çalışma izni verilebilecek.


İstisna getirilmedi

Suriyelilerin çalıştığı işyerlerinin işverenleri için sigorta primleri açısından bir farklılık söz konusu olmayacak. İşyerinde Suriyeli çalıştırılmasıyla ilgili olarak halihazırda herhangi bir sigorta prim muafiyeti ya da Suriyeliler için uygulanmayacak bir sigorta kolu tespit edilmiş değil. Dolayısıyla Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından herhangi bir istisna getirilmediği sürece işverenler aynı oranda prim ödemekle yükümlüler.

Haberin Devamı

Suriyelilere verilecek çalışma izinlerine ilişkin olarak toplumda çok farklı görüşler söz konusu. Ancak bu uygulama Suriyelilerin mevcut durumlarının iyileştirilmesi açısından son derece önemli. Çalışma izinleriyle, Suriyeli çalışanlar açısından kayıt dışı istihdamın önüne geçilebilir. Bununla birlikte, kota uygulaması sayesinde Suriyelilerin işgücü piyasasına girmesi yerel işgücü açısından işsizlik oranlarında bir artışa yol açmayacaktır. Suriyelilerin maruz kaldığı dezavantajlı çalışma koşullarının önüne geçilebilmesi için etkin denetim mekanizmasının işletilmesinin gerektiği de unutulmamalı. Diğer taraftan, çalışma izinleri Suriyelilerin terör ve suçla özdeşleştirilmesini engellemek açısından da büyük önem taşıyor.


Ön izin belgesi şart mı?

Düzenlemeye göre, sağlık ve eğitim meslek mensuplarının Çalışma Bakanlığına çalışma izni başvurusu yapmadan önce ilgili bakanlıktan ön izin alması gerekiyor. Bu anlamda, doktorlar, hemşireler ve diğer sağlık görevlileri Sağlık Bakanlığından, öğretmenler ve akademisyenler ise Milli Eğitim Bakanlığı ve Yükseköğretim Kurulu Başkanlığından ön izin alacak.
Mevsimlik tarım işleri ile hayvancılık sektöründe istihdam edilecek Suriyeliler için çalışma izni şartı aranmayacak. Söz konusu muafiyetten yararlanabilmek için geçici koruma sağlanan illerdeki valiliklere başvuru yapılması gerekiyor. Bununla birlikte, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından il ve kota sınırlaması getirilebilecek. Örneğin, Çukurova’da kaç Suriyelinin pamuk toplayacağına Çalışma Bakanlığınca sınır getirilebilecek.
İzin alınan ilde çalışır
Suriyelilerin çalışma izinleri sadece geçici koruma izni aldıkları illerle sınırlı. Yani, Gaziantep’te geçici koruma izni alan bir Suriyeli sadece Gaziantep’te çalışabilecek. Bununla birlikte, yönetmeliğe göre İç İşleri Bakanlığının çalışma izinlerini belirli iller için durdurma yetkisi de bulunuyor. Bu düzenleme ile özellikle büyükşehirlerdeki Suriyeli sayısının kontrolü sağlanabilecek.