Dünya Ekonomik Forumu, hazırlığı iki yıl süren ‘Kapsayıcı Büyüme ve Kalkınma Raporu’nu yayınladı. Raporda 112 ekonomiyi inceleyen Dünya Ekonomik Forumu, büyümeye zarar vermeksizin gelir eşitsizliğiyle mücadele edebilmenin yollarını arıyor. Ülkelerin büyüme ve rekabetçilik, eğitim sistemi, istihdam, girişimcilik, finansal yapı, yolsuzluk ve altyapı durumu gibi alanlarda değerlendirildiği rapor gösteriyor ki, toplumun bütün kesimlerini kapsayan bir kalkınma sürecinin gerçekleştirilmesi için gerekli olan politikalar henüz dünyanın hiçbir ülkesinde tam olarak uygulanmıyor.
Kapsayıcı büyüme
Kapsayıcı büyüme, toplumda sadece en zengin ve en güçlülerin değil, tüm kesimlerin ekonomik büyümenin faydalarından pay almasının sağlanması anlamına geliyor. Ekonomi literatüründe özellikle 2008 küresel ekonomik krizinden sonra daha popüler hale gelen kapsayıcı büyüme, Türkiye’de de 7 Haziran seçimleri öncesinde emekliye çifte ikramiye, asgari ücrete zam, yoksullara ücretsiz elektrik, çiftçilere mazot desteği gibi çeşitli seçim vaatleriyle siyasi partilerin seçim bildirgelerinde yer almıştı.
Zayıf ve güçlü yönler
Raporda Türkiye için önemli tespitler var. Türkiye’nin performansı; Arjantin, Brezilya, Macaristan, Venezuela, Azerbaycan, Polonya, Rusya, Çin ve Güney Afrika’nın yer aldığı üst orta gelir grubundaki ülkeler arasında genel olarak ‘orta seviyede’ bulunuyor.
Türkiye’nin gelişme kaydetmesi gereken göstergelerden biri, eğitim. Son yıllarda devlet bütçesi içinde eğitim sistemine yönelik kaynakların önemli ölçüde artırılması ve yapılan reformlara rağmen, Dünya Ekonomik Forumu’nun analizi çerçevesinde ‘erişim’, ‘kalite’ ve ‘eşitlik’ göstergelerinin esas alındığı eğitim kategorisi itibarıyla Türkiye, üst orta gelir grubundaki ülkeler arasında sekizinci sırada yer alıyor. Raporda bu durumun nedenleri arasında özellikle eğitime erişimde kız çocuklarının ve kadınların geride kalması vurgulanıyor.
Türkiye’nin zayıf olduğu bir başka alan istihdam. ‘Üretken istihdam’ ile ‘ücret ve ücret dışı tazminatlar’ göstergelerinin ele alındığı istihdam kategorisinde Türkiye, 19. sırada. Raporda, istihdama katılımda kadın ve erkekler arasındaki farklılık ile ücret ve ücret dışı tazminatlar göstergesi çerçevesinde Türkiye’nin işsizlik sigortası performansının düşük olduğu üzerinde durulduğu görülüyor.
Diğer taraftan, Türkiye’nin güçlü olduğu alanların başında altyapı kalitesi var. Türkiye, bu gösterge itibarıyla kendi kategorisindeki ülkeler arasında ikinci sırada yer alıyor.
Kadınlar-orta sınıf
Dünya Ekonomik Forumu, raporda Türkiye’de kadınların işgücü piyasasına daha çok katılması gerektiğini ve bunun halihazırda büyümekte olan orta sınıfı daha da genişleteceğini belirtiyor. Dünya Ekonomik Forumu’na göre, kalkınmanın cinsiyet eşitliği temelinde gerçekleştirilmesi, Türkiye’nin orta gelir tuzağından çıkmasını da beraberinde getirecek. Yani, bir anlamda daha fazla kadın işgücü, daha fazla yetenek ve daha fazla yaratıcılık demek oluyor. Tabii bu noktada, işgücü piyasasında kadın ve erkek arasındaki ücret uçurumuyla mücadele etmemiz gerektiğini de unutmamamız gerekiyor.
Genç işsizlik...
Doğrudan işgücü piyasasına odaklanan bir başka tavsiye, işgücü piyasasının diğer bir dezavantajlı grubu olan gençlere yönelik. Raporda, genç nüfusta genel işsizlik oranının üzerinde seyreden ve neredeyse iki katına ulaşan işsizlik oranının azaltılabilmesi için eğitim sisteminin iş piyasasının talep ettiği becerileri kazandırmadaki rolünün iyileştirilmesi gerektiğinin altı çiziliyor. Dünya Ekonomik Forumu’na göre, eğitim sisteminin çıktıları - gelir düzeyinden bağımsız şekilde - daha adil olmalı.
Gündemde olmalı
Küresel ekonomik durgunluğa karşılık Türkiye G20 ülkeleri içinde hala en yüksek büyüme oranına sahip ülkelerden biri konumunda. Toplumun tüm kesimlerini kapsayan bir büyüme, şüphesiz Türkiye’yi orta gelir tuzağından kurtaracaktır.