İşverenlerin büyük kısmı eleman bulamamaktan şikayet eder. Bunun en temel nedeni, işverenin talep ettiği becerilerle, iş arayanların becerilerinin örtüşmemesidir. Bunun dışında, işverenlerin bir diğer şikâyeti de buldukları elemanların iş beğenmemesidir. İşverenlere göre “Kimse iş beğenmiyor”dur. Gerçekten de kuru temizlemeciler dağıtım elemanı, restoranlarsa bulaşıkçı bulmakta zorlanır. Yani, pek çok kişinin rahatlıkla yapabileceği işler için bile eleman bulmak bazen çok zor olabilir. Sosyal yardımların etkinliği konusuyla bu sorun aslında tam anlamıyla örtüşüyor. Geçen hafta Meclis’e gelen kanun teklifiyle bu konuda ciddi bir adım atılacak.
Tembelleştirmemeli!
Sosyal yardım, sosyal güvenlik sistemine dahil olamayan kişilere hayatlarını sürdürmeleri için sağlanan bir destek. Yani, aslında “asli” değil, “tali” bir unsur. Bir devletin amacı, tüm vatandaşlarına iş bulmak ve onların gelire sahip olmasını sağlamak olmalıdır. Ancak çalışamayacak durumdakilere veya farklı nedenlerle iş bulamayanlara, sosyal yardımlarla destek sağlanır ve bu kişilerin yoksulluk riskiyle karşılaşmaları engellenir. Diğer yandan, bu kişilerin sosyal yardımlara bağımlı hale gelmemeleri ve iş bulmalarının sağlanması çok önemli.
Sosyal yardımlar, ne yardım alanları yoksulluğa düşürecek ve başkasına muhtaç edecek kadar az, ne de sosyal yardıma bağımlı kılacak kadar fazla olmalı. Yardım miktarının düşüklüğü, yardıma muhtaç kişileri devlet dışında başka odakların kucağına bırakmak anlamına gelir. Yardımın miktarının yüksek olması ise yardım alanları tembelleştirir ve akademik anlamda “refahın sömürüsü” olarak nitelenen sonucu doğurur. Çok bilinen deyişle, sosyal yardımlar “balık tutmayı öğretecek nitelikte” olmalı. Aksi halde, amacına ulaşamaz.
İstihdam edene prim
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı verilerine göre 2015’te toplam 25 milyar 828 milyon 578 bin TL sosyal yardım yapılmış. Sosyal yardımlardan 3 milyon 17 bin hane yararlanmış.
Düzenli yapılan 9 çeşit sosyal yardım var. Bu yardımlar şartlı eğitim yardımı, sağlık yardımı, gebelik yardımları, eşi vefat etmiş kadınlara yapılan yardım, muhtaç asker ailelerine yapılan yardım, 2022 sayılı Kanun uyarınca yapılan yardımlar, evde bakım yardımı, muhtaç asker çocuğu yardımı, öksüz yetim yardımı. Bu yardımlar, objektif kriterlere bağlı ve hak temelli yardımlar. Süreli yardımlarsa daha çok gıda, yakacak ve giyim gibi dönemsel olarak yapılan, net kriterlere bağlı olmayan yardımlar.
Geçtiğimiz hafta Meclis’e gelen kanun tasarısında, sosyal yardım alanların istihdama kazandırılmalarıyla ilgili çok önemli iki madde yer alıyor. Buna göre, kanun tasarısı yasalaşırsa, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Fonu’nun belirleyeceği düzenli sosyal yardımlardan yararlanan hanelerde yaşayan, işe başladığı tarihten önceki son bir yılda bu yardımlardan en az bir kez yararlanan ve hiçbir sosyal güvencesi bulunmayıp genel sağlık sigortası primleri devletçe denen kişileri istihdam edenlere 1 yıl prim desteği sağlanacak. Böylece, işverenlerin bu durumdaki kişileri istihdam etmesi sağlanarak, düzenli sosyal yardımlardan yararlanıp çalışabilir durumda olanların istihdama yönlendirilmesi söz konusu olacak.
Desteğin şartları
Uygulanacak prim desteği nedeniyle halihazırda istihdam edilen kişilerin işten çıkarılarak sosyal yardım alan kişilerin istihdam edilmesini önlemek için, bu durumdaki kişilerin “işyerinde son bir yıl içerisindeki ortalama çalışan sayısına ilave olarak” istihdam edilmesi şartı getiriliyor. Bunun yanında, destekten yararlanacak işyerlerinin SGK’ya prim borcu ile gecikme zammı ve cezası bulunmaması gerekiyor. Öte yandan 1 yıllık desteğin, Bakanlar Kurulu kararıyla 2 yıla uzatılması da mümkün.
Sosyal yardım - istihdam bağlantısının kurulmasıyla ilgili ikinci düzenleme ise sosyal yardım alanların İŞKUR’a kaydettirilmesi. Buna göre, düzenli sosyal yardımlardan yararlanan ve işe başlamadan önceki son bir yılda en az bir kez bu tip yardım almış kişilerden istihdam edilmeye başlayanların yer aldığı hanelerde, genel sağlık sigortası primi devletçe ödenen ve çalışabilir durumdaki kişiler, İŞKUR’a işsiz olarak kaydedilecek. Bu kişiler, İŞKUR’un kendilerine önerdiği mesleki eğitim, işbaşı eğitim programı veya işleri üçüncü kez kabul etmezlerse 1 yıl boyunca düzenli sosyal yardımlardan yararlanamayacaklar. Bu şekilde, sosyal yardım alanlardan çalışabilir durumda olanların tembelleşmelerinin önlenmesi hedeflenirken, sosyal yardımlar çok daha etkin şekilde kullanılabilecek.
Vatandaşların vergileriyle finanse edilen sosyal yardımların verimli kullanılması son derece önemli. Bu açıdan, belirtilen hususların yasalaşması sosyal yardım sistemi üzerindeki eleştirilerin azalmasını sağlayabilir.